İş dünyasının başarılı ismi Soner Babüroğlu, 1986 doğumlu olup, Belçika’da bulunan Shape American High School’da başladığı lise öğrenimini Ankara Çankaya Milli Piyango Anadolu Lisesi'nde tamamlamıştır. Lisans eğitimini, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi'nde, yüksek lisans eğitimini ise Liverpool Üniversitesi'nden almış ve Harvard Business School ile Koç Üniversitesi’nde program tamamlamıştır.
HBR Türkiye ve Forbes'a katkıda bulunan yazarlardan da biridir. "Girişimciliğin Altın Kuralları" isimli kitabını yazan 24 yazardan birisidir. SmartOpt kurucularında biri olmasıyla birlikte, SmartOpt'un servis, destek, ürün tasarımı dâhil olmak üzere şirketin tüm satış ve operasyonlarından sorumlu yöneticisiyken, SmartOpt'a CEO olarak atanmış, ayrıca SmartOpt yönetim kurulunda verilen görevi ve kurucusu olduğu diğer şirketlerin yöneticiliğini birlikte yürütmüştür. Babüroğlu SmartOpt'u kurmadan önce, FMCG ve Ev Aletleri sektörlerinde yönetici pozisyonlarında görev almış; Vestel, Philip Morris Türkiye, Simfer ve farklı bölge ve kültürlerdeki markaların satış, pazarlama ve tedarik zincirinde alanlarında on yılı aşkın bir süre çalışmış ve bu süre içinde Güneydoğu Asya, Avrupa, Afrika, Okyanusya, Kuzey Amerika ve Güney Afrika'da uluslararası operasyonların başlatılmasında öncü bir rol oynayarak büyük başarılar elde etmiştir. Soner Babüroğlu şu an Can Holding’in iştiraki olup ve bu sene içinde üretime başlayacak olan Tectone Global’in kurucu ekibinde yer alarak Genel Müdürlük pozisyonunu üstlenmiştir. Harvard Mezun Girişimcileri (HAE) ve Forbes İş Geliştirme Konseyi üyesidir.
Soner Babüroğlu yaptığı başarılı çalışmalar neticesinde, tedarik zincirine dair süreçlerle lojistik operasyonlarını optimize ederek, yapay zekâ tabanlı teknolojilerin kullanmasıyla iş teslim sürelerinin kısalmasını sağlamış ve işletmelerin müşteri taleplerini karşılama biçimine yönelik olarak yaptığı yenilikçi çalışmalarıyla bir çığır açarak devrim yaratmıştır. Bunun sonucunda piyasada kıyasıya devam eden rekabet ortamında bile kaynaklara daha kısa sürede erişilmesini ve iş teslimat süresinin kısaltılmasını sağlamış, en önemlisi de müşteri memnuniyet seviyesini bir hayli artırmıştır. Elbette bütün bu gelişmelere rağmen söz konusu çalışmaların her sektöre uyum gösterebilecek özel bir model olmasını beklemek hayali bir yaklaşım olduğunu, ancak günümüze değin yaşanan tüm teknolojik gelişmeler ışığında, gelişime açık bir metot olarak bazı ekleme ve güncellemeler sayesinde uygulanacak sektörün dinamiklerine ve özelliklerine göre uyarlanıp, uygulanabilirliği noktasında oluşturulan çalışmaların kesinlikle iş süreçlerine dair zorlukları çözmede benzersiz ve çok üstün bir noktada olduğunu da belirtmek lazım. Ulaşılan bu teknoloji bizlere, benzeri ve yüksek teknoloji çözümleriyle dünyamızı şekillendirmek için verdiğimiz her türlü gayreti daha düşük bir enerji sarf ederek daha müspet sonuçlar elde edebileceğimize dair ipuçlarını da vermektedir.
Babüroğlu yapmış olduğu başarılı çalışmaların öncesinden günümüze kadar geldiği yolculuk esnasında yokluğu da, parasızlığı da yaşamış biridir. Paraya en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde çalıştığı bir kurumun yetkilileri, nedenini bile belirtmeden işinden ayrılmasını isteyip, muhasebenin yolunu göstermişlerdi. Bu da yetmezmiş gibi ilk kurduğu şirketinin batışını çok üzülerek görmüştü. Ancak, Babüroğlu asla yılmadan, yıkılmadan, “sıfırdan tekrar başlarım” demeyi de bilmiştir. Çünkü hiç bir başarı tesadüfi değildir. Çok çalışan ve yol haritasını düzgün hazırlayarak, uygulayan ve büyük bir başarı öyküsüne ilham veren ana karakterin yolu her daim açıktır. Babüroğlu, hayatı boyunca teknolojiye ve havacılığa olan merakını içindeki girişimcilik ruhu ile birleştirerek, SmartOpt, AirCar ve Actonn firmaları ile piyasada fark yaratmıştır. Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin gelişmesine odaklanmış çalışma azmi ve başarıya olan inancı sayesinde bu gün iş dünyasının en çok aranan, adından en çok söz edilen ve sektörün en başarılı simalarından biri olmuştur.
