72. Uluslararası Berlinale Film Festivali renkli bir gala gecesiyle ile açıldı
Berlin’in Potsdamer Platz Meydanı’nda yer alan Berlinale Palast’ta, koronavirüsü tartışmaları altında gerçekleştirilen galaya yaklaşık 800 şanslı konuk katıldı. Her zaman olduğu gibi oyuncular, film yıldızları, yönetmenler ile politikacılar kırmızı halıdan geçerek ışıltılı pozlar verdiler. Festivalde bu yıl jüri başkanlığını üstlenen Amerikalı ünlü yönetmen M. Night Shyamalan en çok ilgi çeken figürler arasında yer aldı. Pandemi kuralları gereği maske takmak zorunda olan tüm gala misafirleri, yine kırmızı koltuklarına sağlı sollu birer koltuğu boş bırakarak oturdu. Ayrıca davetliler, 2 aşı veya iyileşmiş belgelerinin yanında günlük negatif hızlı test sonucunu da görevlilere göstermek zorunda kaldı. Yarışmanın açılışı ise, Rainer Werner Fassbinder’in bir uyarlamasına dayanan François Ozon’un "Peter von Kant" adlı filmi ile yapıldı. Bütün eleştirilere rağmen Berlinale Film Festivali’nin yapılmasından yana tavır alan Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth, açılışta yaptığı konuşmada "Her Berlinale sadece onu deneyimlemek isteyenler, yani seyirciler sayesinde bir olay haline gelir. Yüz yüze etkinlik, sinema ve kültür açısından örnek teşkil etmektedir” dedi. Sanatın demokrasi için önemini de vurgulayan Roth, "Sanat olmadan her şey sessiz kalır" ifadesini kullandı. Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı, ayrıca meslektaşları adına davet edilen hemşire ve doktorlara pandemi sırasında gösterdikleri çaba için teşekkür etti.
Berlinale’nin sanat yönetmeni Carlo Chatrian’da "Sahneye geri döndük. Ama belki de kaçırdığımız bir şeyi geri almanın zamanı gelmişti" dedi. Berlinale’yi Mariette Rissenbeek ile birlikte yöneten Carlo Chatrian, film festivalini pandemi konseptiyle mümkün kılan Berlin Belediye Başkanı Franziska Giffey’e de teşekkür etti. 20 Şubat’a kadar devam edecek olan festivalde 69 ülkeden toplam 256 film gösterilecek. Yarışmada 18 eser Altın ve Gümüş Ayılar için yarışıyor. 15 ülkeden yapımlar temsil edilmekte. Bu yıl, yedisi kadın yönetmenin yönettiği 17 film dünya prömiyeri olarak gösterilecek. Altın ve Gümüş Ayılar, en iyi çıkış filmi için ’Genç Yetenek Ödülü’ ve ’Belgesel Film Ödülü! önümüzdeki hafta Çarşamba günü başka bir galada verilecek. Berlinale’ye bu sene Türkiye’den herhangi bir film katılmıyor. Fakat Guantanamo kampında zorla tutulan Murat Kurnaz ve annesinin hikâyesinin anlatıldığı ’Rabiye Kurnaz George W. Bush’a Karşı’ adlı Alman yapımı film ’Altın Ayı’ için yarışacak. Yine, Almanya doğumlu genç yönetmen Cem Kaya’nın, 1960’lardaki Türk misafir işçilerin Almanya’da ürettikleri müzikleri ve hikayelerini anlattığı „Aşk Mark Ölüm“ adlı belgesel filmi de 15-19 Şubat’ta tarihleri arası Panaroma bölümünde sinemaseverlerle buluşacak. Berlinale bu yıl tekrar yüz yüze bir etkinlik olarak gerçeklleşiyor, ancak gösterilerde 2G Plus koşulları ve maske zorunluluğu var. Yerlerin en fazla yüzde 50’si dolu olacak. Bu yıl pandemi nedeniyle festival partileri ve diğer benzeri etkinlikler de yapılmayacak.