Allah'ın elçisi Sevgili Peygamberimiz (sav) "Ölülerinizi hayırla anın" buyurmuştur. Bizlerde kardeşimiz Ozan Yusuf Polatoglu’nu rahmetle yad ediyoruz, Allah rahmet eylesin makamı âli,mekanı cennet olsun. Çıktığı bu ahiret yolculuğunu, Rabbim kendisi hakkında hayırlı kılsın. Ozanı anlatmak ve anlamak, Avrupa’da yaşayan biz Türkler için elzemdir.  Ali Batman başkanın dediği gibi topluma mal olmuş insanlara sahip çıkılması gerekir, keşke buraya gömülseydi iyi olurdu çünkü ömrünün büyük bir kısmını burada yaşamıştı. Eğer buraya gömülseydi, bir milat olacaktı ve mührümüz vurulacaktı?Hayırlısı olsun, Tacettin dergahı da Ozanımızın dostlarıyla dolu. Musa Serdar Çelebi başkanımıza özelikle teşekkür etmek istiyorum Ozanımızın Tacettin dergahına gömülmesine vesile oldukları için. Çok bereketliydi cenaze namazı, Avrupa’nın her köşesinden dostları koşarak gelmişlerdi.  Yalnız bırakmamışlardı...Yusuf Polatoglu daha 16 yaşında anne babasından ayrılarak ve hiç tanımadığı bir ülkeye gelmişti ve kendi kendini yetiştirmişti. Eserlerini burada yazdı ve toplumdaki bütün sıkıntıları, sorunları birebir yaşayarak kalemle, şiirle ve sazla dile getirdi.  Ozan için söylenecek çok güzel sözler var.  Yunus gibiydi kolay kolay kızmayan, çok muallim biriydi.  Samimiydi, güzel dilliydi, dosttu ve insana güven veren bir bakışı vardı.  Gönül adamı, muhabbet ehli, yola çıkılacak yani yolculuk yapılacak tam bir dava adamıydı.   Her çağrıldığında koşarak gelen, kurultaylar için şiirler yazan Ozan Yusuf Polatoglu hiç bir beklentisi olmadan inandığı dava için bunları seve seve yapıyordu.   Ozan'ın değerini ve kıymetini bilebildik mi?  Maalesef hayır. Bunları gelecek yıllarda daha net göreceğiz!!!Avrupa’daki teşkilatlar sağlığında kıymetini bilemedikleri Ozan'ı en azından bundan sonra değerini bilirler.  Buradaki büyük bir camiye ve külliyeye onun ismini verebilirler veya Cumhurbaşkanlığı Kültür Ödülü'nü Ozan'a verdirmek için ortak teklif yapabilirler.  Ozan'ın adına her sene ödül yarışması düzenlenebilir ve edebiyat ödülü verilebilir.  Bizlerin insanlarımızın kıymetini öldükten sonra anlayan bir yönümüz var.  Sağlığında sahip çıkamıyoruz, vefat edincede ah vah ediyoruz.  Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı da maalesef Ozana sahip çıkmamıştır yine devlet içerisindeki kültür alanında çalışmalar yapan kurumlarda sahip çıkmamıştır.  Buradaki sivil toplum kuruluşları da yeterli derecede Ozana sahip çıkamamıştır.  Türkiye’de sinemaya, tiyatrolara ve sanatçılara destek sağlayan Kültür Bakanlığı Avrupa Türkleri için eserler veren Ozan'ı görmemezlikten gelmiştir.Halbuki Yusuf Polatoglu’nun Avrupa Türkleri için verdiği eserler maddiyatla ölçülecek gibi değildi.  Ozan Yusuf Polatoglu’nun Avrupa’da yaşayan Türklerin kültürüne yaptıgı katkı unutulamaz.  En başta eserlerini Türkçe yazmıştır ve dilimizin yaşaması için bu çok önemlidir.  Kanaatimce onun çalışmaları akademik konu olmalıdır.  Herkes makam ve ödüller dağıtan kurumlarda ne yazıkki Ozan'ın değerini bilememişlerdir. Belediyeler, kurumlar herkese makam ve ülfet dağıtırken, bunlara tenezzül etmemiştir, halbuki sanat ve kültür alanında istihdam edilebilirdi.  Ozan her gün kilometrelerce yol katlederek gece, gündüz, hafta sonu demeden çalışmış buna rağmen eserler vermiştir. Ozan Yusuf Polatoglu rızkını kazanmak için ömrünün 40 senesini vinçlerde geçirmiştir o 2 metre kare yer onun dünyası olmuştur. Son güne kadar çalışmış, emekliliği hak ederek, iş yerinden emekli olmuş ve bir sene dolmadan ahirette intikal etmiştir. İnşallah bundan sonra Avrupa’da kültürümüze eserleri ile katkı saglayan edebiyatçılara, yazarlarımıza, şairlerimize sahip çıkarız.  Ramazan Özdemir