?>

Yazın Evvelinde Gence Çölü'nde

Dr. İrfan PAKSOY

7 ay önce

GİRİŞ…

Bugünkü makalemizin konusu Enver Paşa’nın kardeşi Nuri (Killiği) Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusuna ait öncü birliklerin Gence’ye gelişi nedeniyle yazılan bir güfte ve yapılan bir besteye ilişkin olacak… 

LALE VE GELİNCİK…

Devam eden I. Dünya Savaşı’nın son yılında Kafkas İslam Ordusunun, Azerbaycan Türklerini, Bakü Sovyetindeki Bolşevik Rus ve Taşnak Ermenilerinin zulmünden kurtarmasına ilişkin edebî metinlerde dile getirilen şükran ifadelerinden biri de çoğu Türk insanının bildiği (güftesi Aslan Aslanov, bestesi de Talman Hacıyev’e ait olan) “Lâleler” türküsüdür.

Azerbaycan Türkçesinde “lâle” kelimesi ile Anadolu Türkçesinde “gelincik” kastedilmekte, Anadolu Türkçesindeki “lâle” kelimesinin Azerî Türkçesinde karşılığı ise “tulpan” olarak ifade edilmektedir.

 

GÜÇLÜ BİR SEMBOLİZM…

Azerbaycan’lı kardeşlerine gardaş komeği (kardeş yardımı) yapan / getiren Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu öncü kuvvetinin Gence’ye yaklaştıklarında başlarındaki fes ve fesin ucundaki püsküllerin oluşturduğu manzara bestekâr Aslan Aslanov tarafından lale (gelincik) tarlasıyla sembolize edilmiştir. Sanatın zirvesindeki bu benzetme, duyguları kabartan anlamlar yüklüdür.

 

GENCE’DEKİ HÜKÛMET MERKEZİ…

28 Mayıs 1918 tarihinde bağımızlığını ilan eden ve hükûmet merkezi de Gence'de bulunan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti (AHC), Azerbaycan topraklarının tamamına hâkim değildi. Bunun sebebi ise Bakü ve civarının 2 Kasım 1917 tarihinden beri (Ermeni kökenli ve Lenin yanlısı Bolşevik Stephan Şaumyan liderliğindeki) Bakü Sovyeti Hükûmetinin kontrolünde olmasıydı.

Osmanlı Devleti’nin müttefiki olan Almanya ise Filistin Cephesi’nde hayatî önemi haiz çarpışmaların yapıldığını öne sürerek Osmanlı Devleti’nin Kafkasya’ya askerî yardım yapmasına karşı çıkıyordu. Enver Paşa, Almanya’nın itirazı nedeniyle ortaya çıkan sıkıntının aşılabilmesi, Azerbaycan Türklerine ve Kuzey Kafkasyalılara -Dağıstanlılara- yardım edebilmek için Şark Ordular Grubuna bağlı bir askerî unsur olarak Kafkas İslam Ordusunun kurulmasını sağlar.

 

KAFKAS İSLAM ORDUSU…  

Nisan 1918 ayında karargâhı ile birlikte Musul’a gelen (Enver Paşa’nın küçük kardeşi ve fahrî ferik / korgeneral) Nuri (Killigil) Paşa, 13 Nisan’da Musul’dan ayrılır ve 4 Mayıs’ta da Güney Azerbaycan’ın en büyük kenti Tebriz’e ulaşır. Nuri Paşa 25 Mayıs’ta da Gence’ye gelerek Kafkas İslam Ordusunu teşkil etmeye başlar.

BATUM ANTLAŞMALARI…

Kafkas Cephesinde 12 Şubat 1918 tarihinden beri devam etmekte olan harp hâline son vermek maksadıyla Batum Antlaşmaları kapsamında Osmanlı Devleti ile Gürcistan Cumhuriyeti Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti ve AHC arasında 4 Haziran’da Barış ve Dostluk Antlaşması imzalanması üzerine Ermenistan’a yönelik harekât da sonlandırıldığı gibi başkenti (Bakü) Bolşevik ve Taşnak unsurların işgâlinde olan AHC’ye silahlı yardım yapma imkânı da doğmuştu.

