?>

Yeni Başlangıçlara Merhaba

Hayati YAMAN

3 yıl önce

Bir Eğitim Öğretim Yılı’nın daha sonuna geldik. Şükürler olsun yüz yüze eğitimle başladığımız bu yılı, akamete uğramadan yine yüz yüze ve kazasız belasız atlatabildik. Hatta son zamanlarda maskelerimizi de çıkardığımız için rahat nefes almanın ne denli önemli bir nimet olduğuna tanık olduk! Ve hepsinden önemlisi yüzlerimizi gördük ve belleğimize kazıdık! Keşke her daim sahte yüzlerini gösterenler de, maskelerini indirse ve şu kısacık ömrümüzde hiç acı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalmasak! O zaman hayat ne kadar güzel ve anlamlı olur değil mi?

Yarın bütün okullarımızda karne heyecanı yaşamanın yanında, görev yapmakta olduğum kademe gereği, lise son sınıflarımızı mezun etmenin buruk sevincini de yaşayacağız.

Bu hafta sonu onları üniversiteye yollamanın ilk aşaması olan YKS sınavlarına girdireceğiz inşallah. Bu vesileyle onlara özel ama almak isteyen herkese de hitap edebilecek bir son ders yapalım istedim!

 

Sevgili gençlerimiz ve göz bebeğimiz yavrularımız.

Ülkemizde yaşadığınız müddetçe, sınavlar hayatınızdan hiç eksik olmayacak. Bunlar arasında sizler için şimdilik en dikkat çekici olanı üniversite sınavlarınızdır.

Bu hafta sonu gireceğiniz sınavlara belki bir yıllık, belki birkaç yıllık emek vererek girmektesiniz. Ama ne olur emeğinizin üzerine gölge düşürmeyin! Sınav arifesinde türbe, yatır ziyaretleri ile şirke bulaşmayın. Okunmuş şeker, pirinç, kalem, cevşen, salat-ı tefriciye duası, bilmem şu kadar sayıda şunları okumak vs gibi hurafelerden medet ummayın. “Biz onlardan istemiyoruz ki, onlar aracılığıyla Allah’tan istiyoruz!” demeyin. Zümer-3, tam da bunu dile getirir. Yalnızca ve Sadece Allah’tan ve yine doğrudan Allah’tan isteyin…

Siz ne kadar emek vermişseniz Allah sizin emeğinizin karşılığını asla ziyan etmeyecek ve ancak ve ancak çalıştığınızın karşılığını size verecektir. Siz çalışarak fiili duanızı gerçekleştirdiniz, bundan sonra “Senin destek ve yardımına ihtiyacım var Allah’ım! Bahşeder misin Ey Yüceler Yücesi Allah’ım?” diye dua ve niyazda bulunacaksın. O da sana emeğinin karşılığı ne ise onu verecektir. Tanrımız Necm-39’da bunu öğretir bize. Allah torpil yapmaz. Allah Adil’dir. Elimizle yapmamız gerekeni yapar, sonra elimizi göğe açar, avuçlarımız yüzümüze, yüzümüz avuçlarımıza bakar vaziyette boynumuz bükük, başımız eğik, gönlümüz coşku ve ümit ile (buyurgan ve emredici bir eda ile değil) Rabbimize yalvarsak, kuşkusuz ki O da bizlerin çağrısına duyarsız kalmayacaktır. Araf-55 ve 205 ayetleri de bu duyarlılığı öğretir bize…

Gücüm ve takatimce yapmam gerekeni yaptım Ya Rabbi… Şimdi Sana el açtım. Sana el açmaya yüzüm olsun diye çalıştım çabaladım Allah’ım. Yüzsüzlükle değil, yüzümle huzurundayım. Yardımını bekliyorum. Benden yardımını esirgemez misin Allah’ım? Yaşamım, ibadetim, nefes alışım ve ölümüm dahi senin içindir.(En’am-162) Ben Seninle olmayı, Seninle yaşamayı ve her şeyimi ibadet kılmayı arzuladım. Tahsil ettiğim ve edeceğim ilim de Senin içindir. Senin beni seçmenin gereği içindir Allah’ım. Hakkını vermeye sonuna kadar kararlıyım. Benim bu kararımda yanımda ve yardımımda olur musun Allah’ım?

Önce kendime, sonra aileme, sonra ülkeme ve bütün insanlığa hizmet etmek üzere kodladığın şifrelerimi çözüyorum. Sırası geldikçe gereğini yapmaya söz veriyorum. Beni sözümde sabit kılar ve ahdimi yerine getirmeme yardımcı olur musun Allah’ım?

Bu sınav yakın hedef, elbette şahsım için önemli bir sınav. Bu sınavdan ve diğer sınavlardan alnımın akıyla çıkma şerefini gösterir misin Allah’ım?

