Unutulmaya değer günler yok mudur
Bir otobüsün vapurun ya da tren de olur
Son bir hazin bakışla uzaklaşmak günleri
Bırakmak ve gitmek ve gelmemek günleri
Sabrın sınırlarında kolaçan gezer iken
Bütün solgun çiçekler ve de binlerce diken
Yok mudur anılmaya değer günler yok mu
Saklanmış kederi faş eder günler yok mu
Kavrayış ve yanılış bilmek ya da anlamak
Korkunun iç kesiti bir bütün halde zambak
Balıkların utançla kıvançla öldüğü günler
Zamanı utandıran saatin güldüğü günler
Biraz kalbimiz ağrır ve belki biraz da baş
Belki sarhoş oluruz gözlerimiz dolu yaş
Yok mudur içten içe utanç dolu zamanlar
Yok mudur unutulmayan unutulası anlar
Hangi girdapta dönse ayrışamaz tuz sudan
Açlıkla terbiyeli bir ülke var ki Sûdan
Biz de bir ağlamayı göğüslerimize gömüp
Bir acıya perdedâr olsak ya erken ölüp
Direndikçe direndi gerildikçe gerildi
Sakallar traşlandı sadakalar verildi
Siyah taş aşk içindir nefrete beyaz taşlar
Ha bir olmuş ha yedi eğildi asi başlar
Bu dönüşten bir ikram bu sadâdan bir ikrâr
Sen demek sana ne hoş başım dolu yıldızlar
Anılmayan günlerim senin hıfzında mahfuz
Unuttursan ne güzel kalsam tek anda mahfuz