 

GENCE’YE KUVVET NAKLİ

Bu antlaşma sonucu, Türk kuvvetlerini, Ermenistan toprakları üzerinden Gence’y e göndermek imkânı da elde edilmişti. Nuri Paşa’nın 25 Mayıs’ta 149 subay ve 488 askerle birlikte Gence’ye gelmesinin ardından Türk birlikleri Ermenistan toprakları üzerinden geçerek 10 Haziran’da Gence’ye ulaşır ve Kafkas İslam Ordusu bünyesine katılır. Gence halkı Türk askerinin kendilerine yardıma gelişini kurbanlar keserek karşılar.

GENCE’DEKİ ALGI…

AHC’nin ilk cumhurbaşkanı olan Mehmet Emin Resulzâde, Nuri Paşa ve Türk askerinin Gence’ye gelişine ilişkin duygularını “O zaman müthiş bir anarşiye mâruz, diğer taraftan da Bolşevik tecavüzü ile tehdit olunan Gence, Nuri Paşa’yı ve askerlerini gökten inmiş halaskâr (kurtarıcı) bir melek gibi telakkî etmiştir.” şeklinde dile getirir.

 

SELAM TÜRK’ÜN BAYRAĞINA…

Stalin döneminde  1937 yılında gerçekleştirilen “Büyük Tasfiye” kapsamında sözde mahkemelerde mesnetsiz iddialarla idama mahkûm edilen ve kurşuna dizilerek idam ettirilen “Azerbaycan Millî Marşı”nın sözlerini de yazmış olan Azerbaycan’ın ünlü şairi Ahmed Cevad, Gencelilerin, kurtarıcısı olarak gördüğü Osmanlı/Türk askerine teveccühünü ve Gence’de Azerbaycan bayraklarının yanında Osmanlı bayraklarının asıldığını görünce (Türkiye’de “Çırpınırdı Karadeniz” diye bilinen) “Selam Türk’ün bayrağına” şiirini Kafkas İslam Ordusuna armağan eder. Ahmed Cevad bu şiirinde “Vefalı Türk geldi gene, selam Türk’ün bayrağına” demektedir.

Ahmed Cevad, Kafkas İslam Ordusunun harekâtı için duygularını şu dizelerle lirik bir şekilde dile getirmiştir: “Şu karşıki duman çıkan bacadan / Sen gelmeden iniltiler çıkardı. / Gecikseydin mazlumların feryadı / yeri, göğü, kâinatı yıkardı.”

 

KAFKAS İSLAM ORDUSUNUN YAPISI…

Kâğıt üstünde "Ordu" olarak adlandırılmakla birlikte Kafkas İslam Ordusu, Ruslarla yapılan yoğun çatışmalarla eriyen Kafkas Ordular Gurubu, 9. Ordu ile Şark Ordular Grubuna bağlı bir kolordu olarak yapılandırılmıştır. Dağıstan’lı ve Azerbaycanlı Müslüman gönüllülerden oluşan ve komutanlığına da Enver Paşa’nın küçük kardeşi Nuri Paşa’nın komutanlığına atandığı Kafkas İslam Ordusunun amacı; kargaşa içinde bulunan Azerbaycan ve Dağıstan'ı Bolşevik işgâli tehlikesinden kurtararak bağımsızlıklarını ilan etmelerine yardımcı olmaktı.

