Yüksek enflasyon, zayıf ekonomi zor bir yaşam bizi bekliyor.
İndirim fiyatı 200 gram olan asma domates için 1,99 euro isteniyor, yani kilo başına neredeyse 10 euro artık istisna değil.
Devlet desteğine ve katkısına rağmen, benzin litre başına iki Euro’dan fazla fiyata satılıyor.
Ve gaz tedarikçileri, sonbahar veya kış aylarında teslimat yapacakları siparişler için bu yıl fiyatları iki katına çıkaracakları söyleniyor.
Geliri düşük olan insanlar yani tüketiciler olarak enflasyonun acısını fazlasıyla hissediyoruz ve hissedeceğiz.
Euro bölgesinde tüketici fiyatları Haziran ayında yüzde 8,6 artmış durumda,enflasyon böylece 1999'da ortak para biriminin kullanılmaya başlanmasından bu yana yani Euro’ya geçişten sonraki en yüksek oran.
Enerji, gıda, alkol ve özellikle tütün çok daha pahalı hale geldi.
ABD'dede keza enflasyon oranı son zamanlarda yüzde dokuzun üzerine çıktı.
Almanya'da fiyat artışları son zamanlarda bir miktar geriledi, ancak bunun devletin 3 aylığına geliri düşük olanlara başlattığı 9 euro’luk bilet ve yakıt indirimlerinden kaynaklandığı bildiriliyor.
Enflasyonun artmasının ana sebebi enerji fiyatlarının yükselmesi ve petrol fiyatlarının geçen yıl yüzde 40'tan fazla artmış olması gösteriliyor, dolayısıyla önümüzdeki on iki ay içinde fosil yakıtların fiyatının yüzde 40 daha artıp artmayacağı oldukça şüpheli görünüyor.
Batının Amerikan ekonomisinden oldukça etkilendiğini biliyoruz.
Amerikan Federal Rezervi de önümüzdeki aylarda finans piyasalarının çerçeve koşullarında belirleyici bir rol oynayacaktır.
FED bu yıl kilit faiz oranlarını üç kez artırdı - en son yüzde 1,5 ile 1,75 arasında ve Fed Başkanı Jerome Powell kısa süre önce enflasyonla mücadelenin ana hedefi değil, tek hedefi olduğunu söyledi.
Bu nedenle daha fazla faiz artışı bekleniyor.
Faiz oranları yükseldiğinde, emlak piyasası bir şekilde etkilenecektir.
Borsada ise endişe hakim, hisse senedi ve yatırımcılar için şu can alıcı soru soruluyor ekonominin soğuyup soğumayacağı, yani büyümenin yavaşlayıp durma noktadına gelebileceği veya ekonomik çıktının düşeceği bir durgunluk olup olmayacağıdır.
Borsada hisse senet sahipleri ise ağır bir şekilde cezalandırıldı, hisselerin düşmesiyle.
Ekonomik büyüme yavaşlarsa veya soğursa, teknoloji sektöründe sıkıntılar baş gösterebilir.
Almanya’da ekonomik veriler hiç iyi göstermiyor, uzmanlar enerji ve enflasyon konusunda artık ciddi adımlar atılması gerektiğini söylüyorlar fakat bu konuda hiç kimse iyimser değil.
Hükümetin “Şu anda koalisyon olarak verdiği imaj iyi değil”
Hız sınırı limiti, nükleer santraların çalışma süresinin uzatılması, 9 Euro’luk bilet ödeneği, gaz tedariki - Ukrayna savaşı ve hükümetin kendi içerisinde anlaşamadığı başlıca ana başlıklar olarak gözüküyor.
SPD meclis grubunda kriz toplantısı çağrıları giderek yükseliyor.
Hükümet üyeleri arasındada anlaşmazlık baş göstermiş durumda Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann (FDP), Tüketiciyi Koruma Bakanı Steffi Lemke'nin (Yeşiller) Pazar günü elektrik ve gaz kesintilerine ilişkin moratoryum önerisini reddetti.
Diğer bir konu ise Ukrayna savaşında doğru düzgün bir politika belirlenememesi.
Federal Meclis savunma komisyonundan Ukrayna ile ilgili bazı gizli bilgilerin dışarı sızmış olma ihtimali ise ayrı bir baş belası, Berlin Savcılığı soruşturma açmış durumda.
Bu gizli bilgilerin savunma komisyonundan sızdırıldığı söyleniyor ve çok büyük bir ihanetle karşı karşıyalar.
Savunma komisyonu Başkan Strack-Zimmermann (FDP) bu ihanetin çok ciddi sonuçları olacağı konusunda uyardı bulundu.
Velhasıl hükümet kendi içerisindede bir türlü huzura kavuşamıyor.
Ayrıca CDU ile CSU arasında da bir çekişme yaşanıyor.
Bayern eyaleti başbakanı Markus Söder’in gözü federal başbakanlıkta fakat büyük kardeş parti CDU buna müsaade edermi belirsiz.
Almanya’da olağandışı ittifaklar mümkün görünüyor tekrar bir büyük koalisyon gelirmi zor fakat imkansız değil?
Bekleyelim bakalım bu kriz bize daha neler
gösterecek.
Ramazan Özdemir