?>

Gızmayın Bana

Fatma GETİRMEZ BAYSAL

3 yıl önce

Kuzey Kıbrıs eğitim sisteminde olması gereken temel öncelik çocukların mutlu hayata karşı pozitif bakış açısıyla bakabilen gelecekten korkmayan bireyler yetiştirmek olmalıdır.

Çocukların ilkokul çağından başlayarak kolejlere hazırlamak adına onlara yüklediğimiz yük onlara hem külfet hem de okula sevgisiz ,ilgisiz olmalarına neden olmaktadır.Küçücük çocukların yarış atı gibi koşturmalarının sonunda girdikleri kolej eğitimi onlara ne kazandırıyor ?

İstisnalar dışında ki bu istisnalar da özel dersler ve kursların sonunda İngilizceyi öğreniyorken kurslara gidemeyenler kolejlerin ayrıcalığı olan yabancı dil bilgisini eksik , yarım veya olması gerektiği gibi de öğrenemiyorlar.Yani bakacak olursak kolejde çocuğu olan bir anne olarak çocuğun okulda alması gereken bilgiyi ben hala takviyelerle aldırmak zorundayım, genel olarak da durum bu. O zaman biz veliler de iki yıl kurstan kursa yolladığımız çocuklarımıza “Artık kurslar bitti , sadece okul var” da diyemiyoruz. O zaman ne yapılmalı ?

Öncelikle öğretmenlerin kolejlerde görev yapabilme şartları olmalı ,işinde tecrübeli uzmanlaşmış ve her ders hocasının yabancı dil bilgisi olan öğretmenlerden sınavla görev alabilmesi şartı konmalıdır.

İki yıl dersten derse yolladığımız çocuğumuzu okutacak olanların da mesleki ayrıcalığı olmalı

Amaç yabancı dil öğrenimi olduğu için çocuk okul kapısından girdiği anda tüm iletişimini yabancı dilde yapmaya özendirilmeli

Okulunda öğrencilerine danışmanlık da yapabilen lider öğretmenler bulundurulmalı.

Öğrenciye neyi öğreneceğini değil, bunu niçin öğrenmesi gerektiğini, gerçek yaşamdaki uygulamalarıyla destekleyerek anlatan öğretmenler olmalı.

Katı disiplin anlayışı yerine, rehberliği, sınav ve not yerine, gelişimi ölçen, ölçme ve değerlendirme çalışmalarını ön plâna çıkararak öğrencilerini yetiştiren eğitimciler olmalı

Tehdit, ceza ve düşük notların değil, yönlendirmenin ve rehberliğin egemen olduğu bir okul olgusuna inananlar olmalı...

Bu bilgileri yazmamın nedeni Kıbrıs Türk toplumu; bu adada dört yüz yılı aşkın bir süreden beri var oluşunu, eğitime büyük önem vererek, onun işlevini yadsımayarak ve dinamik yapısını koruyarak sağlamıştır. Eğitimin bize kazandırdıklarını korumak ve daha ileriye taşıyabilmek hepimizin kendimize ve geleceğimize olan sorumluluğumuzun gereğidir

Bunun için:

Eğitimde kaliteyi hedefleyeceksek geliştirme ve yenilenme çalışmalarının temelinde, eğitim sürecine katılımın ve oynanan rollerin yeniden tanımlanması gerekmektedir.

Ana hedefimiz, içinde bulunduğumuz bilgi çağına uyum gösterebilecek bireyleri yetiştirmekse eğitim öğrenci odaklı olarak düzenlenmeli, öğretmen, yönetici, veli ve sivil toplum da buna uygun yöntemlerle katkı ve etkilerini arttırmalıdır.

Hızla gelişen ve değişen dünya teknolojisini yakalamayı amaçlayan eğitim sistemimizde, öğrenciler sınav sonuçları için değil, başarmanın, birlikte olmanın, kaliteye ulaşmanın verdiği haz için çalışmalıdır.

Öğrenmeyi öğrenen bireyler olarak, sadece ezber bilgiyi değil, bilgi kaynaklarına nasıl ulaşacaklarını da bilmelidir. Bu, eğitimin en üstteki görevlisinden başlayarak herkesin katılımıyla sürdürülecek ve sınıfta kazanılacak başarı ile taçlanacak bir süreçtir.

Bir eğitimci olarak naçizane fikrimdir…………………….GIZMAYIN BANA

YAZARIN DİĞER YAZILARI