Toparlandı işte Eylül
Sarı sarı yapraklar kaldı dalında
İçimde hüznün cam kırıkları
Bulutlar göğü griye boyamakta
Kızıla çalındı akşamlar
Ümitlerin boyu kısaldı
Santurlar nihavend makamında
Yaşanmışlıklar vardı saçlarımın akında
Benim ki ekümenik bir sevda
İçimde biraz sen varsın
Biraz sonbahardan çalınmış yağmur
Hep o şarkı çalar gözleri mahmur
Ne vakit senli sevdalarda yol alsam
Kıskanır bir deli poyraz
Ufkun ötesinde bir hayale dalsam
Yalvarır begonya beni de sevin biraz
Gelir geçer efkar başımdan
Söyleyin kim ayrılmış yârinden
Gözlerim çatlarken damar damar
Bu kentin her sokağında izin var
Eylüle inat yeşil yapraklar
Gün döner, yalnızlığa mahkum hayatlar
Sokak kimsesiz ve yalnız
Kaldırımlar durmadan ağlar
Yükleyip sevdayı omzuma
Dokuz dağ aştım bakmadım hiç ardıma
Denizler salık vermedi
Ve ellerim aman dilemedi
Yüreğimi kapattılar zindana
Sığınmıştık şahı kör limanlara
Hile katmamıştık sevdaya
Gönlüm düştü bir amansız marala
Varsın kanasın yaralarımız
Bir düşe benzer uykularımız
Günden güne artar efkarımız
Eylül’e inat dikleşir başlarımız
Ben ağlarım bulut ağlar
Kıskansın bizi sonbahar
Kimedir bu sitemdir bu nazlar
Sevdandır ruhuma dolan bu hazlar