?>

Alman İslam Konferansı

Ramazan ÖZDEMİR

2 yıl önce

2006 yılından beri Alman İçişleri Bakanlığı tarafından İslam Konferansı düzenleniyor. Bugüne kadar konferansın içeriğinden çok katılımcılar veya katılımcıların kişilikleri tartışıldı. 

Bugün yine Alman İslam Konferansı toplanıyor. İnşallah hayırlı olur ve alınan kararlar hayata geçirilir. Nitekim Alman İslam Konferansı'nın bugüne kadar burada yaşayan Müslümanların hayatına dokunan bir icraatını şimdiye kadar göremedik. 

Ayrıca bu konferansa katılanların durumuna baktığımızda sanki İslam Konferasından çok birilerini memnun etmek için veya birileri arıza çıkarsın diye oraya gönderiliyor gibi bir resim ortaya çıkıyor. Konferansa bakanlıklardan, eyaletlerden, belediyelerden, kiliselerden, Yahudiler Merkez Konseyi'nden ve bilim adamlarından temsilciler katılmaktadırlar.  

Tabi birde ex müslümanlar veya ilerici müslümanlar katılıyorlar. 

Alman İslam Konferansı şekil olarak yanlış yapılıyor. İçişleri Bakanlıgı bu işi üstlenmiş durumda ve dini bir konunun güvenlikten sorumlu bakanlık tarafından üstlenilmesi yanlış. 

Böyle olunca dini konulardan çok güvenlik konuları konuşuluyor ve tartışılıyor.  

Geçmişte tartışılan konulara baktığımızda üzülmemek elde değil. 

“İslami terörizm” , “İslam’ın Almanya’ya ait olmadığı”, “domuz eti tartışması” gibi absürt tartışmalarla zaman geçirildi. 

Kanaatimce Almanlar hala Müslümanlara ve Müslüman dini topluluklara, Hıristiyan dini toplulukları veya diğer dini guruplar gibi dini haklar verilmesi konusunda hazır değiller. 

Almanya nasıl Hristiyanların ve Yahudilerin bir parçası ise Müslümanların da bir parçasıdır.  Ve bu artık kabullenilmelidir. 

Fakat Almanlar buradaki Müslümanların arasına fitne sokarak süreci geciktiriyorlar. 

Özellikle liberal müslümanları veya İslamla hiç bir bağı kalmamış olanları bu konferansa davet ederek konferansı işlevsiz hale getiriyorlar. 

Sürekli teklifler yapılıyor tabi icraat olmayınca. 

İslam konferansına yapılan yeni teklif ise Michael Kiefer tarafından yapıldı. Federal hükümete bir çağrıda bulunarak cami vakfı kurulmasını istedi. 

Osnabrück üniversitesi öğretim üyesi Michael Kiefer bu vakfın devlet tarafından finansa edilmesini ve Müslüman derneklerinden bağımsız olarak çalışması gerektiğini söyledi. 

Teklif içerisinde öyle şeyler yazılıyorki hocaların maaşları İslam ülkeleri tarafından ödensin teklifi bile var. 

Yapılan bütün Alman islam konferansları tartışmaları beraberinde getirdi. Sağlıklı ve diyalog içerisinde bir çalışma maalesef günümüze kadar gerçekleştirilemedi. 

Konferanstan beklenen müslümanların hakları veya İslam'ın Almanya’daki temsili noktasında çözümler üretmesi olmalıyken ne yazıkki katılımcıların şovları öne çıktı.  

Buradan Alman tarafının art niyetli olduğunu görüyoruz. Sağlıklı bir diyaloğa müsaade etmiyorlar.

Diğer taraftan islami cemaatler de dik  bir duruş sergileyemiyorlar. 

Herkesin bir arka planı var ve mağdur olan buradaki müslümanlar.  

Alman devleti kiliselere nasıl yaklaşıyorsa aynı yaklaşımı buradaki müslümanlara ve  islami cemaatlerede aynı şekilde yaklaşmalı. 

Bazı islami cemaatler buraya katılmayı bir lütuf gibi görmemelidir.

Müslümanların haklarını omurgalı bir şekilde savunmalıdırlar. 

Öyle görünüyor ki devletten proje alan kişiler ve karnavallara katılıp dans eden "ben de sizdenim" diyen kuruluş temsilcileri bizleri daha çok oyalarlar.  

Özelikle bir üst kuruluşun başkanı Almanlara şirin gözükmek için her türlü oynuyor. 

Her gün kiliselerden ve sinagoglardan resim paylaşıyor ve camilerin kapısından geçmiyor. 

Müslümanların dertleri dertlenmiyor ve müslümanlara bir saldırı olduğunda onlarla ilgili basın açıklaması yeterli görülüyor.

Demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri savunan bir ülkenin hala kendi ülkesindeki müslümanlara ve dini cemaatlere haklarını vermemesi demokrasi adına utanç verici.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI