Federal hükümet Alman vatandaşlık yasasına göreve geldiği ilk günden beri değiştirmek istiyordu ve bunun için vatandaşlık yasasını kamuoyuna açıklayarak tartışılmasını istedi.
Birçok görüş dile getirildi gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum kuruluşları bu konuda görüşlerini beyan ettiler.
Hükümet Almanya’nın modern bir vatandaşlık yasasına ihtiyacı olduğunu, bunun la birlikte nitelikli yani vasıflı göçün cazip hale getirilerek çalışkan ve başarılı insanları Almanya’ya çekmek olduğunu söyleyerek, böylesi bir vatandaşlık yasasının Almanya’nın milli menfaatinin bir gereğidir diyor.
CDU/CSU partileri ise yeni vatandaşlık yasasının "Almanya için bir tehlike" olarak nitelendirerek, bu yasanın Alman vatandaşlığını değersizleştirme yasasıdır" dedi.
"Çifte vatandaşlık ile verilecek oy hakkıyla başka ülkelerin siyasetini bizim ülkemize sokulacağını söylüyor… Türkiye örneğinde olduğu gibi insanlar burada özgürlük içerisinde yaşıyor, ancak geldikleri ülkede oylarını özgürlükten yana tavır almayacak şekilde kullanıyorlarsa, şayet o zaman bu uyum entegrasyon değildir. Ve kimse, birkaç yıl içinde, Erdoğan'ın AKP'sinin Almanya uzantısının Federal Meclis'te oturmasına da şaşırmamalı… Sizin şu anda oturduğunuz koltuklarda oturuyor olacaklar."
Özellikle AfD partisi aşırı tepki vererek vatandaşlık yasasının uyumu zorlaştıracağını ve yasa dışı göçü daha da cazip hale getireceğini dile getirerek karşı çıktı.
AfD söz konusu yasa değişikliği planını "soğuk bir darbe" olarak nitelendirdi ve bu yolla seçmen demografisinin de değiştirilmek istendiğini savundu. "Ömürlerini tamamlamakta olan partiler, vatandaşlarımızın ayaklarının altından ülkelerini çekmek istiyor. Buna izin verilmemeli".
SPD, Yeşiller ve Sol partiler hükümetin getirdiği çifte vatandaşlık yasasını desteklerini ifade ettiler.
Yani düzenlemede Alman vatandaşlığına geçecek herkesin” özgürlükçü demokratik düzene” bağlı olması şartı isteniyor.
Antisemitik, ırkçı, yabancı düşmanı veyahut da insanlık onuruna aykırılık teşkil eden suçlar işleyenler veya kadın - erkek eşitliğini, cinsel yönelimleri göz ardı edenler vatandaşlığa kabul edilmeyecek.
Alman vatandaşlığına başvurmak için Almanya'da sekiz yıl ikamet etmiş olma koşulu beş yıla düşürülecek. Hatta Almanya'ya uyum konusunda, iktisadi ve sosyal bakımdan "özel başarı" kaydeden göçmenlerin vatandaşlığa geçişi üç yılda gerçekleşebilecek.
Birinci nesil olan “misafir işçi" olarak nitelendirilen, 1960"lı yıllardan itibaren Almanya’ya gelen ilk kuşak göçmenlerin vatandaşlığa kabulü kolaylaştırılacak ve bu kişiler yazılı sınavdan muaf tutulacak, gündelik hayatlarını sürdürebilmeleri için Almanca dil bilgisi yeterli sayılacak.
30 Kasım’da federal mecliste bütün siyasi partiler görüşlerini dile getirerek tartıştılar fakat vatandaşlık yasası kanaatimce geçmesi biraz zor gözüküyor.
Federal Hükümet vatandaşlık yasasının bu sene içerisinde yasalaştırıp yürürlüğe girmesini planlamıştı fakat plan değiştirilerek önümüzdeki seneye ertelendi.
Hükümetin eli her geçen gün zayıflıyor, eğer hükümete geldiği ilk günlerde vatandaşlık yasasını değiştirseydi daha kolay olacaktı, şimdi ise hükümet çok zayıflamış ve aşırı sağcılar hükümet üzerinde çok baskı uyguluyorlar.
Hükümet bütçe açığı ile başı dertte ve hükümet kendi içerisinde uyumsuzluk nedeniyle çok zor durumda kalmış vaziyette, böylesi bir ortamda vatandaşlık yasası inşallah geçer?
Göçmenler olarak her seferinde vatandaşlık ve temel haklar konusunda aldatıldık geçmiş hükümetlerde birçok vaatlerde bulunmuşlardı ne yazık ki her seferinde bizler hayal kırıklığı yaşadık.
Verilen sözlerin birçoğu tutulmadı ve bizler sadece seçim dönemlerinde hatırlandık.
Siyasi katılım ve eşitlik sadece sözle verildi.
Federal Mecliste 18 tane Türk kökenli milletvekilleri bulunuyor, bu milletvekillerinden beklentimiz vatandaşlık yasasının acil meclisten geçmesini sağlamaları hususunda gayret göstermelerini bekliyoruz.
Türkler olarak son yıllarda yabancılar dairesinin uygulamalarından çok rahatsızız bir türlü randevu alamıyoruz ve bir çok insanımız oturum süresi geçtiği halde daha oturumunu uzattıramayacak halde.
Eğer vatandaşlık yasası yürürlüğe girerse birinci nesil olan insanlarımıza bir nebze olsun iyilik yapılmış olunur?