?>

Kpss Sorularını Çalanı Açıklıyorum….

Dr.Seyfi AKİL

2 yıl önce

Aslında size bu yazıda ülkede neler olduğunu, ekonominin nasıl bu hale getirildiğini, insanların bir kısmının yoklukla terbiye edilip bir kısmının nasıl kasalarının ve keselerinin doldurulduğunu bunu yaparken de ülke kaynaklarının nasıl talan edildiğini anlatmak isterdim. “Gerçi anlattık da ne oldu” dediğinizi duyar gibiyim ama olsun. 20 yılda, ekonomiyi geçtim ülke nasıl bu hale geldi diye eminim bir çoğunuz soruyordur. "Allah’ın bütün vasıflarının tek bir kişide toplandığını" söyleyen mi ararsınız, "İktidar partisine oy vermenin cennette yerinin garanti olduğunu" söyleyeni mi "Cehennemde yanmayan kefen" satarak kendi lüks içinde jet ski ile gününü gün edip halka dua ettiren soytarı mi, yoksa Kovid-19 mevcut iktidarın düşürülmesi için bunun Batının bir oyunu olduğunu söyleyeni mi. “Benim vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır” düşüncesinden “Ben gidersem ülke yıkılır” fikrinin ortaya çıkışı… Bu listeyi uzatabilirim ancak o kadar saçmalıklar var ki inanın artık ben bile bir noktadan sonra takip etmeyi bıraktım. Eğer söylediklerimde abartı olduğunu düşünen varsa lütfen internette arattırsın, baksın. Hatta size son olarak şunu söyleyeyim: Emniyet Genel Müdürü PTT Yönetim Kuruluna atandı. 

 

Gelelim şu başlıkta yazdığım işin aslına.. Hani çocukluğumuzda ailelerimizin bir hayali vardı hep. Oğlum, kızım okusun biz okuyamadık, kendini devlet kapısına atsın da hayatı kurtulsun diye. Zaman içinde öyle bir noktaya geldik ki önce hayallerimizi çaldılar şimdide soruları. İnsan psikolojisi midir yoksa çeyrek asra yaklaşan gücün faşizme bulaşmış halimidir bilmem ama gücü ve iktidarı kaybetme korkusu ile her türlü yolsuzluğu normal karşılayan bir yönetim ve anlayışla karşı karşıyayız. Ve bu rezilliğin son halkası milyonlarca evladımızın devlet memuru olmak için girdiği sınav sorularının Yedi İklim adında bir kuruluş tarafından öğrencilere deneme adı altında çözdürülmesi ve bu soruların aynısının sınavda çıkması ile başlayan süreç yani emek hırsızlığı. 20 yıldır yapılan ve iktidar tarafından yandaş medyalar aracılığı ile topluma pompalanmaya çalışan yalanlar, masum roller. Bir suçlu bulunması lazım. Nitekim hemen de bulundu. Cemaat. Peki hatırlar mısınız 2010 yılında da benzer bir olay yaşanmıştı. Soruların çalındığına dair şüpheler vardı. Kim çalmıştı?. Hatırlayanınız var mı? Ezberlenmiş, papağan gibi aynı cümleleri konuşup köşesine taşıyanlar o gün kimi suçladı hatırlayanınız var mı? Birbirini ezer gibi cemaat liderleriyle poz veren, 23 Nisan’a alternatif olarak cemaatlerce düzenlenen sözüm ona etkinliklere ön ayak olan salya sümük ağlayanlar, fotoğraf çektiren bakanlar, siyasiler, bürokratlar FETO’cu olmuyor mu? Dün cemaati övüp koltuk kapmak isteyen, ne acıdır ki bugün o koltukta kalmak için yaptığı ve söylediği sözler ile çatışma halindedir. “Ne istedik de vermedik” diyenler, “Cemaat devlete sızdı buna kargalar bile güler” diyendir bu çocukların hakkını yiyenler. Ekonomiden, finanstan anlamayan güreşçiyi banka yönetimine atayandır bu çocuklarımızın geleceğini çalan. Ezberlenmiş cümleleri bırakın, kraldan çok kralcı olmayın. İktidar yalakalığı yapmayın. Bu yazıyı okuduktan sonra Yedi İklim Eğitim Kurumlarını araştırın. Kim bu kuruluş? Daha önce devletten hangi sınav ihalelerini almış bakın? Merak edenler var ise sadece şu kadarını söyleyeceğim: Bu kuruluş daha önce de Yabancı Uyruklu Öğrenciler için düzenlenen Sınav ihalesini aldı. Yıl 2014. Yine KPSS sınavı. Sınava girenler ayağa kalktı. İsmail Adıgüzel’in “KPSS Tarihin Pusulası” adlı kitabındaki sorular dönemdeki KPSS tarih sorularının birebir aynısı. Tesadüf. Yerseniz tabi ki de. Açın bakın bakalım o tarihte bu kitabı kim, hangi yayın evi basmış Ben söyleyeyim “Yedi İklim Grubuna” bağlı “Doğru Tercih”. Bu kuruluş ile ilgili ortaya atılan bir başka iddia da şu: Yedi İklim Yayınları’nın aslında bir yayın grubunun ayağı oluşu. “Yargı Yayınevi”, “Doğru Tercih”, “Kurultay Yayınları”, “Benim Hocam” bu kuruluşun öteki işleri. Mesela Devlet Denetleme Kurumu bu kuruluşları inceleyecek mi? Tabi bunlar birer iddia olarak toplumun önünde. Ama yaşananlar var. Kısaca aynı sorunu aynı insanlarla ve aynı çember içinde tartışmaktan öteye gidemiyoruz. Peki ya iddialar doğruysa?

 

 Önce çocuklarımızın geleceğini belirsizliğe ittiler sonra da bir dönem kol kola gezip aşk yaşadıkları cemaatlerin kucağına bıraktılar. Şimdi de; yaptıkları her türlü hırsızlığın ve rezilliğin üstünün örtülmesi için bir suçlu arıyorlar. Sizin “Dindar Nesil Yetiştireceğiz” saçmalığınızın ülkeyi sürüklediği durum bu. Bizler ise; Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu “Cumhuriyet’in insanlık onur için en uygun yönetim biçimi” düşüncesinden bir an bile ayrılmadık. Ve bu doğrudan son nefesimize kadar ayrılmaya hiç niyetimiz yok. Yaşayacağız ve yaşatacağız. Alın neslinizin hayrını görün. Biz bunları kabul etmiyoruz. Türk Milleti aklını başına topla. Nasıl bir uçurumun eşiğindesin artık gör.

 

CUMHURİYET; DÜŞÜNCEDE, BİLGİDE GÜÇLÜ VE YÜKSEK KARAKTER İSTER

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI