Kaf dağının ardına saklanan umut
Bağrımı ezen karlı dağlar
Kuş uçmaz kervan geçmez
Dem bu demdir kıymeti bilinmez
Zaman durur ben yürürüm
Ne yana baksam seni görürüm
Şaşar pusulam, şaşar yönüm
Bir senden vazgeçmedi deli gönlüm
Kaç bin yıl oldu bilinmez
Hayalin ıstırabı dindirmez
Dost dediğin kadrin bilmez
Sevdan başımdan gitmez
Emek verir begonyaya bahçıvan
Bir yıldızdı gökyüzünden kayan
Ruhum mengenelerde dayan ha dayan
Sana sevdam ayan beyan
Ayın şavkı vurur dağlara
Yağmur karışır toprağa
Umut olur açar baharda
Gönlüme huzur veren akasya
Yüreğim müebbet yemiştir
Aşk tanrısı İŞTAR böyle hüküm vermiştir
Kim aşkın karşısında galip gelmiştir
Nice tahtlar nice taçlar devrilmiştir
Şu dünyaya gelen göçer
Sevda gömleğin giyen aşk şarabından içer
Ayrılık diyorlar ölümden beter
Bir bakışın bin ömre değer
İçmişiz bade sarhoşuz bu gün
Aşk yolunda berduşuz bu gün
Meyler doldu boşaldı bir hoşuz bu gün
Irmak olur taşarız bu gün
Saçın bir telini okşasam bana ar gelir
Mah cemalin görsem bana az gelir
Buna dünya derler bana dar gelir
Tutsam ellerinden sana zul gelir
Engüreğin gözündedir kamaşma
Sevda ateşini bilmiyorsan hiç yanıma yanaşma
Sevgi ne bahardadır ne yazda
Aşkı yüreklerden başka yerde arama.