?>
Zile
Değerli Okurlar;
Ben Yozgat/Sorgun Doğumlu Muğla’da yaşayan bir kamu görevlisiyim. Annem Zile’nin yerli ailelerindendir. Halen birçok akrabam bu ilçede yaşamaktadır. Benim küçüklüğüm genellikle Zile’de geçmiştir. Bugün sizlere Zile’de geçirdiğim günlerde şahit olduğum güzelliklerden bahsetmek istedim.
Okul yıllarım Sorgun’da geçmiştir. Lakin her yaz tatilinde istisnasız Zile’ye gider, tatilin büyük bölümünü Zile’de geçirirdik. Neden Ege Akdeniz kıyıları değil de Zile diyenleriniz olacaktır. Bunun cevabına zaten yazının içerisinde rastlayacaksınız. Ayrıca Ege kıyılarını da ihmal etmedik. Bugün ülkemizin Turizm Cennetinden şöyle bir Zile’ye uzanmış olalım.
Zile tarihi, kültürü ve coğrafi yapısı itibariyle çok değerli bir ilçemizdir. Tokat iline bağlıdır. Çocukluk yıllarımızda sanki Zile’de bizi çeken bir şeyler var gibi hisseder, bu sebeple de hep dinlence yeri olarak Zile’yi tercih ederdik.
Zile’nin yaklaşık 4000 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olduğunu biliyoruz. Zile Kalesinin ise Anadolu da bilinen tek dolma kale olduğu bilgisine de sahibiz. Zile isminin nasıl konulduğu hususunda elde ettiğimiz bilgi şu şekildedir. Roma kumandanı Sulla tarafından yaptırılmış olması veya burada Amanos Mabedi’nin bulunması ve muhterem anlamına gelen Silla denmesinden dolayı Zile’nin isminin zamanla Zela-Zile olarak değiştiği söylenmektedir.
Zile’de ilahi bir törene nail olan Sezar, kısa ve anlamca büyük olan bir mektubunda “VENİ-VİDİ-VİCİ” Türkçesi “GELDİM-GÖRDÜM-YENDİM” sözlerini yakın zamana kadar Zile Kalesi’nde olduğu bilinen silindir mermer bir taşa yazdırmıştır. Bu sebeple de Zile ün kazanmıştır.
Biraz doğal yapıdan bahsedecek olursak; Zile’nin üzüm bağları, meyve bahçeleri, özellikle pekmezi, leblebisi ve kirazı meşhurdur. Zile bağ ve bahçelerinde yetişen kuru bakliyat, tahıl ürünlerinden yapılan yerel yiyecek ve içeceklerin sayısı oldukça fazladır. Beyaz pekmez, duru pekmez, salça, bezde sucuk, pestil, bat, sarma, yaprak salamurası, çeşitli komposto ve konserveler, leblebi ve kuruyemiş çeşitleri Zile’nin yemek kültürünün önemli birer parçasıdır. Kiraz Festivali, Asırlık Zile Panayırı, Güreş Müsabakaları, Büyük Baş Hayvan Yetiştirme Yarışmaları yapılmaktaydı. Bazı aktiviteler halen yapılsa da bazıları da günümüzde yapılmaz hale gelmiştir. Festivaller sırasında ünlü sanatçıların konser vermesi önemli sosyal-kültürel etkinliklerdendir.
Zile halkının şirin mi şirin adetleri vardır. Yemek kültürü vardır. Damak zevki vardır. Rahatlığa düşkünlüğü vardır. Zile’lilerin Cumartesi ve Pazar günleri erkenden kalkıp bağ yoluna koyulmaları halen gözümün önündedir. Hiçbir yerde görmediğim mantis-mangal denilen et pişirme ocakları vardır ki onun üzerinde pişen kekik kokulu etin lezzetini anlatamam. Hele bir de semaver çayı olunca damak tadı hat safhaya ulaşır. Bu semaverden içtiğimiz çayın lezzetini inanın başka yerde bulamıyoruz.
Çoğunlukla eski Zile evlerinin kapılarında bulunan tokmaklar benim her zaman ilgimi çekmiştir. Ayrıca kapı tokmağını tıklattığınızda merdiven başından çekilen bir ip ile kapı açıldığını da görmüştüm. Bana çok ilginç ve pratik gelmişti. Halen bu yöntemi kullananlar mutlaka vardır.
Şimdi Zile halkının biraz daha damak zevkine uzanalım. Yaprak sarması yaparlar ki bu hem etli hem de baklalı olarak yapılır. Bu lezzeti iddia ediyorum ki hiçbir yerde bulamazsınız. Hamur işlerini sevmeyen insanlara katmer ve haşhaşlı çörekten bir yedirin bakalım ne düşünüyorlar. Ayrıca bunun yanı sıra çoğu yörede bilinmeyen bir soğuk bir Bat yemeği de olursa değmeyin Zile’linin keyfine.
Zile’de çok eski hamamlar vardır. Göbek taşı üzerinde Bat yemesi bir başka güzel olur. Zilelilerin vazgeçilmezidir Bat yemeği.
Anadolumuzun en şirin ilçelerinden biri olan Zile’yi tüm ülke vatandaşlarımızın gezip görmelerini tavsiye ederim. Turizme açılması gereken bir ilçemizdir.
Biraz olsun Zile hakkında edindiğim bilgileri aktarabildiysem ne mutlu bana, Kısaca “Zile anlatılmaz yaşanır.” demekten kendimi alamıyorum. Muğla’dan tüm Zile’li hemşehrilerime saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
YAZARIN DİĞER YAZILARI