Alman Ekonomisi bir türlü işgücü açığını kapatamıyor, Almanya’nın ihtiyacı olan iki milyona yakın iş gücü açığı var.
Metal sanayi, elektronik sanayi, öğretmen, sosyal hizmetler, bakım evleri gibi yani hemen hemen her alanda yetişmiş kalifiyeli eleman sıkıntısı var ve bu alanlarda çalışacak insan bulunamıyor.
Hükümet içeriden bu işgücü açığını kapatamıyor ve dışarıdan işgücü getirmek için bir takım yasal düzenlemeler yaptı ve yapıyor.
Yani federal hükümet kalifiye işgücünün Almanya'ya gelmesini kolaylaştırmak için her yola başvuruyor.
Diğer taraftan Almanya sadece işgücü ile sıkıntı yaşamıyor, Almanya ekonomik gücünü de yitiriyor.
Alman ekonomisinin büyüme hızı da frenlenmiş durumda, buna göre bu yıl için sadece yüzde 0,3 büyüme bekleniyor.
Bu ne demek Alman ekonomisi için alarm zilleri çalıyor demek ve bu kalkınma hızının rutin olmasından korkuluyor.
Gerçek olan bir şey daha var ki Alman şirketleri bir çok sipariş alıyorlar yurt dışından ve yurt içinden fakat yeterli kalifiyeli işçi olmadığı için bu siparişleri zamanında, karşılayamıyorlar, veremiyorlar.
İşgücü açığının yanında alışılmışın dışında çok sayıda kişinin hastalanıp rapor alması Almanya'da ekonomisinin üretimini frenlemiş gözüküyor.
2022'de zorunlu sağlık sigortasından ortalama hastalanan insan sayısı yüzde 5,62 civarındaydı ve geçmiş yıla göre önemli ölçüde arttığı anlamına geliyor çünkü bir önceki yıl bu rakam yüzde 4,3 olmuştu.
Almanya her alanda köşeye sıkışmış durumda yaşlanan nüfus ve aile işletmelerini devralacak yeni nesillerin olmayışı.
Geçmişte genç kuşaklardan bir çok genç girişimci iş hayatına atılırdı maalesef bu alanda da çok sıkıntı yaşanıyor.
Uluslararası kuruluşlar küresel ekonomilerin zayıfladığını kısa vadede ekonomik bir iyileşmenin beklenmediğini söylüyorlar.
Önümüzdeki beş yıl içerisinde küresel ekonomik büyümenin yüzde üç civarında kalacağını tahmin ediliyor ve bu da Alman ekonomisinin daralacağı manasına geliyor ve üstüne üstelik kalifiyeli işçisi sıkıntısı buna eklenince Almanya’yı dahada çok zor günler bekliyor.
İşgücü açığı, devletten sosyal yardım alanların sayısının artması, devlet borçlanması ve yerel yönetimlerin aşırı borçlu olması Almanya için iyi işaretler değil.
Özellikle yerel yönetimler asli hizmetlerini bile yerine getirmekten acizler, şehir yolları köstek yuvasını dönmüş durumdalar ve sürekli tasarruf yapacağız diyerek her alanda kısıtlamalara gidiyorlar.