GİRİŞ…
ABD’li müstesnâ eğitimci Jane Elliott tarafından uygulanan dışlayıcı uygulamaların zararları ve kapsayıcı uygulamaların da empati duygusunun gelişmesine katlı bağlamındaki sebepsiz nefret deneyine ilişkin üç bölümden ibaret olan, ilk bölümü bir önceki yazımda yayımlanan makalenin bugün de ikinci bölümü okuyucu ile buluşmaktadır.
DENEYİN SONUÇLARI…
Bu deneyin sonuçları genel olarak şu şekilde özetlenebilir:
• Her iki durumda da “üstün” olarak etiketlenen çocuklar daha güvenli, daha buyurgan davranmaya başlamışlar ve ödevlerde/sınavlarda daha başarılı olmuşlardır.
• Her iki durumda da “aşağıda” olarak etiketlenen çocuklar yaklaşık 15 dakika içinde özgüven erozyonuna uğramışlardır. Bu çocukların hal ve tavırlarında depresif işaretler gözlenmiştir. Kimi çocuklar “aşağıda” oldukları için ağlamışlardır. Bu genel mutsuzluk, derslerine de yansımış ve “aşağıdaki” grup, derslerine odaklanamamış ve daha başarısız olmuştur.
• “Aşağıdaki” grup üyeleri arasında saldırganlık artmıştır. Kavgalar, alay etme, vurma, kindarlık, suçlama ve çeşitli anti-sosyal davranışlar gözlenmiştir.
• Her iki durumda da “üstün” diye nitelenen çocuklar hiyerarşik sınıflandırmayı sevmişlerdir. Sonradan “üstün” olanlar intikam peşinde koşmuşlardır.
• Sonuç olarak, birbirleriyle arkadaş olan ve deney gününe kadar göz rengi üzerinden bir gruplaşma yaşamamış 9 yaşındaki 3. sınıf öğrencileri, otorite olarak gördükleri öğretmenlerinin yönlendirmesi sonucu, dakikalar içinde göz rengi üzerinden saflaşabilmiş ve bu saflaşma üzerinde ciddi derecede önyargı ve ayrımcılık üretebilmiştir.
Bu deney, her tür ayrımcılığın kristalleşmiş bir prototipini gösterir.
KOMPOZİSYONLAR…
Elliott daha sonra sınıfta King suikastı hakkında konuştu. Sonrasında da öğrencilerden, Martın Luther King’in eşi Coretta King’e ulaştırılmak üzere duygularını paylaşan bir kompozisyon yazmalarını istedi.
Ertesi gün Elliott öğle yemeğinde annesiyle birlikte kompozisyonları okudu. Annesi de bu kompozisyonları kasabanın yerel gazetesinin editörüyle paylaştı. Çocukların yazdıkları “Ayrımcılık İnsana Neler Hissettiriyor” başlığıyla gazetede yayımlandı.
EMPATİ YAPMAYI ÖĞRENEN ÖĞRENCİLER…
Elliott bu deneyle ayrımcılığın kendiliğinden var olmadığını, insanları ayrıştırmak ve bölmenin yine bir insan tarafından üretildiğini göstermek istemişti. Elliott’ın öğrencileri, yaşadıkları bu müstesnâ deney ve deneyimle ötekileştirilmiş olmanın acısını anlamış ve empati yapmayı öğrenmişlerdi.
Elliott’ın ilk deneyinden üç yıl sonra Kuzey Iowa Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, sadece bu deneyden geçen çocukların değil, Elliott’ın okulunda okuyan tüm öğrencilerin, benzer yapıdaki tutucu beyaz topluluklardan oluşan yörelerin okullarında okuyan çocuklara nazaran daha az ırkçı davrandıklarını ortaya koymuştur. Deneyden geçen çocukların pozitif değişimi, okuldaki diğer çocuklar üzerinde de pozitif etki yaratmıştır.
ÖDÜL…
Daha sonra da bu haber yaygınlaşmıştır.1971 yılında Amerikan televizyonu ABC’de yayımlanan ve deneyi anlatan “Eye Of The Storm” (Gözdeki Fırtına) belgeseli (radyo ve televizyon yayınında mükemmellik için kurulmuş yıllık uluslararası bir ödül olan) Peabody Ödülünü kazandı. Devamında birçok kitap ve belgeselde bu deney, olumlu ve bazen de olumsuz bir şekilde irdelenmiştir.
SONRAKİ OLUMLU GELİŞMELER…
Bu sosyal deney haberi yayıldıkça Elliott daha fazla televizyon programında yer almış ve bahse konu sosyal deneyi yetişkinlere yönelik profesyonel eğitim günlerinde tekrarlamaya başlamıştır. 15 Aralık 1970 tarihinde Elliott, bu deneyimi Beyaz Saray Çocuk ve Gençlik Konferansı'nda yetişkin eğitimcilere sahnelemiştir.1970 yılında ABC televizyonu, Elliott hakkında The Eye of the Storm (Fıtına’nın Gözü) adlı bir belgesel hazırlamış ve bu da onun ülke çapında daha da tanınmasını sağlamıştır.
1971 yılında Amerikan televizyonu ABC’de yayımlanan ve bahse konu deneyi anlatan “Eye Of The Storm” (Gözdeki Fırtına) belgeseli (radyo ve televizyon yayınında mükemmellik için kurulmuş yıllık uluslararası bir ödül olan) Peabody Ödülünü kazanmıştır. Devamında birçok kitap ve belgeselde bu deney, olumlu ve bazen de olumsuz bir şekilde irdelenmiştir.
Daha sonra Yazar William Peters , Elliott ve deneyi hakkında “Bölünmüş Bir Sınıf” ve “Bölünmüş Bir Sınıf: O Zaman ve Şimdi” isimli iki kitap yazmıştır. “Bölünmüş Bir Sınıf” isimli eser 1985 yılında ABD’de PBS televizyon kanalında belgesele dönüştürülmüştür. Elliott’ın bahse konu sosyal deneyi sonraki yıllarda da birçok kişi, kuruluş ve tv kanalının ilgi konusu olmayı sürdürmüştür.
ELLIOTT’IN ACILARI VE SEVİNÇLERİ…
Elliott her ne kadar sonradan Amerikan Eğitim Tarihi Ansiklopedisinde Konfüçyüs, Aristo, Eflatun, (pedagoji ilkeleri birçok eğitim kurumuna ilham veren İtalyan hekim, bilim insanı ve eğitimci) Maria Montessori gibi isimlerin yanında yer alsa da bahse konu deneyin ardından kasaba halkından “beyaz insana yönelik saldırı” suçlamasıyla mâruz kaldığı baskı ve hakâret, ailesinin de mâruz kaldığı dışlayıcı tutum nedeniyle kendisi 1980 yılında görev yaptığı okulu, işini ve ailecek de yaşadığı kasabayı terk etmek zorunda kalmıştır.
Not: Devam edecek
© 2024. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.