Hepsinden önemlisi de dünya hayatındaki sınavımızdan başarıyla çıkmayı bana, bize yaşatır mısın Allah’ım?

Hüküm günü, huzurunda yüzü kararanlardan, başı öne düşenlerden ve kitabını arkadan, solundan ve darbelerle alanlardan eylemez misin Allah’ım? Öyle olmamamız için uyanık olanlardan, dirileri uyarmak için göndermiş olduğun Kitabı(Yasin-70), ölü kitabı ve sevap kitabı haline dönüştürenlerden eylemez misin Allah’ım?

Soruların çıkacağı Kitabımız(Zuhruf-44) ve Hayat Kitabımız olan, şan şeref ve haysiyet olarak bize yetecek olan kitabımızdan uzak kalmama gayretimizi daim eyler misin Allah’ım?

Şeklinde samimi yakarışlarda bulunmalıyız…

Bunlar sadece sizin için birer örnek. Siz içinizden geldiği gibi dilediğinizce yakarışta bulunabilirsiniz. Sonuçta Rabbimizle aramıza kimseyi koyacak değiliz…

Öğüt vermeyi pek sevmem. Zira sözle değil eylemle, yaşanmışlık örnekliği ile rol model olmanın daha doğru ve en etkili eğitim metodu olduğunu bilirim. Ona inanırım. İlle de öğüt vereceksek yaşayarak, yaşatarak öğüt vermek gerektiği kanaatimi her fırsatta dile getiririm. Bu çerçeveden hareketle, her yıl olduğu gibi bu yıl da siz değerli öğrencilerimizin kulağına küpe takmak istedim. Bunu, kutlu vazifemin gereği bir sorumluluk addederim. Dileyen takar, dilemeyen bu da neymiş deyip kaldırıp atar!..

-Giyindiğiniz ahlak elbisesini; yaz kış, sıcak soğuk, sabah akşam, üzerinizden hiç çıkarmayın tamam mı yavrucuklarım!

-Sonunda kendiniz, en yakınınız dahi zarar görecek olsa dahi, asla doğru şahitlikten ve adaletten ayrılmayın tamam mı canlarım!

-Mevki makam sahibi olursanız, oturduğunuz koltuktan güç ve değer almayın; bilakis o koltuklara güç ve değer katın oldu mu aslan parçalarım!

-Memur veya hizmet sektöründe görev alırsanız, işinizi en güzel şekilde ve hakkıyla yapın. Asla yağcılık ve yalakalık yapmayın ne olur can evlatlarım!

-Kişi ve toplum ahlakını içten içe kemiren torpil hastalığından, illetinden alabildiğine uzak durun. Bileğinizin gücü ve kendi hakkınızla bir yerlere gelin ki; ne kimsenin hakkına girmiş olun, ne de kendinizi birilerine borçlu kalmış hissedin yavrucuklarım!

-Sakın ola ki, kul hakkı ve yetim malı yemeyin (Nisa-29 ve 10. Ayetler). Zira asla hesabını veremezsiniz. Kamu mallarına yasal olsa bile(!) helal olup-olmaması cihetiyle yaklaşın.“Tüyü bitmedik yetimlerin hakkına uzaşmayın.” tamam mı kuzucuklarım! Yanaşmayın, yanarsınız canlarım!

-Son söz olarak, “ŞİRKten uzak durun.” Derim canlarım. Yalvarıyorum size ki, ne olur Şirk ile inanarak TEVHİDin belini kırmayın yavrucuklarım. En büyük hatamız ve en hafife aldığımız yönümüz!

Çünkü;

Şirk, sıfır çarpanı gibidir. Bütün iyiliklerini sıfırlar, yutar ve siler süpürür yavrularım!(Zümer-65) Ve Allah’ın affetmeyeceği yegane günah, Şirk üzere ölmek, hayatta iken şirkten istiğfar ederek istikamet belirlememektir. (Nisa-48 ve 114. Ayetler)  

-TEVHİD inancına sımsıkı sarılıp, sadece ALLAH’ı yüceltin, sadece Ona boyun bükün, sadece ve yalnızca Ona kulluk edip, yine sadece ve yalnızca Ondan isteyin. Allah’ın ipi olan Kur’an’a sarılın, vahyin nurunu aydınlatıcı ışık edinin can parelerim! 

Dilerim Yüce Mevladan ki hayat size; “Hiçbir şeyin sahibi olmadığınızı duvara toslatarak öğretmez!” Sizleri Gerçek Sahibimiz olan Allah’a emanet ediyor, yolunuz açık, bahtınız aydınlık olsun diye dua ve niyazda bulunuyorum.

Güle güle gidin, sağlıcakla kalın ve hepsinden önemlisi -yeni başlangıçlara merhaba- deyin yavrularım…   

YAZARIN DİĞER YAZILARI