Soner Babüroğlu, çocukluk döneminden itibaren babası Naim Babüroğlu’nun başarılı, vatansever, akılcı, dürüst ve çalışkan bir asker olması sebebiyle Türk Hava Kuvvetlerinde bir subay olup, vatana hizmet etme hayaliyle büyümüştü. Hayatının her aşamasında bir birey olarak çok disiplinli, çalışkan ve özveriliydi. Asker olamasa da disiplinli, çalışkan ve özverili olması, iş hayatı boyunca yürüttüğü çalışmalardan edindiği tüm deneyimleri onun profesyonel iş dünyasının Soner’i olmasını sağladı. Deneyimlerini tüm ekibiyle paylaştığı için, paylaşımcılık ve ekip ruhu denilen olgu işlerini keyifle ve daha verimli bir şekilde yapmalarını sağladı. Babüroğlu ve ekibi iş hayatında yapay zekâ algoritması üretip, uçuş güvenliği ve uçuşa dair yönetmelikler ile havacılık regülasyonlarını içeren AirCar adında uçan taksi diyebileceğimiz özel bir teknoloji üzerine çalışarak, geliştirmektedir. AirCar’la birlikte anlaşılan o ki, beklenen an geldi. Otomobil teknolojisi drone teknolojisiyle uyumlanarak, elektrikli uçan arabalar ansızın hayatımıza girecek ve yakın bir gelecekte belki kurye mini robot drone’lar bize öğlen yemeğimizi getirecek, kim bilir belki sağlığımızı kontrol için gezip, devriye atan mini tıbbiyeli robot drone’lar, ambulans, otobüs ve çeşitli işler için tasarlanmış taşıyıcı drone’lar hayatımıza girebilir. Belki birçok alanda farklı faaliyetler için farklı şekillerde, farklı teknolojilerle bütünleşen drone’lar karşımıza çıkabilir. Drone’ların hızlı bir şekilde ve daha da çok gelişmesi için kesintisiz güç kaynaklarına ya da kendi kendini şarj edebilecek yeni teknolojilere ihtiyaç giderek artmaktadır. AirCar yaşamakta olduğumuz trafik sıkışıklığına da çare olur mu? Ya da yeni bir sorun olarak, hava yolu trafik sıkışıklığı yaşanır mı? Elbette denemeden bilinmez. Babüroğlu ve ekibinin geliştirdikleri yapay zeka destekli AirCar ile ilk insanlı uçuş denemeleri 2024 senesi itibariyle yapılmaktadır. 2026 yılı içerisinde, Avrupa ve ABD’de havacılığa dair otoritelerin geliştirip, yayınlayacağı yasa, yönetmelik ve kurallara göre, hava taksilerin uçuş yapmalarına olanak sağlayacak lisansları da alarak, yapay zeka ve makine öğrenimi tabanlı, tam otonom, kullanıcılı ve çevre güvenliğini önemseyen teknolojiye dayalı ekosistemin mimari parçası olan AirCar’ı geliştirmeye devam edeceklerini belirtmektedirler. Aynı ekibin kargo, taşıma ve ulaştırma sektörü için geliştirdiği AirCar drone’ların ise 250 kilogram ağırlığında ki herhangi bir cismi (yükü) havadan A noktasından, B noktasına taşınmasını sağlayacak yeni bir ürün olduğu belirtilmektedir.
Soner Babüroğlu çalıştığı ekip ile birlikte yaptıkları başarılı çalışmalarıyla iş dünyasında çok önemli bir yer edinmiş ve çok iyi bir yönetici olmuştur. Babüroğlu kendini “Ben, ellerimi kirletmekten ve dünyanın gelişimi için önemli ve zor sorunları çözmekten mutluluk duyan coşkulu bir girişimci ve stratejistim.” diye tanımlıyor. Bu tanım ve Babüroğlu’nun yapmış olduğu başarılı çalışmalarından esinlenerek bu denli başarılı bir iş insanını, iş dünyasının bir duayeni ve komutanı olarak anmak istiyorum. Yolunuz her daim açık olsun. Bu vesilesiyle sayın Soner Babüroğlu’nu ve başarılı ekibini, yapmış oldukları tüm çalışmalar için tebrik ederiz. Kendilerine ve tüm çalışma arkadaşlarına UGEP ve eura24.com ailesi olarak ve tüm Türkiye adına saygı ve şükranlarımızı sunarız.