Bulut penceresinden bizi gözleyen
Bir kuş mu bir melek mi bir ehram mıdır Yüzümüze çarpan bu sesli hüzün Bize tanıdık mıdır yok yaban mıdır Bağımsız bir düş daha kurmadan Ölmesin güvercin sönmesin ateş Yoksa biz bir aşkın..nereden bilelim Bizi ve alemleri yarattığını Kaderin kederi alemin elemiyiz Sükutu gömmek bilip hayyı göğsümüze Beni yavaşlatsın bizi bekletsin Bu düşük yoğunluk bu sonsuz gece Ederi nedir ki bir papatyanın Göğsümüze sürsek usaresini Bizi pusatlandırsa ya orman Ağacından dal verip usulluğundan bir de Bir koşu gidip zeburdan bir ayet uyandıralım Ağlayalım ve gözyaşlarımızı Yeşilköy’de bırakalım Ah dünya diyelim seni sevelim mi Yoksa senin canına mı yanalım Yüzümüz balığa yakın aklımız tamamen esrik Zekî olmasa da Müren de balıktır neticede Rakı tamamen teorik