Bin hazan geçerdi ömrümden
Su tutuşur, ateş yakmazdı
Düşler sağır, gülüşler anlamsızdı
Sen uyurken sızdı kalbime acı
Sırrımı söylerim sulara
Alıp götürürler ummanlara
Çok zaman kaldım kör kuyularda
Beraber inmiştik ithaka sırtlarına
Gün biterdi gülüşünü kalbime yazardım
Dinerdi elbet fırtına
Dağ küçülürdü, geçit verirdi yollar
Şairler sevda şiirleri yazar
Güllere kan bulaşır kırmızı açar
Uslanmadı gitti deli gönlüm naçar
Yağan güz yağmurları değil
Gökten hüzün yağar ar yağar
Bir merhaba ile başlayan hayat
Bir elveda ile bitmekte
Dünya kime kalmış ki kalsın bize
Sevgiyi sen gönlümüze rehber eyle.
Doğarken ağladım yaşarken ağladım
Karalar giydim yaslar bağladım
Ben sırtımı karlı dağa yasladım
Böyle yazılmıştır kara bahtım.
Kıblem bildim yüreğini yüreğime döndürdüm
Senden sonra ben aşkları öldürdüm
Nazlı yâre ahvalimi bildirdim
Sana nazar değse kem gözlerden bilirim.
Gönlüme düşünce aşkın ateşi
Neylesin baharı neylesin kışı
Dolaştım şarkı garkı
Atamadım şu gönlümden gümanı
Arzumanım kaldı yârin yüzünde
Hiçbir hile yoktur dervişlerin özünde
Umut bağladım baharda açan çiçeğe
Kim neyler sevda dolu yüreğe.
Uzundur geceler sabahı yoktur
Günahkar kulların vebali çoktur
Sineme saplanan bir deli oktur
Aşk çeşmesinden içmeyen yoktur.