?>

Tarihin Sonu mu?

Ramazan ÖZDEMİR

3 yıl önce

Ünlü Amerikalı yazar Fukuyama kitabına bu ismi vermişti, onun tezinde Marksizme ve sosyalizme ağır eleştirileri vardı ve liberal dünya görüşünün komünizm karşısında başarılı olduğunu, yani zafer kazandığını, geleceğin ancak yeni liberalizm ile mümkün olacağını öne sürüyordu.  

Komünizm bazılarına göre Avrupa’da dolaşan bir hayaletti, her türlüsü denendi ve sonunda defedildi. 

Sovyetler Birliğinin çöküşünden sonra dünya acımazsızca kapitalizimin dayatmasıyla yeni liberalizmin ve teknolojinin kucağına oturtuldu. 

Yeni liberalizm dayatması daha çok Atlantik ötesinden geliyordu. 

Dünyaya sunulan yeni liberalizm bütün insani değerleri yok sayıyor ve insanı insan yapan dinler, kültürler, örfler, adetler yerle bir oluyor, yok ediliyordu. 

Öyle bir küresel saldırı vardı ki Avrupa Tarihi, Batılılık, Hıristiyanlık, Antik Çağ gibi kavramlar köklerinden sökülüp atılıyordu.  

İdeolojik kavramlar bile artık insan hayatında önemli bir rol oynamıyordu. 

60 ve 70 yıllarındaki 68 kuşağı dediğimiz isyankar kuşak bile bu küresel saldırı karşısında sesini çıkaramaz oluyordu, halbuki bu 68 kuşağı bütün dayatmalara karşı özgürlüğe çök önem veren asi bir gençlik nesliydi. 

Artık 68 kuşağı gibi sorgulayıcı bir neslin gelmeside gelecekte çok zor.  

68 kuşağının önde gidenlerinin bazıları uysalaştırılacak küresel sermayenin kıymetli hizmetkarları olacaklardı?

İnsanların bakış açısı çok değişmişti, iyi insandan çok, başarılı insanlar dönemi başlıyor ve iyilik, fedakarlık sedece başarıya odaklı hale getiriliyordu. 

Mazlum ve mağdur insanlar, bu yeni düzende görmezlikten gelinerek insan hak ve hürriyetleri ayaklar altına alınılarak, insanlıktan bir hayli uzaklaşılarak her şey başarı üzerine inşa ediliyordu. 

Başarılıysanız yaşarsınız ve yükselirsiniz. 

Yok eğer başarılı değilseniz yok olursunuz anlayışı hakim oluyor ve insanlara bakış açısı değişiyordu.  

Başarıyı ise küresel güçler belirliyordu. 

İnsanların hayatına devletlerden fazla müdahale ediliyordu. 

Bir kaç tane egemen küresel güç bu hakkı kendilerinde bularak kontrolsüz bir şekilde bunu hayata geçiriyordu.  

 Bugün güç dengeleri orduların veya devletlerin güçlü olmasından geçmiyor, dünün  orduları caydırıcı bir güçtü ve oyun kurucu devletleri, liderleri vardı. 

Fakat artık bu güç pozisyonu değişiyordu?

Liberal Demokrasi veya Liberalizm adı altında yeni bir oyun kurucu güç ortaya çıkarak istediğini insanlığa dayatıyor. 

Bu güç tarihi yeniden mi başlatacak yoksa tarihin sonu mu olacak?

Batıda liberal ekonomi, bireyin özgürlüğü gibi kavramlar daha çok bu güç odaklarına hizmet etmekten başka bir şey değildir.   

Aklıselim insanlar bu oyunu görerek karşı çıkmalarına rağmen seslerini duyuramıyorlar, karamsarlık bugün toplumun her kesiminde görmek mümkün. 

Gelecek için endişe ve şüphe yaygın bir şekilde topluma yayılmış görünüyor. 

Sosyal devlet saf dışı bırakılarak toplumun alt katmanları vahşice bu yeni liberalizmin kucağına itilerek, insanlar acımasızca sömürülmektedirler.  

Toplumun kılcal damarlarına girilmiş ve itiraz sesi yükselemez hale gelmiştir. 

Dünya artık bu egemenlerin oyun alanıydı.   

Dünyada parayı, sermayeyi kontrol eden 25 küresel zengin bulunmakta ve bunlar hiçbir sınır tanımadan, bu güçlerini sorumsuzca kullanmaktadırlar. 

Bu insanlar dünyadaki zenginliğin % 45,8 kontrol ediyorlar.  

Zenginler kulübünün büyük çoğunluğu aile şirketleri ve önde olanlar ise yahudi kökenliler.  

Bu zenginlik insanlığın hizmetine sunulmazsa, insanlık için yeni bir başlangıç mı olur veya modern kölelik hayata mı geçer bilinmiyor.   

Liberalizm insanlığa kurtuluş reçetesi olarak sunuluyor, halbuki bugün insanlığın geldiği yer çıkmaz sokak. 

Modern toplumlar adı altında insanlar, modern düşünce kalıbı içerisinde bir çıkmaza saplandı. 

İnsanların yaşamları özgürlük adı altında, kısıtlı, düşünme, yazma ve hareket etme özgürlüğü denilerek, gerçekte dar bir alana hapsedilmiş durumda.  

Hürriyet, özgürlük , bağımsızlık gibi alanlarda devletler yasalar,kanunlar, çıkarırlardı, yasaklamalar koyarlardı devletlerin bu gücü artık küresel egemenlerin eline geçmek üzere.  

Bu küresel güçler sizin evinizin içine kadar müdahale edebiliyorlar.   

Eğer gelişmeler gelecekte böyle devam ederse, tarihin akışı değişir ve tarihin sonuna doğru hızla yaklaşılmış olunur.  

İnsanlığın geleceği küresel güçlere bırakılmaz, inşallah insanlık yeni bir başlangıç yapacak gücü kendinde bulur. 

Ramazan Özdemir

YAZARIN DİĞER YAZILARI