Bilim alanında en saygın ödüllerinden biri olarak kabul edilen Nobel ödülleri dağıtıldı. Ekonomi alanında çalışmalarından dolayı; Ben Bernanke, Douglas Diamond ve Philip Dybvig, "Bankalar ve finansal krizler üzerine çalışmalarından" dolayı 2022 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazandı. Bende bundan ilhan alarak ülkemdeki Nobel ödülü kıskandıracak olguları sizlerle paylaşmak istedim.
Günlerdir, aylardır hatta yıllardır hep anlatıyoruz. Bu politikalar doğru değil. İktisat bilimi ile tamamen çelişiyor. Sürdürülebilirliği yok diye. Ama sesimiz maalesef istenilen yerlere ulaşılmadı. Ya da duymamak için kulaklarını tıkadılar. Biz yine de doğruları yazalım. Olması gerekeni konuşalım. Eğer bindiğimiz gemi ortak ise birileri boğulurken diğerlerini kurtarmak için çaba sarf etmeyelim. Yoksa o gemi sadece başkalarına ait olur. Uygulanan ekonomi politikalarını eleştirdim. Yanlışları ve üzerimize yüklenen borç yükünden bahsettim bütün yazılarımda. Enflasyon ile böyle mücadele edilmez dedik. Dinleyen olmadı. Zaten borç içinde yüzen Hazinenin üzerine daha fazla yük yüklemeyin faturası ağır olur dedik. Dinleyen olmadı. Zamlar ve hayat pahalılığı ile fazlasıyla ödedik günahını. Bu saatten sonra değil faizleri düşürmek eksiye de çeksen seni kimse kurtaramaz dedik kar etmedi. Bakın; size kronolojik sırasıyla ülkenin ne hale getirildiğini anlatayım.
Tarih 15 Ocak 2022. Ben ekonomistim diyen zat-ı Şahaneleri; “Gelişmiş ülkelerde enflasyon 6-7 katına çıktı. Bu ülkeler parasal genişleme ile ipin ucunu kaçırdılar. Türkiye kendi rayında yoluna devam ediyor. ABD’ye bak, enflasyon felaket. Avrupa ülkelerine gelin durum aynı”. (Ufak bir ayrıntı zihninizi açar diye düşünüyorum. Türkiye, G-20 ülkeleri ve Avrupa ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip 6 ülke)
18 Ocak 2022.“ Enflasyon, düşüşe geçti. (Hadi gene hatırlatmadan duramadım. 2021 Aralık enflasyonu yüzde 36 seviyesinde. 2022 Ocak enflasyonu. Yüzde 48.69. Allah’tan düşüşe geçmiş. Ya yükselseydi ne olacaktı diye düşünsenize.) Bu bir defa kesin. Yavaş yavaş kademeli olarak düşecek.2022 bizim yılımız olacak”. Tanıdınız mı bu cümleler kime ait. Tek tahmin hakkınız var ama onu söyleyeyim. Aman dikkat edin de son çıkan yasaya kurban gitmeyin. Alçak sesle tahmin edin. Enflasyon bırak düşüşe geçmeyi yüzde 80’i aştı. Yıla 13 lira seviyesinde başlayan kur neredeyse 20 lira seviyesine yaklaştı.
20 Ocak 2022. “Faizle mücadelemi biliyorsunuz. Faizi indireceğiz daha da indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da düşüşe geçecek. Döviz kuru istikrara kavuşacak. Hayat pahalılığı ortadan kalkacak. Bunların hepsi geçip geçicidir”. Merkez Bankası politika faizini yüzde 12’ye çektiği dönemde iş dünyası bankalara yüzde 35’lere varan oranlarda kredi faiziyle borçlandı.
Şimdi sorun kendinize bakalım faiz indirimi kime aradı? Keşke faiz indiriminin sebebini de açıklasaydılar. Bu listeyi uzatabilirim. Ancak yapmayacağım. Biz iktisatçılar, akademisyenler ve ekonomistler sürdürülebilirlikten yanayız. Eğer bu olmazsa ekonomi belirsizliğe sürüklenir. Şimdi eminim hepinizin kafasında şu soru var: Hayat pahalı. Halk iliklerine kadar hissediyor bu sıkıntıyı ama kazanan hiç mi olmadı? Olmaz olur mu alın size yeni modelin kazananları
Bakalar: Faizler nedeniyle hedef alınan bankalar, faiz operasyonundan sonra en çok kazançlı çıkan taraf oldu. BDDK verisine göre, bankacılık sektörünün Ocak- Ağustos dönemi net kazancı yüzde 421 arttı. Bu dönemde bankaların net faiz geliri de bu dönemde yüzde 125 arttı.
KKM’de Parası olanlar: Döviz kurunu stabil hale getirmek için hükümetin yabancı para birimlerine olan talebi azaltmak için hayata geçirilen Kur Korumalı Mevduatta parası olanlar hem mevduat faizinden hem de döviz yükselişinde kazançlı çıktı. KKM’nin Hazineye olan maliyeti şuanda 75 milyar TL’yi bulmuş durumda. Bu sadece Hazine tarafından önenen tutar bu arada Bir de bu ödemenin Merkez Bankasın ayağı var. Topluma açıklanmıyor ama kamuya maliyetinin 150milyar liranın üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
BU BATI BİZİ GERÇEKTEN DE KISKANIYOR KARDEŞİM. KISKANÇLIKTAN ORATAN ÇATLAYACAKLAR NEREDEYSE (!)