?>

-cı ile -lı Farkı

Hayati YAMAN

2 yıl önce

Hangi din mensubu olursa olsun, eğer bir insan geleneksel dinin baş tacı edildiği bir ortamda büyürse, kültür ve din ayrımının çok iyi yapılmadığı kültürel atmosferde yetişirse asla dindar olamayacak ama bilakis çok iyi bir dinci olacaktır. Başörtüsü dosyası seri paylaşımlarımın sonunda o ayrıma yönelik açıklamalar yapacağımdan bahsetmiştim. Tabi orada bundan sonraki ilk yazımda ise -cı ile -lı farklarını açıklayayım, şeklinde bir beyanım olduğu için mevzu ile bağlantısının bu denli önem arz ettiğini belki de hiç düşünmemiş olabilirsiniz. Lakin taşın gediğine oturduğuna tanık olacaksınız emin olun…  

Sonuç olarak dindar nesil yetiştireceğiz, yetiştiriyoruz diyenlerin yirmi yıldır işbaşında olduğu bir iktidarla yönetiliyoruz. Ama somut olarak tam bir fiyasko yaşıyoruz… Hayatımın en verimli dönemleri bunlarla geçti. Tek cümlelik özetini “Hayallerimin ve ideallerimin çökertildiğini anlamam ve görmemdir.” şeklinde yapabilirim.

Ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel hangi alanda olursa olsun, hepsini görmezden gelebilirim ama “Yöneticilerin yüreğinde Allah korkusu olursa, alnı secdeye giderse, dindar ve daha hassas inançlı olursa, memleket çok çabuk ayağa kalkar ve şahlanırız. Her şey çok çabuk düzelir!” mahiyetindeki hayallerimi yok etmesini asla affetmeyeceğim.

Eğer bugün hala Müslümansam ve dinimin adamı olarak hayatımı idame ettirebiliyorsam, millet olarak bize çok pahalıya mal olmuş olsa da, AKP iktidarları sayesinde işte o dinci ve dindar ayrımını yapabilme basiretine erişebildiğim içindir. Yoksa Deist ve Ateist olmaya o kadar elverişli bir ortam yarattılar ki anlatamam! Halen de devam ediyor maalesef…

Demek ki ülke yönetiminde söz sahibi olanların tek sahip olmaları gereken nitelik liyakatmiş. Ondan sonra liyakatli insanların istişare ile yönetmesi, denetime açık olması, hesap verme erdemi göstererek işini başarılı bir şekilde yapmasıymış! Yanlış ve hatalı eylem sahiplerinin istifa etmesi, yerini daha düzgün ve doğru yapanlara bırakmasıymış. Suç işleyenlerin, suça göz yumanların ve devlet imkanlarını kullanarak suça kılıf hazırlayanların ise bağımsız yargı karşısında yargılanması, lehte ya da aleyhte hüküm giymesiymiş…

Bu kadar basit bir anlayış neden uygulanmıyor ve bu denli zora sokularak yönetsel zaafların ortaya çıkmasına sebep olunuyor acaba? Bunların bilinmiyor olması mümkün mü sizce? Mümkün olmadığına göre b ir sebebi olmalı değil mi? Bana göre sebep, toplumsal açıdan çoğunluğun -lı olmayıp, -cı olduğunda yatıyor!  

O zaman -cı ve -lı olmanın ne demek olduğunu, hangisine ait olduğumuzu ve neye talip olmamız gerektiğini birlikte değerlendirelim mi sevgili dostlar? O ayrımını çok iyi yaparak, bu paradokstan çıkmanıza katkı sağlayayım mı bugün de? Haydi buyurun yeni bir beyin fırtınasına…

-cı tüketir. -lı üretir.

-cı menfaatçidir. -lı ilkelidir.

-cı acımasızdır. -lı vicdanlıdır. 

-cı satar. -lı katma değer üretir.

-cı buyurgandır. -lı katılımcıdır.

-cı sırtından geçinir. -lı sırtını güçlendirir.

-cı hava atmayı sever. -lı haya etmeyi sever.

-cı sahip gibi davranır. -lı şahit gibi davranır.

-cı’nın ölçütü numaratördür. –lı’nın ölçütü kantardır.

-cı sesi gür çıkandır. -lı haklıysa sesini gür çıkarandır.

-cı bağnaz ve agresiftir. -lı ön görülü ve tahammüllüdür.

-cı yağcı ve reklamcıdır. -lı eleştiriye açık ve geliştiricidir.

-cı idare edilen ve yük olandır. -lı idare eden ve yük alandır.

-cı över, arası açılınca da söver. -lı uyarır, arası açılınca da susar.

-cı etiket ve şöhret peşindedir. -lı nitelik ve liyakat peşinde, onlara hedeflidir.

-cı doyumsuzdur, bencildir. -lı kanaatkar ve başkasının derdiyle dertlenendir.

-cı hizipçi, grupçu ve parçalayıcıdır. -lı birleştirici, bütünleştirici ve evrenseldir.