 

AZERBAYCAN MİLLÎ ŞÛRÂSI… 

Gürcülerin, Ermenilerin ve Azerbaycan Millî Şûrâsının (Konseyinin) da kurucu unsur olduğu Güney Kafkasya Federal Cumhuriyetinin 26 Mayıs 1918 tarihinde kendini feshetmesi, kurucu unsurlarından Gürcü ve Ermenilerin aynı gün, Azerbaycan Millî Şurâsı’nın da 28 Mayıs’ta AHC adıyla bağımsızlıiğını ilan etmesinin ardından Azerbaycan Millî Şurâsı 16 Haziran’da Tiflis’ten Gence’ye gelerek faaliyetlerini burada sürdürmeye başlar.

 

GENCE’DE İSTİKRARIN SAĞLANMASI…

Azerbaycan coğrafyasının her tarafında mevcut olan Türkler ile Ermeniler arasındaki gerginlik Gence’de de mevcut olup, yaşanan gelişmelere paralel olarak şehrin iki yakası arasındaki irtibat da kesilmişti. 25 Mayıs’ta Gence’ye gelen Nuri Paşa, kentteki Ermenileri itaat altına almak için onların silahlarını toplatmak istemesi üzerine Ermeniler silahlarını vermeye yanaşmayınca başlatılan kentin Ermeni mahallelerine yönelik askerî operasyon 13-14 Haziran gecesi başarıyla tamamlanır.

 

LALELER…

Azerbaycan Türklerinin âzadlığı (özgürlüğü) için ilk çarpışma Gence civarında gerçekleştiği için Talman Hacıyev güftesine "Yazın evvelinde Gence Çölü’nde" diye başlar. Daha sonra Kafkas İslam Ordusu (15.09.1918) Bakü’yü de alır.

Bahse konu şarkının sözleri de aşağıda olup, parantez içindeki ifadeler şarkının sözlerinin Türkiye Türkçesine göre yazılmış hâlidir.

LÂLELER (Güfte: Aslan ASLANOV. Beste: Talman HACIYEV)

 

Yazın evvelinde Gence Çölü’nde       

(Yazın öncesinde Gence dışında) Çıhıblar yene de dize lâleler

(Çıkmışlar yine de dize lâleler)

Yağışdan ıslanan yaprağlarını            

(Yağıştan ıslanan yapraklarını)

Seripler dereye düze lâleler

(Sermişler dereye ve ovaya lâleler)

 

Lâleler, lâleler, lâleler, lâleler.

 

Hayalimden neler gelib ne geçer        

(Hayalimden neler gelip neler geçer)

Yaz gelir ellere durnalar göçer           

(Yaz gelince turnalar uzaklara göçer)

Bulağlar semaver ağ daşlar şeker      

(Bulutlar semâver, ak taşlar şeker)

Benzeyir çemende köze lâleler          

(Çimenlerdeki lâleler köze benziyor)

Lâleler, lâleler, lâleler, lâleler.

 

Meylim üzündeki gara haldadır          

(Yüzündeki sıkıntılı hâl beni üzüyor)

Hicranın elacı ilk vüsaldadır

(Hicranın ilacı ilk kavuşmadadır)Ne vakittir âşığın gözü yoldadır          

(Sizleri çok seven bizlerin gözleri çoktandır yoldadır)

Bir gonağ gelesiz bize lâleler              

(Tez zamanda bize gelesiniz lâleler)

 

Lâleler, lâleler, lâleler, lâleler.

 

SONUÇ… 

Kardeşlerine âzadlığa erdiren laleler (gelincikler), kadirşinas Azerbaycanlı soydaşlarının gönüllerinde her daim açmaya devam etmekte. Cümlesine de saygı ve rahmetle…

