İnsanlığın ve bilimin henüz emekleme dönemlerinde el yordamıyla bir şeyler bulunup ortaya konurken, Periyodik Tablo denen henüz hiç bir ressam tarafından resmedilememiş ve resmedilemeyecek olan o muhteşem duvar süsü keşfedilmemişken ne vardı? Belki -herşey- diyeceksiniz kuşkusuz ama "bilinen ne vardı?"dersem, nutkunuz tutulur öyle değil mi? Önce dört element giriyordu hayatımıza, insanlık tarihine, elementer yaratılış kodları olarak...MÖ altıncı yüzyılda Su ile bir lokomotif olarak Tales tarafından hayat yolculuğuna çıkarılıyordu dört element. Yine MÖ beşinci yüzyılda Heraklitos'un Ateş'i devreye sokması ile bu defa değişimin ve dönüşümün büyüleyici hikayesini de vagon katarına takarak ilerliyordu dört element... Nihayetinde Empedokles dört elementin felsefesini ortaya koyan ilk bilim insanı olarak kayıtlara geçmişti! Bilim ilerledikçe mevcut periyodik tablodaki vagonlar yerini almaya devam edecek ve nihayetinde o tabloda eksik gedik hiç bir şey kalmayacaktı!Hava, Su, Toprak dördün muhteşem üçlüsüydü! Onlara yaşam enerjisi veren ise CEMRE idi!Cemre "kor ateş" anlamına gelen Arapça bir sözcük.Dört elementin üçünü de canlandıran Cemre, elementer kodlarımızı dörde tamamlayan, soyuttan somuta dönüşen Ateş oluveriyordu aslında. Üçe hayat veren, onları ısıtan, sıcaklığını arttırarak yeni canlarına yaşam enerjisi katan ateş, cemre ile onların yüreğine düşüyordu. Sırasıyla havayı, suyu ve toprağı ısıtmak ve onların fitilini ateşlemek için 20 Şubat'tan başlayıp birer hafta arayla düşüyordu!.. Nereden düşüyor? Nasıl düşüyor? Ne kadar düşüyor? Bilinmezdi! Belki bir zigot gibi, belki bir maya gibi, belki de bir ruh gibi...İyi ki düşüyor, iyi ki geliyor ve giriyor hayatımıza ve bütünüyle doğamızı canlandırmak için bize heyecan veriyor. Yeniden yaşama azmi ve kararlılığı muştuluyor.Haydi sesimi duyan her kimsen, işte sen! Mitokondrine yaşam enerjisi olarak düşen bizleri, hücrelerinin cemresi olarak eura24 'ü tanıtmaya ve daha çok insana ulaşıp onların gönlünü ısıtmaya bir cemre olur musun?