Herkesin bildiği bir hikaye vardır. Kaynağın doğruluğu tartışılsa da ülke yönetimleri ile ilgili bir anekdot anlatıldığında sıkça duyabileceğiniz bir hikayedir.

Sovyetler Birliği lideri Joseph Stalin arkadaşlarına verdiği bir davette ülkelerin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunu gündeme getirir. Herkesin farklı farklı fikirleri vardır.

Kimi demokrasi der…

Kimi sosyalizm…

Kimi halkın refahını arttırmanın yollarından bahseder…

Hiçbir cevap Stalin’i memnun etmez. Kahyasına dönüp “Bana canlı bir tavuk, biraz da yem getirin” der.

Konuklar şaşırmıştır. Kısa süre sonra tavuk gelir. Stalin herkesin gözü önünde tavuğun tüylerini yolmaya başlar. Ne yaptığına anlam veremeyen konularına dönüp “Bakalım bu şansız tavuk kime gidecek?” der ve tavuğu yere bırakır. Acı içinde kalan tavuk bir sağa bir sola koşup kaçmaya çalışır. Kanatları kan içinde kalmıştır, bitap düşmüştür.

Sonra Stalin’in bacaklarının arasına gider. Stalin kahyanın getirdiği yemden tavuğa azar azar verir. Tavuk yemlendikten sonra uzaklaşmak istediğinde yem vermeye devam eder. Bir yerden sonra Stalin davet salonunda dolaşmaya başlar, tavuk o nereye giderse peşinden gelir.

Stalin gülerek davetlilere döner ve şöyle der:

“Halk dediğiniz bu tavuk gibidir. Tüylerini yolup, ortada bıraksanız bile bir avuç yem verdiğinizde peşinizden gelir.”

Stalin ne kadar haklıydı, bu söz halk kavramını ne kadar aşağılıyor yorumu size bırakıyorum ama bugün twitter’a göz gezdirirken iki tane tweetle karşılaştım. Bu hikaye de o zaman aklıma geldi.

 

Alman ucuzluk marketi Lidl  Antalya’da 22 gün, uçak dahil, 5 yıldızlı otelde her şey dahil tatili kişi başı 599 Euro’ya sattığı ilanı broşürlere basmış.

599 Euro an itibariyle 10.850 Türk Lirası yapıyor. “Yok artık ne kadar uygun, diye düşünüp. Kendim Köln’deki Lidl’e gidip bilgiyi teyit ettikten sonra, “belki de değerlendirebilirim bu fırsatı” diye düşündüm.

Bu tweeti gördükten birkaç saat sonra başka bir tweet daha gözüme çarptı.

 

 

Lidl’ın satışa çıkardığı tatildeki otele Türk sitelerinden 22 günlük rezarvasyon yapmak istediğinizde karşınıza çıkan fiyat 66.978 Türk lirası. Uçak da dahil değil.

Yani Türkiye’den rezervasyon yapanlar 6 kat daha pahalıya bu otelde tatil yapsın istiyorlar.

Muhtemelen Almanya’dan gelen turist 22 gün boyunca tatil dışı bir sürü alış veriş yapar Euro harcar diye düşünüyorlardır.

Belki de daha vahim bir motivasyonla böyle bir fiyat politikası uyguluyorlardır. Bilemiyorum…

Ama ne olursa olsun ahlaksızlıktır bu…

Uzun lafın kısası…

Stalin’in tavukları olmak istemiyorsak bu tip çifte standartları gördüğümüz anda tepkimizi göstermek vatandaşlık görevimiz olmalıdır.