© 2024. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

SONNOTLAR

[1] Mehmed Emin Resulzâde (1884-1955). 27.05-07.12.1918 döneminde AHC’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır. Mondros Mütarekesi sonrasında Osmanlı kuvvetlerinin Kafkasya’yı boşaltması sonucu Kafkasya’daki Türk halkları da kendilerini koruyacak kuvvetli bir hâmiden mahrum kalırlar. Toparlanan Bolşevik Rusya'nın Kızıl Ordu'su 27 Nisan 1920 tarihinde Azerbaycan’a girerek, ülkeyi 1991 yılına kadar sürecek olan sosyalist idare altına alır. İşgâl olayı sonrası tutuklanarak (17.08.1920) hapse atılır. Cezası, 1922 yılında Stalin’in isteğiyle idam cezasından sürgüne çevrilir. 1922 yılında ülke dışına kaçar. Sürgün hayatını; Türkiye'nin, Polonya'nın ve Almanya'nın bazı şehirlerinde geçirir ve Azerbaycan'ın bağımsızlığı için çalışmalarını sürdürür. 1947 yılında Türkiye’ye yerleşir. 6 Mart 1955 tarihinde de Ankara’da vefat eder.

[2] Ahmed Cevad Semkir (1892-1937). Azerbaycanlı şâir. Azerbaycan Millî Marşı’nın güftesini ve Kafkas İslam Ordusu zamanında “Çırpınırdı Karadeniz” şiirini yazmış olan şâir, çevirmen, 1933 yılında Azerbaycan Yazarlar Birliğinin üyesi ve profesör. 1920-1922 döneminde Kuba Halk Eğitim Müdürü olarak görev yapmış, 1922-1927 döneminde de Pedagoji (Eğitim) Enstitüsünün Tarih ve Filoloji Fakültesinde eğitim almıştır. 1930-1933 döneminde de Gence'de Azerbaycan Tarım Enstitüsü'nde Azerbaycan ve Rus dilleri kürsüsünde öğretmen, doçent ve kürsü başkanı olarak görev yapmıştır. 1934 yılında  Azerbaycan Devlet Yayınlarının tercüme bölümünde editör, 1935-1936 döneminde de “Azerbaycan” stüdyosunda Belgeseller Şubesi Müdürü olarak görev yapmıştır. Özgürlük ve Azerbaycan halkının istiklâli konusunda verdiği mücâdeleler, yazdığı şiirler ve düşüncelerinden dolayı “Proletar Yazıcılar Teşkilatı” tarafından “karşı devrimci” olarak suçlanmaya başlanmış, Stalin’in 1937 yılındaki “Büyük Temizlik” adıyla bilinen tasfiye hareketi sonucunda, sözde ithamlarla “karşı-devrimci" olarak suçlanıp hapse atılmış, hapsedildikten sonra korkunç işkenceler görmüş, idam cezasına çarptırılmış, 1937 yılında da idam edilmiştir. 1955 yılında SSCB başsavcısı Ahmed Cevad’a karşı ileri sürülen bütün suçlamaların asılsız olduğunu belirtmiş ve ölümünden sonra beraat kararı vermiştir. KGB baskısı altındaki ailesi de ancak 1950 yılından sonra zindandan kurtulabilmiştir.

KAYNAKLAR

---; “Ahmet Cevat Semkir Hayatı ve Şiirleri”, https://edebiyatvesanatakademisi.com/ sairler/ detay/ ahmet-cevad-semkir-hayati-ve-siirleri/1174, Erişim Tarihi: 11.02. 2019.

Can, Turan; “Çırpınırdı Karadeniz ve Ahmed Cevad’ın Hikâyesi, https:// www. altayli.net/ahmed-cevadin-hikayesi.html, Erişim Tarihi: 11.02.2019.

Paksoy, İrfan; Azerbacyan, Alka Yayınevi, Trabzon 2021.

Paksoy, İrfan; Cihan Harbi’nde Osmanlı Devleti, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 2018.

Paksoy, İrfan; Kafkas İslam Ordusu, Basılmamış Eser.

Zeyrek, Yunus; “Azerbayacan Millî Şairi: Şehid Ahmed Cevad (1892-1937)”, Bizim Ahıska, Bahar 2012.

YAZARIN DİĞER YAZILARI