?>

Karadeniz Baskını ve Sonuçları - 1

Dr. İrfan PAKSOY

1 yıl önce

GİRİŞ

109 yıl önce bugünlerde Osmanlı Devleti, girmemek için hayli kaçındığı, ancak gerçekte de kaçınmasının mümkün olmadığı I. Dünya Savaşı’na girmişti. Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesine ise Osmanlı Donanmasının, Rusya’nın Karadeniz’deki deniz üs ve limanlarını bombalaması sebep olmuştur. Bu bağlamda konu ile ilgili olarak üç bölümden ibaret bir makale dizisinin okuyucularla paylaşılması planlanmış olup tır. makale dizisinin bugünkü ilk bölümünde genel savaşın başlamasından Osmanlı Donanmasının, Rusya’nın Karadeniz’deki deniz üs ve limanlarını bombalamasına kadar olan süreç okuyucular ile paylaşılacaktır.

 

DÜN, BUGÜN, YARIN…

Bu ve benzeri yazılarla karşılaştıklarında belki de kimilerinin zihinlerinde “105 sene önce olup bitmiş bir olaydan bize ne? Ne işe yarar ki? Yazar da nostalji mi yapıyor acaba?“ şeklinde sualler belirebilir. Hayatı yeme, içme, üremeden ve ortalama bir şekilde günü yaşamaktan ibaret görenler bakımından bu şekildeki itirâzî sualler en azından anlaşılabilir durumdur. Bizleri kuşatan fizikî ve sosyal çevre, etrafımızda ne olup bittiği konusunda nesne ve olayları doğru ve düzgün anlamlandırabilmek ve anlam yükleyebilmek için nesnelere ve olaylara bilginin merceği ile bakmamız gerektiği pek tabiidir. Aksi hâlde edilgen bir şekilde yaşantımızı sürdüreceğimiz ve başkalarının planlarının da bir parçası olacağımız kaçınılmaz olacaktır.

Ekim ayının yedisinde Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugaylarının füze saldırılarıyla başlayan İsrail – Filistin çatışmasını bile tam olarak anlayabilmek için bölgenin üç bin yıllık sosyal ve kültürel yapısı hakkında belli ölçüde bilgi sahibi olmak gerekiyor. Aksi hâlde bu ve benzeri olaylar hakkında serdedilen görüşler karın gurultusundan öte bir şey olmayacaktır.

 

SAVAŞI TETİKLEYEN SUİKAST …

28 Haziran 1918 tarihinde bir askeri tatbikatı izlemek için Avusturya-Macaristan egemenliğindeki Bosna-Hersek’e giden Avusturya Macaristan Veliahdı Arşidük Franz   Ferdinand ve eşinin Saraybosna’da iken Sırp kökenli bir Avusturya Macaristan vatandaşı tarafından bir suikast sonucu öldürülmesi üzerine Avusturya-Macaristan ile bu suikastı azmettirdiği konusunda şüpheleri üzerine çeken Sırbistan arasında başlayan siyasi gerginlik 28 Temmuz’da Avusturya-Macaristan’ın  Tuna nehri üzerinden Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ı bombalamasıyla başlayan Orta Avrupa merkezli bir savaş tarafların ait oldukları siyasi ittifaklar nedeniyle bir hafta zarfında Avrupa kıtası ölçeğinde bir savaşa, bir buçuk ay zarfında da küresel bir savaşa dönüşmüştür.

 

GOEBEN VE BRESLAW…

Bahse konu süreçte 1 Ağustos’ta Almanya Rusya’ya, 3 Ağustos’ta da Fransa’ya savaş ilan etmiş, 4 Ağustos’ta Belçika topraklarına girmiş, bunun üzerine aynı gün İngiltere de Almanya’ya savaş ilan etmiştir. Bu gelişmeler esnasında İngiltere’nin Akdeniz Filo Komutanlığının, Akdeniz’de bulunan Tümamiral Wilhelm Souchon komutasındaki Almanlara ait Goeben zırhlısı ile Breslaw isimli hafif kruvazörü batırmak üzere harekete geçmesi üzerine doğuya yönelen bahse konu Alman gemileri Messina Boğazı’ndan geçip  Ege Denizine yönelmişler, Ege Denizi üzerinden 10 Ağustos’ta Çanakkale Boğaz’ına girmiş, 11-12 Ağustos gecesi de Çanakkale Boğazını geçerek Marmara Denizine demirlemiştir. Osmanlı Devleti 16 Ağustos’ta bu gemileri Almanya’dan satın aldığını kamuoyuna duyurmuş, bu gemilerdeki mürettebata Osmanlı donanması kıyafeti giydirmiş, bu gemilerdeki Alman rütbeli personele de mevcut rütbelerinin bir üst rütbesi ile Osmanlı Donanmasında görev yapma imkânı verilmiş, Souchon da koramiral yapılarak Osmanlı Donanmasının Komutanlığına getirilmiştir.

 

ALMANLARIN NİYET VE İSTEKLERİ …

Almanlar, Batı Cephesinde görece rahatlamak üzere İngiltere’nin Uzak Doğu’daki  sömürgelerinden Avrupa’ya asker naklinde kullanılan Süveyş Kanalı’nın tıkanması için Türklerin Kanal üzerinden, Galiçya Cephesinde de Ruslar karşısında zor günler yaşamakta olan Avusturya-Macaristan’ı nispî olarak rahatlatmak için yine Türklerin Kafkasya üzerinden Rusya’ya bir cephe açması için bir oldu-bitti ile Osmanlı Devletini savaşa sokmak üzere Enver Paşa nezdinde sürekli baskı yaptığı gibi bu konuda İstanbul’daki üst düzey Alman askerî ve sivil zevata da emirler verir. Sonuçta, Osmanlı Donanmasının, Rusya’nın Karadeniz’deki deniz üs ve liman kentlerini bombalamak suretiyle savaşa girmesi konusunda Başkumandan Vekili ve Harbiye Nâzırı (Savaş Bakanı) Enver Paşa da ikna olur.

 

Not: Devam edecek.

© 2023. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI