Assos-yal

Şükrü ÖZMEN

2 ay önce

şu denize kaç adımda varılabilir

şu adaya şu gökyüzüne

 

bilinir elbet mavinin ısrarlı davetkârlığı

bilinir biliyor insanlar

suyun serencâmını

 

gözlerine kadar gökle yıkanmış

saçlarına kadar kırgın

birer göç yolcusuydular onlar

telaş içinde kendilerine beğendikleri hayat

hep dar

hep dar açı

hep darağacı

 

oysa üstlerinde kelebekler

gözlerinde yıldız şavkları

ruhlarında sonsuz bir ölmemek kıvranışı ile insanlar

bu uzaysız

bu korkusuz

bu korkuluksuz şehre

üç yanından girebilecek kadar da

küstahtırlar

 

endişeyi zamandan

kalp kırgınlıklarını denizden

korkuyu ayetlerden

cenneti anneden ve ninniden bilen

bazı insanlar iyi bilir ki

ay üç vakte kadar daralacak

uzayacak varlığın çengelli iğneleri

etlerine kadar uzayacak

 

zamanın iç kesitinden dalga dalga büyüyen bu efkar

bilinir kısmen geceye ve kısmen aşka dairdir

 

ey yedi iklimden gölge düşleriyle esen rüzgâr

ey kırık uçları ölüm sarhoşluğunun

ey debdebe

ve ey

eşyanın harlı yangınında yanan kaynayan ruhlar

size üç vakte kadar

bir ayrılık

bir ölüm ve

bir intihar

 

yağmura papatyalara

ve kırgın sevgili kalplerine olan itimat

insanı ancak taşır

bir yere kadar

 

bilirler insanlar bilinir elbet

yüzümüzdeki bu tozlu kuyular

bin yusuf kadar derin

binlerce kır kanatlısına saygı duyacak kadar engin

 

ve sonsuzdur

bir saniye kadar

 

o zaman korunsun yılkı atları hızdan

kemirgenler uykudan ve anesteziden

burnumuza kadar rüya ile yıkanalım

çünkü göğsümüzde açmalıdır mutlak

laleler güller yahut kara çalılar

 

böylece hızla geçsin

böylece çabucak bitsin yol

yoksa koşmaktan çatlar atlar

değilmi ki zindanda

yavaş geçer zamanlar

YAZARIN DİĞER YAZILARI