Türk şiirine kazandırdığı “Mihriban” adlı şiiriyle ve daha sonra bestesi yapılan Mihriban türküsü ile tanıdığımız ve Anadolu’nun bağrında yaşayan vatandaşların çektiği sıkıntı ve eziyetleri eserlerine işleyen bir şairimiz olan Abdurrahim Karakoç 7 Nisan 1932 tarihinde Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü köyünde dünyaya gelmiştir. Annesinin adı Fadime babasının adı da Ümmet’dir. Anne baba çiftçilikle uğraşınca Oğul Karakoç’ta köyünde bir süre çiftçilik bir süre de marangozluk yapmıştır. İlkokuldan sonra öğrenimine bir süre ara vermek zorunda kalmıştır.
Abdurrahim Karakoç’un ilkokulda başarılı bir öğrenci olduğu, okulu dört yılda bitirdiği, kitaplarla bağını hiç koparmadığı, okuduğu kitapları hafızasından hiç silmediği en ufak ayrıntısını bile atlamadan adeta beynine resmettiği bilgisi de köy sakinleri ve akrabaları tarafından söylenmiştir.
Karakoç şiirle çok küçük yaşlarda tanışmış bir şairdir. 1958 yılında Elbistan Belediye Başkanlığının Muhasebe kısmında çalışmaya başlamış buradan 1981 yılında emekli olmuştur.
Memuriyetinin 7.yılında Pakize Hanım ile evlenmiş, 1967 yılında ilk çocuğu dünyaya gelmiştir. Kızına Mihriban adını koymuş, 1969 yılında da ikinci çocuğunu kucağına almıştır. Ona da Türk İslam adını koymuştur. Üstat şair, 1971 yılında ise üçüncü çocuğun sahibi olmuş ve ona da Enderhan adını vermiştir.
Abdurrahim Karakoç, 1958'de kaleme almaya başladığı, birbirinin devamı 22 şiirden meydana gelen "Hasan'a Mektuplar" isimli eserini 1964'te yayınlamış, emekli olduktan sonra Ankara'ya yerleşmiştir. Ankara’da boş durnmamış, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazmıştır.
“Mihriban" eseriyle toplumun her kesimi tarafından tanınan Karakoç, "Saati Yok Eremi Yok (Ben Hep Seni Düşünürüm)", "Anadolu Sevgisi", "Zikrullah", "Hak Yol İslam Yazacağız", "Bayramlar Bayram Ola", "İsyanlı Sükut" ve "Tut Ellerimden" adlı eserlerin yanı sıra 5 şiirden oluşan "Hasan'dan Gelen Mektup", 8 şiirden oluşan "Haberler Bülteni", 7 şiirden oluşan "Vatandaş Türküsü" ve 5 şiirden oluşan "Masal" adlı çalışmaları ortaya çıkarmıştır.
Usta şairin eserleri "Fedai", "Devlet", "Töre", "Bizim Ocak" dergileriyle kendisinin çıkardığı "Yeni Ufuk" gazetesinin yanı sıra "Yeni Düşünce", "Yeni Hafta" ve "Gündüz" gazetelerinde okuyucuyla buluşmuştur.
"Vakit" gazetesi bünyesinde vefatına kadar sürdürdüğü köşe yazarlığı serüvenine başladığı dönemde siyasete dahil olan Karakoç, Milliyetçi Hareket Partisi'ne üye olmuştur.
Usta şairin 100'e yakın şiiri bestelenerek İbrahim Tatlıses, Şükriye Tutkun, Selda Bağcan, Musa Eroğlu, Esat Kabaklı, Cem Adrian, Mahsun Kırmızıgül, Manga, Gülay, Orhan Hakalmaz, Hasan Sağındık, Selçuk Küpçük, Gülşen Kutlu, Sevcan Orhan, Güler Duman, Gündoğarken, Haluk Levent ve Azerin tarafından seslendirilerek geniş kitlelere ulaşmıştır.
"Mihriban" eserini 1960'ta yazdığını söyleyen Karakoç, bir açıklamasında şunları anlatmıştı:
"Bazıları 'Gerçek mi?' diyor. Gerçek, diyorum ama adı Mihriban değil. O gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban. Masa başında yazılmış, hayal bir aşk, bu tadı ve lezzeti vermez. Yaşayacaksın ki yazacaksın. O zamanlar elektrik yoktu. Lamba ışığı altında yazıyordum. Şiire başladığımda lambadaki alev titremeye başladı. 'Lambadaki alev üşüyor' çıktı...demiştir.
Evli ve 3 çocuk babası olan ve hakkında birçok tez, makale de kaleme alınan Karakoç, 7 Haziran 2012'de tedavi gördüğü Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etmiş, Cenaze namazı o dönemin Diyanet İşleri Başkanı tarafından kıldırılan Karakoç'un naaşı, Kocatepe Camisi'ndeki törenin ardından Bağlum Mezarlığı'nda Şeyh Abdülhakim Arvasi Türbesi'nin yanına defnedilmiştir.
Eserleri
Şair ve yazar Abdurrahim Karakoç, "Çobandan Mektuplar" ve "Düşünce Yazıları" gibi düz yazılarının yanı sıra şu şiir kitaplarına da imza attı:
"Hasan’a Mektuplar", "El Kulakta", "Vur Emri", "Kan Yazısı", "Dosta Doğru", "Suları Islatamadım", "Beşinci Mevsim", "Akıl Karaya Vurdu", "Yasaklı Rüyalar", "Gökçekimi", "Gerdanlık", "Parmak İzi" (Kaynak AA.)