-cı grupçul, kimlikçil ve kendinden olancıldır. -lı insancıl, normcul ve ahlakçıldır.

-cı daima mensup olduğundan yana, taraflıdır. -lı daima Hakk’ın tarafındadır. Hakk’tan yana taraflıdır.

-cı ben merkezlidir, hep kendini ön plana çıkarır. -lı takım merkezlidir, zayıf halkayı idare etmeyi bilir.

-cı sayı kalabalıkları ve çoğunluk üzerinden yürür. -lı tek başına da kalsa, Hakk’ı savunma üzerinden yürür.

-cı “tek tip”leştirir, çeşitlilikten korkar. -lı çeşitliliğin zenginlik olduğunu bilir, korkmaz ve onları bozmaz.

-cı mankurt ve kurşun askerdir. Öyle insan yetiştirir. -lı sorgulayıcı ve araştırmacıdır. Öyle insan yetiştirir.

-cı dikey sıçramaların adamıdır. -lı yatay ve eğimli sıçramaların adamıdır. Tırnakları ile kazınarak yükselir.

-cı yanardönerdir. Yol almak için yılan gibi kıvrılmak gerekir der. -lı omurgalıdır, dosdoğru yolun ayakları sabit yolcusudur.

-cı nerede nasıl davranacağı kestirilemeyendir. -lı nettir. Nerede, nasıl davranacağı tanıyanlarınca iyi bilinir.

-cı etrafındaki herkesi, kendi gibi düşünmeye zorlar. -lı etrafındakilerin farklı düşüncelerinden yararlanır.

-cı biat ve bağlılık yemini üzerinden yürür. -lı anlaşmalı ve sözleşmeli birliktelikleri önceler. İlkelere bağlılığı esas alır.

-cı kutsal üretir. Ürettiği kutsala uluhiyyet/teolojik anlam yükler. -lı nın kutsalı TEKtir ve Ona ait olanlardır, onlarla yetinir.

-cı bezirgandır, tüccardır. Savunuyor gözüktüğü değer üzerinden para kazanır. -lı üretkendir. Ücret odaklı değil, ecir odaklı çalışır.

-cı ezberci, taklitçi, tahrikçi ve tekrarcıdır. -lı ilgili olduğu kadar ezberci, asla taklitçi değil tahkikçi, mutedil ve daima üretkendir.

-cı kara sevdalıdır, sevgi körüdür. -lı ölçülüdür. Sevgisinin kendisine ve sevgilisine zarar vermemesi için teraziyi dengede tutar.

-cı intihalci ve aşırmacıdır. Paylaşmayı da sevmez. -lı emeğe saygılıdır. Patent, telif ve imza değerlerini telef etmez. Ve paylaşımcıdır.

-cı imgeler, semboller ve sloganlarla kendini göstermek ister. -lı imge, sembol ve sloganlara sığınmaz, sarılmaz. Savunduklarını içselleştirmiştir.

-cı hedefe götüren her yol mübah ve caizdir, der. -lı kaybetsem de dürüstlüğün kantarı şaşmasın. Güven ve adalet duygusu erozyona uğramasın, der.

-cı gizliliği sever. Gizli güçleri var olanları türetir ve gizem düşkünüdür. -lı şeffaftır. Ayakları yere basan ve önü arkası bilinen/görünen kişi ve olaylar üzerinden yürür.

-cı’nın kendi ürettiği tabuları vardır. Onlara dokunmak kendisine cinnet geçirtir. –lı’nın tabuları ve korkuları yoktur. Sınırlı kırmızı çizgileri ve tartışılmazları vardır.

-cı satıcı olduğu için ürününü boyar, cilalar, albenisini yükseltir. Fuar, panayır ve Pazar kovalar. -lı ARGE ye önem verir. Hatalarının üstünü örtmez. Müzayedelik ürünler ve değerler üretmenin peşindedir.

-cı davasını yücelttiğini sanır. Uğrunda ölmeliyim, böyle düşünmeyeni hain ilan etmeliyim, der. -lı davanın yüce olduğunu bilir ve kendisinin o dava ile yüceleceğine inanır. Yanlışlarının davasına zarar getirmesini ihanet saydığı için temkinlidir.

 

Peki kim bu -cılar?

Takımcı, Grupçu, Partici, Liderci, Dernekçi, Vakıfçı, Cemaatçi, Tarikatçı, Mezhepçi, Dinci, Allahçı!

 

Peki kim bu -lılar?

Takımlı, Gruplu, Partili, Liderli, Dernekli, Vakıflı, Cemaatli, Tarikatlı, Mezhepli, Dinli, Allahlı!

 

-cı ya da -lı olmaktan hangisini seçecekseniz seçin, tercih sizindir. Ama ben -cı olmaktan ALLAH’a sığınıyorum. Ve ben -lı olanları; ayakkabıcı, sıvacı, boyacı, çaycı gibi meslek icabı söylem zorunluluğu içeren -cı kardeşlerimi çok ama çok seviyorum…

YAZARIN DİĞER YAZILARI