Yeryüzü bir yol bulup çıkmalıAğzımın en nezih kıvrımındanÇatlamış bir dünya siluetiBoşalmalı dudağımın kenarından
Ben aşağıdaki her yereBencil bir cesaret boşaltmakla mahirimSeverim koynumaAnason kokulu kıyaslamalar alıp uyumayıBirçok serin uykuyuDalga sesiyle kıvandırdımKemiğe bi ok şiddetiyle sapladım hüznüKirsiz kârsız düpedüzBir karaltının karanlığındanEvrene taze maceralar sundumGüneşin en zehirli kasılmalarıyla
Koyudur rengimKapanık kalbimin tufanına denkSkalamda sarı yok
Yaşamak kırgınlığından başkaSöyleyecek sözüm yok
Tabureler bağlanır taze iskeletimeGiyotinler ve iskemleBeni yeryüzüne çarmıhladılarİsa’dan önce ve sonraEskiyen her anıAnlamlandırdı loşluğumuDokuz yerden vurulupUygun eczalarla doldurdumBoşluğumu
Sarı sakinMavi kudurganYeşil yalnız ve beklemekliSiyah mûntakimGeçmiş hesapların ard-ışığında
Sesimi gölgesineLezzetli bir taam etti zamanBen şimdi bir kadranınTam ortasındayımBağımsızım akreptenYelkovana verecek hiçbir hesabım yokAltınlar, pırlantalarKüflenmiş sayfalar içindeSandığımArtık yerVe gökVe dünyaBir yol bulup çıkmalıBenim hayatımdan
Ellerimi yıkayayım o zamanNefretin karasından
Baygın akşamüstlerinde andığım telaşYerküreyi beynime zorla sokmasaydı keşke
Yakın ve beyhûde bir ışıkGirmeseydi zorlaAnsızlığın kabrine
Ölmek ılık ve pürüzsüz bir satıhKalmak oldukça soğuk ve pütürlü
Leşinde eşinenKargalarla kader birliğiMalûm sonumuz
Yer-KüreYesin işteBenim küremi de