?>

Almanya'da Darbe Teşebbüsü

Ramazan ÖZDEMİR

2 yıl önce

Dünyanın geri kalmış ülkelerinde darbe teşebbüsleri sıradan bir olay olarak görülür. O ülkelerin gelişmişlik sürecini tamamlayamadığı ve demokrasinin eksik olduğu söylenir.   

Batı medeniyeti ise demokrasinin en iyi kendileri tarafından uygulandığını vurgulayıp örnek bir demokratik rejim iddası ile dünyaya yön vermeye çalışırlar. 

Gerçekten İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı Avrupa’da darbe teşebbüsleri konuşulmaz olmuştu.  

Veyahut unutulmuştu?

Geçtiğimiz günlerde Federal Almanya Cumhuriyeti'nde darbe teşebbüsünden dolayı tutuklamalar olunca herkes şaşırdı kaldı. 

Nasıl olurda özgürlükler ülkesi ve her şeyin serbestçe tartışıldığı bir ülkede darbe teşebbüsü olabilirdi.  

Darbeye teşebbüs edenler kimlerdi ve neden böyle bir yola başvurmuşlardı? 

Kendilerini imparatorluk vatandaşları (Reichsbürger) olarak kabul eden, Federal Almanya Cumhuriyeti'nin meşru bir devlet olarak varlığını reddeden bir grup.  

Açık ve çoğulcu bir toplumu kabul etmeyen, vergi vermeyi reddeden ve para cezalarını ödemeyi veya mahkeme emirlerine ve idari kararlara uymayı reddeden bir grup. 

Enteresan bir yapılanma fakat bazı soru işaretleri de yok değil.  

Böylesi bir yapılanmanın varlığı biliniyordu. 

Bu grubun üyeleri aşırı sağ kesim ile irtibatlıydı. 

Yani polisin gözünden kaçması mümkün değil.  

İmparator olarak ilan edilmesi düşünelen Heinrich XIII Prens Reuss'un soylu bir aileden geliyor.  

Böyle birisinin de darbe teşebbüsü ile irtibatlanması biraz sürpriz oldu.  

Yine Federal Meclis'in eski bir AfD üyesi ve bir yargıcın yanı sıra çok sayıda eski federal ordu(  Bundeswehr) askerinin yanı sıra doktorlar ve iş adamlarınında yer aldığı bildiriliyor.

Darbe teşebbüsü kamuoyuna açıklanırken biraz medyatik olarak sunuldu. Özellikle gazeteciler, fotoğrafçılar, kameramanlar...

Neden böyle bir yola başvuruldu? Bilinmiyor.      

Yoksa bilerek mi böyle bir yola başvuruldu?      

Demokratik bir ülkede masumiyet karinesi diye bir şer var. Liberal bir anayasal devlette, böyle bir önyargı ile medya önünde insanlar infaz edilemez.

Federal savcılığın kararı beklenmeliydi. Başsavcı bu konu ile ilgili açıklama yapmadan İçişleri Bakanı'nın kamuoyu önünde çıkarak açıklama yapması doğru olmamıştır. 

Darbe teşebbüsünü hiç kimse savunamaz fakat böylesi çok ciddi bir darbe teşebbüsünü açıklarken medyatik olarak sunulamaz. 

Darbe teşebbüsü Federal Almanya Cumhuriyeti'nin demokratik rejiminin güvenirliğine darbe vurmuştur. 

Almanya’nın imajı zedelenmiştir…

Birileri acaba böyle bir teşebbüsü kullanarak bazı olayların konuşulmasını mı engellediler.?

Sonuç olarak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı Avrupa’da darbeler konuşulmaya başlandı ve Pandora'nın kutusu açılmış oldu, haydi hayırlısı. 

Aşırı sağ tehlike her geçen gün toplumda taban buluyor ve biz göçmenler için tehlike biraz daha artmış durumda. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI