"Bu ülkenin evlatlarına kimse başka coğrafyada adres vermeye kalkmasın!
O adresi vermek isteyenler önce kendileri oralara gitsin.
Herkes, ama herkes burada yaşar.
Bu ülkenin evlatlarının adresi bellidir. O adres de, 780 bin kilometre karelik bu ülke topraklarıdır.
Bu yetkiyi sen nereden aldın?
Kim sana bu yetkiyi veriyor?
Bu adresi nasıl gösterebiliyorsun?
Eğer bu noktada hala birilerinin teşvikiyle bir şeyler yapma gayreti içindeysen, olabilir!
Bu da bizim hakkımızdır o zaman! Çıkarsın meydanlara ... "
Sus, gözlerini kapat ve iç sesini dinle! Dinleee, ardından içinden geçenlerin şunlar olduğunu gör ve anla!..
"Vay beee! Çok cesur açıklamalar ve bir o kadar da sert!"
Sonra üzül benim için! Hoca da harakiri yapmış. Resmen kendi topuklarına sıkmış, diye benim adıma üzül!
Bir anket çalışması yapmış olsam, muhtemelen metni buraya kadar okuyan herkes bu duyguları besleyecektir. Yani önce cesur ve sert bulacak açıklamaları, ardından başıma bir iş geleceği endişesiyle korkacak!
Niye?
Çünkü Sayın Cumhurbaşkanının Sarayda kadın muhtarlarla birlikte olduğu özel buluşmada, alkışlar eşliğinde yaptığı açıklamaya cevap mahiyetinde düşünüleceği için...
Talihsiz bir şekilde, kendilerini şiddete meyilli kimselere hedef göstermiş olduğunun farkına bile varmadan, doktorlar için şu sözleri sarf etti Sayın Cumhurbaşkanı:
"Çok açık söyleyeyim giderlerse gitsinler. Biz yeni mezunlarla yolumuza devam ederiz. Daha da olmadı yurtdışından getiririz!" Sözlerin içeriği, cümle cümle ayrı bir şekilde analiz etmeye gerek duyulacak mahiyette mühim ayrıca! Ama oralara girmeyeceğim ben!
Tekrar konumuza dönelim. İlk paragrafta müthiş bir yetki sorgulaması, müthiş bir dikkat çekme, müthiş bir had bildirme var değil mi?
Ayrıca seçim ve sandık istemiyle kimin nasıl gideceğine, kimin kalıcı ve asil olduğuna işaret edilerek demokrasi vurgusu da! İşte bunlar sorumlu ve haklarını bilen çağdaş bir vatandaş bilincinin örneği de aynı zamanda...
Ama benim adıma korkmayın dostlarım.
Ben kiiim? O cesur açıklamaları yapmak kim?
Ben kiiim? O çağdaş ve haklarının bilincinde olan vatandaş olmak kim?
Bu ülkede öyle bir babayiğit varsa, ki var! O da Tayyip Erdoğan'dır.
O sözler de bizzat Tayyip Erdoğan'ın kendisine aittir. Ve o sözleri 2006 yılında CB Demirel'e karşı söylemiştir kendisi. Demirel bir TV programında başörtülü kızlar için Suudi Arabistan'ı adres göstermiş ve oraya gitsinler demişti.
Demirel'e karşı o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan da, "Bu toprakların içerisinden hangi tasarrufla kalkıp da sen Suudi Arabistan'a gitsin diyorsun?" sorusunu da sorarak o sözleri sarf etmişti!..
Şimdi ise kendisi ülkenin evlatlarına adres gösteriyor bu defa! Demek ki makamda öyle bir tılsım var.
Yine ama bu defa hepinizin hatırlayacağı kendi sözleriyle satırlarıma son vereyim.
"Neredeeen nereye!.."