İstanbul’dan İsviçreye Gelmek
Bundan yaklaşık yedi sekiz yıl önce küçük kızım rahatsızlığından dolayı hastahanede tedavi altına alınmıştı. Kızımın ziyaretine gittim. Odadan içeri girdim kızımla birlikte aynı hastane odasını paylaşan küçük bir kız ve yanında başörtülü yaşlı bir ziyaretçisi olduğunu gördüm. Selam verdim aleykümselam karşılığını aldım. Geçmiş olsun teyze küçüğün nesi var dedim cevap ich Arnavud oldu. Arnavud teyze ile türkçe, arnavudca, almanca sohbet, karşılıklı ikramlar derken. Küçüğün annesi gergin bir şekilde içeri girdi Guten Tag’lı bir selam verdi. Tabii biraz bozulmadı da değildik. Bir müslüman, onlar ve bizden başkasının olmadığı odaya giriyor ve Guten Tag (merhaba) demişti. Bizim müslüman oluşumuzu anlamaması mümkün değildi. Aklım selama takılıp kalmıştı. Teyze, gelinim diye bize tanıştırdı. Gelin, uzun zamandır torununun yanında bulunan kaynanasına evden yiyecek getirmişti.Teyze sarma diyerek bizede ikramda bulunmayı ihmal etmedi.
Yüzyıllarca aynı kültürü birlikte yaşamak böyle birşey olmalıydı herhalde.
Tabii bu sarma ikramından sonra sorgu-sual işlemleri biraz daha hızlanmıştı. Gelinhanım Almanca biliyordu.
Kayınbabasının kim olduğunu camiye gidip gitmediğini sordum. Tabii, tarif ettiği Fatih Camii’idi ve yakın oturan Arnavud müslümanlar genelde buraya gelirler. Arnavud ve Boşnak müslümanlarının çoğunuda tanırım. Kayınbabasının Industrıe Strasse de ki Türk camiine gittiğini, ismininde Ramiz olduğunu söyledi. Tarif edilen Ramiz efendiyi tanımıştım. Ve hemen ekledi ‘Kalkandelen den bizim yanımıza bir aylığına misafir olarak gelen benim kendi babam da hergün Türklerin Camii ne gitti’’ dedi. Bende merak arttı. Türkçe bilme ihtimali az olan, bir aylığına evlat ve torun hasreti gidermek için gelen, Arnavud müslüman neden bir ay süreyle hergün Arnavutların değilde Türklerin Camiine (!) giderdi.
Tabii sık sık tekrarlanan Türklerin Cami konusunda -camiler bütün müslümanlarındır düzeltmesi yapmayıda ihmal etmedim- fakat aynı şey sık sık tekrarlandı.
Hemen sordum, Babanız niye Türklerin Camiine giderdi?
Odaya girince Guten Tag selamı veren. Görüntü itibariyle hiç bir şekilde müslüman olduğu intibaa vermeyen Arnavud gelinhanım öyle bir cevap verdi ki, eski Osmanlı bir müslüman neden Türklerin camiine giderdi. Bunun bir çok sebebi olabilirdi fakat aldığım cevap beni günlerce düşündürdü.
‘’Babam buradan İsviçre de bulunan kardeşimin yanına gitti. Varınca bana telefon açtı; İstanbul dan İsviçre ye geldim dedi.’’
Neden diye sordum.
‘’Çünkü bizim babalarımız için Türkçe konuşulan yerler İstanbuldur.’’
Lütfen güzel Türkçe konuşalım!