Titrek ve unutkan bir kutsal metneArka kapısından zorla giriyorumEsatiri ayetlerle sınanmış bazı kavimlere bağışlıyorumGözlerimdeki gri sabah göğünü Böylece uzayıp gidiyorum Yüzümün ince kıvrımlarınaSeni delirir gibi gammazlıyorum Ağaca narkotik yaklaşımlar sunan zavallı beynimUzun bir tırabzandan baş aşağı kayıyor Üstüme üşümek yakışıyor o sıraÜstüme geri gelen kum taneleri çok yakışıyor Zamanda bir sarkaç gibi
Sallansın varsın hayatBir hırkanın çok eskimiş dirsek izindeKendimi aşka selamlıyorum Buradan titrek ve unutkan bir kutsal metne Bir daha girenve uzun uzun titreyen Bir ormanın üstüneKaviller yeminler antlar dualar ve sövgülerleYeniden uçmaya ayarlanan bir uçak enkazınaKoşa koşa varabiliyorum
Kendimi kıyam ediyorumPutlarıma direniş olsun diye Ve seni sevgilim ey eşyanın dilencisiKendi yaralarıma kırgınca buharlıyorum İçimde körkütük sarhoş dolaşanDünya ve kıyasla kirlenmiş olan kalbimiBir yeni infarktan daha azat etsin diye rabbi yessirSiyahla beyaz arası bocalıyorum Bocalıyorum heybemde ne varsaKanla ve kardeş kalbinin kırgınlığıyla kirliBu uzak aleme bir hacamat olsunBir yeryüzü kırgınlığına daha düçar olmasın yeter ruhum Çok düz bir zeminde Çok süssüzÇok şiirsiz çok aşksız Çok ağlayışsız bir öküzün boynundaSallanıp duran zindanıma seniÖpercesineuğurluyorum Kıyas varsa elbetKısas da olacaktırİblise selam olsunCebrail'e de Aklımı zamandan eşyayaOradan da bir örümcek ağınaTeyelliyorum.