Çifte Vatandaşlık mı Geliyor?

26 Eylül 2021 tarihinde Almanya Federal Cumhuriyeti’nde kayıtlı 61 milyon 168 bin seçmenin 46 milyon 837 bini ülkenin temel yasama organı olan Alman Federal Meclisi’ndeki 598 milletvekilini seçmek için sandığa gitti.

Seçimlerden çok önce bir daha aday olmayacağını açıklayan Şansölye Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Parti (CDU/CSU) 2021 seçimleri sonucunda 1,6 puan farkla (800 bin kişi) ikinci parti konumuna düştü. Bu esasında CDU için büyük bir hayal kırıklığıydı. Zira 2017 seçimlerinde %32,9 oy oranıyla birinci parti seçilen CDU/CSU bu seçimlerde %24,1 ‘e düşmüştü.

Seçimin kazananı ise CHP’nin Sosyalist Enternasyonel’deki kardeş partisi Sosyal Demokrat Parti oldu (SPD). Bir önceki seçimlere göre oy oranını aşırı derece de arttırmış olmasa da genel sonuçlar itibariyle hükümeti kurma yetkisini eline aldı.

Olaf Scholz liderliğindeki SDP hükümeti kurmak için oy oranı bakımından en büyük ikinci parti olan CDU ile görüşmeyi reddetti ve diğer iki parti ile görüşmelere başladı. Sonuç olarak bugün itibariyle 177 sayfalık koalisyon hükümeti sözleşmesi SDP, Yeşiller Partisi (Die Grünen) ve liberal eğilimli Hür Demokrat Parti (FDP) tarafından imzalandı. Bu sözleşme son haliyle 6-7 Aralık’ta mecliste oylamaya sunulacak.

Bild gazetesinin haberine göre sözleşmede Türk kökenli Alman vatandaşlarını ya da Türk vatandaşlarını ilgilendiren ne gibi maddeler var bunlara bakalım.

Emeklilik yaşının daha fazla artmaması konusunda mutabakata varıldı. Vatandaşlık sürecinin 8 yıldan 5 yıla indirilmesi planlanıyor, öğrencilerin çalışma haklarında da iyileştirilmeler olacak. Çifte vatandaşlığın önü açılacak. Asgari ücret saatlik 12 Euro olacak. Seçme yaşı 16’ya indirilecek.

Elbette 177 sayfalık sözleşmede daha bir çok madde var fakat yukarıdaki maddeler Türk kökenli Alman vatandaşlarını ve Türk vatandaşlarını mutlu edecektir diye düşünüyorum. Özellikle çifte vatandaşlığın önünü açarlarsa bu Alman vatandaşlığına geçme sürecinde Türk vatandaşlığından çıkmak zorunda kalan Türkler için bir sevinç kaynağı olacaktır.

Partinin renklerinden dolayı trafik lambası koalisyonu adı verilen bu koalisyonun Türkiye ile de iyi ilişkileri hedeflediğini düşünüyorum. Elbette bu sözleşmenin önce meclisin onayından geçmesi gerekiyor. Geçtiği takdirde uzun vadede Almanya’nın göç politikasını yeniden şekillendireceğini ve göçmenlere daha geniş haklar kazandıracağını söylemek yanlış olmaz.

Eğer demokratik hukuk devleti olduğumuz konusunda gerekli adımları atarsak en büyük ticari ortağımız olan ve milyonlarca vatandaşımızın yaşadığı Almanya ile daha iyi ilişkiler kurabiliriz. Bu yeni koalisyon hükümeti geçmişe nazaran bizim için bir avantajdır.

Takip edelim ve görelim.

Bakalım neler olacak.