Gök kırık gönül kırgın mevsim ne
Dünya ner'de insan hani kuş nasıl
Gövdemizde eriyen çağların şehvetiyse
Hayat nedir kader nasıl ölüm ne
Küllerin tılsımıyla dumanlanan ateşte
İbrahim mi güller mi yoksa günler mi yanar
Ruhumuzun boynuna bir balta asılıysa
Aşık kimdir tufan hani put nasıl
Şubat sıcak dost uzak iklimde bir garâbet
Yeni eskiden eski eksik tamamdan fazla
Ah deniz nasıl sıcak nasıl huruftur şimdi
Gözlerinden öpülen bu kedinin suçu ne
Sıradan bir ay doğar metropolün üstüne
Köy nerede dağ kimde İbrahim nasıl bir gül
Kendini ardıç kuşu sanmak delilik değil
Üstünden yağmur geçen bu kuraklık kimdedir
Gönlü hüzne bulaşan bir aykırı şarkı mı
Yar diye efsaneler kucaklayan bu tarih
Yoksa sunulan ile sanılanın farkı mı
Gipgizli gibi duran apaçık olan sarih
Sorguçların şanını sorguladıkça zaman
İncirsiz bir Âdemin hayasında bin ırmak
Senin sesin yok belki belki ellerin de yok
De o zaman kalbime bağırıp elleyen kim