Dünya hep dönüyor, gündüz ve gece hep birbirini takip ediyor. Bu kanıksanmış bir günlük süre bize, zamanın ölçülebilir ve tekrarlanabilir sıradan bir süreç olduğu kanaatini kabullendiriyor! Hem de hiç çaktırmadan ve sessizce pek çok farkındalığı da hayatımızdan çekip çıkararak...Zamanda hiç bir şeyin tekrarı yok aslında ve ölçülemeyen bir büyüklüktür o! Daima ileri doğru akar! Sonlu mudur? Kuşkusuz ki evet. Zamanın sonsuzluğuna inanlar da vardır ve onlar zamanı tanrı edinenlerdir. Dini de Dehirizm'dir.Dairesel bir akım süreci veya yol haritası olduğu için sonsuz turlarına devam eden bir süreç şeklinde algılansa da sürekli genişleyen bir evrendeyiz ve turunu asla aynı yoldan gitmeden atan gezegenlerimiz, yıldızlarımız ve galaksilerimiz var. Astronomi biliminin geldiği noktayla bugün daha iyi anlıyoruz bunu ama gaflet her zaman olduğu gibi yine bizi hüsrana sürüklüyor! Bize kısmen ölçümleyebileceğimiz ama diri bir idrakle harika bir şekilde yönetebileceğimiz yüzyıllık zaman dilimine yemin ederek, o hakikate dikkat çekmişti, her şeyin sahibi olan ve her şeyi hakkıyla bilen! Söze;"Asra yemin olsun ki, kuşkusuz o insan hüsrandadır! ..." O hüsrana kapılmayanlar kim? Onun altını da doldur doldurabildiğin neler varsa hayatında ama özetle varacağın sonuç:Özünden fıtratına kodlanmış olan iyilik yapma erdemi ile dopdolu bir hayat, onu sana bahşedene hakkıyla inanç, inandığın değerlere güven ve etrafa yaydığın sonsuz barış ve esenlik!" İşte bu özetin açılımı bir hayat sürersen, zamanın senin için açtığı krediyi israf etmemiş olursun. Geri ödemesi çok kolay, kazancın ise hesap makinelerinin ekranına sığmaz!Biz zaman denen nesneyi, tarihsel mirasımızdan aldığımız birikim ve güçle doğru bir yerde konumlandırmış ve "Zaman her şeyin ilacıdır!" demişiz. Son derece derin yaşadığımız acılarımıza, bir türlü aşamadığımız buhranlarımıza, içinden çıkılamaz karma karışık duygularımıza, bizi tuş eden girift zihinsel algılarımıza kocaman bir bedel olarak...Ama insanın hayatında tekrarlar o kadar çok ki anlatamam! Veya cümleyi şöyle kurarsam daha iyi anlatırım diye düşünüyorum! Zaman denen o devasa kütleden, kendi hanesine düşeni koparıp hayatına zenginleştirilmiş uranyum enerjisi gibi katması gerekirken, onu tekrarlar silsilesi olarak yaşayan insanlar o kadar çok ki, demeliyim! İşte etrafınınızı saran o insanların varlığı sizi onlardan uzaklaşmaya veya egonuzu yükseltip kendinizi soyutlamaya itmesin sevgili genç kardeşlerim. Onlarla birlikte yaşayın ama bazen çıkın onların arasından! Ya da ruhunuzu yükseltin bedeninizden ve yukardan gözleyin. Gözlemleyin kendinizin de içinde olduğu şu hayatı! Sonra sorun yine kendinize!-Acaba israf mı ediyorum zamanı, yoksa üretiyor muyum?İşte zamanın tekrarlanmayan ve ölçülemeyen bir büyüklük olduğunu bilen hayatını da tekrarlara mahkum etmeden yaşayanlar, o idraki aklında sürekli diri tutanlardır. Bir şekilde kesişim kümesi oluşturduğumuz bu mecrada, sizlere ışık olabiliyor, müdahale etmeksizin iradenizi keşfettirerek sizlere yol gösterebiliyorsam, bana hayatınızdan küçücük bir dilim ayırıp; hayrıma ve birlikteliğimize dua eder misiniz sevgili okuyucularım ve özellikle genç kardeşlerim!?