şimdi biraz susmak zamanı senin için
benim için şimdi biraz ağlamak
geceden üstüme sindirdiğin her sihir
yerin yedi kat altında
ağlayan bir ormana dönüştürüyor
aklımın yeşilini
ki biz
yani geceyi aklile bilmenin doruğuna çıkmış olanlar
her yanımızdan kanlı suretler fışkırıncaya kadar
gerilip doğrulup
zamanın yayında ok olup
aşkın hedefine varmak
ter-ü taze bahar çiçeklerine konmak borcundayız
böyle iken
yüzün tam karşımda bir ışık şavkı
bir yeryüzü bakiyesi olarak dururken yani
belaya denk gelirken aşk
her seferinde
başımın dönüşüne eşlik ederken
fikrimin zerreleri
sen
yüzün tam karşımdayken
beni bir gök kaçağına dönüştüren
şiirler yazılsa sana az
şarkılar bilemez içindeki tınıyı
ve gözlerimizle bir yeryüzü sağsak bile
alemin her noktasından
biz
seni bilmeden
aşkı
alemi
şiiri
tanrıyı
bilemeyiz
karşımızda yenik ordular olacak hep
sana baktığımızda
hep kazanmış
hep muzaffer bir eda olacak
dudaklarımızın kenarında
kim bilebilir lambadan ne çıkacak
kim görebilir sihrinin ardında ne var
ve kim anlatacak bize
bir gülüşle
bir ince şarkıyı enkaza çeviren nedir
ah delirmiş tahayyülüm
ah ki
zamanı zemine yapıştıran
bir kimyadır şimdi gözlerin