Dünya

Almanya’dan tedavi için Türkiye’ye getirilen Demiray’ın durumunu doktorları anlattı

Doç. Dr. Suna çokmert (solda) ve dr. Selda yılmaz tatar (sağda)

Almanya’dan tedavi için Türkiye’ye getirilen Demiray’ın durumunu doktorları anlattı
07-02-2022 11:20
07-02-2022 11:59
Google News

Almanya’nın Kassel kentinde yaşayan ve karaciğerinde tümör tespit edilen Ahmet Demiray’ın Türkiye’deki tedavisi sürüyor. Demiray’ın doktoru Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Suna Çokmert: "Şu anda hayati tehlikesi yok. Safra yollarında biriken bilirübini enfeksiyona açık bir tablo oluşturması nedeniyle hastayı yakın takipte tutmamız gerekli" dedi. Almanya’nın Kassel kentinde yaşayan karaciğerinde tümör tespit edilen ve yeterli sağlık hizmeti alamayan Ahmet Demiray, Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye nakledildi. İstanbul’da kaldırıldığı özel hastanede tedavisi sürerken Ahmet Demiray’ın doktorları Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Suna Çokmert ve Öğretim Üyesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz Tatar, tedavi sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. "Hayati tehlikesi yok ama yakın takipte tutmamız gerekli"

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Suna Çokmert, Ahmet Demiray’ın hayati tehlikesinin olmadığını söyledi. Süreç hakkında bilgi veren Doç. Dr. Suna Çokmert: "Hastamız 3 Şubat gecesi itibariyle hastanemize getirildi. Destek tedavileri ağrı ve beslenme şeklinde başlanmış olup 4 Şubat itibariyle de hastalığın tanısı ve tedavisine yönelik radyolojik tetkikleri kan testleri yapılmaya başlandı. Hastanın bir kısım tedavisi Almanya’da başlamış olup tanı sürecinde hastalığın yapısına özgü zorluklar sebebiyle henüz patolojik tanısı elde edilememiş Almanya’daki testlerde. Hastanemizde buna yönelik testleri tetkikleri devam ediyor. Hastamızın hastalığı safra yolları kaynaklı bir tümör hadisedir. Buna yönelik evreleme tetkiki olarak Nükleer Tıp bölümümüzde PET-CT yapıldı. Kitlenin damar yapılarıyla olan irtibatının belirlenmesi amacıyla CT anjiyografi testleri yapıldı. Hastamız bu tetkikler eşliğinde organ nakli bölümü tarafından değerlendiriliyor. Tetkikleri sürüyor. Bu tümör tanısı zor konulan özel testleri olan bazen ilk testlerde sonuca ulaşamayabileceğimiz bir tümör çeşididir. Yerleşim yeri itibariyle ulaşılması zor bir yerde. Genel durumu daha önceki durumuna göre son derece iyidir. Şu anda hayati tehlikesi yok. Safra yollarında biriken bilirübini enfeksiyona açık bir tablo oluşturması nedeniyle hastayı yakın takipte tutmamız gerekli" şeklinde konuştu. "Sonuçlardan sonra tedavi planlanacak"

Yapılan tetkiklerden sonra sonuçlara göre tedavinin planlanacağını söyleyen Öğretim Üyesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz Tatar, şöyle konuştu: "Bu sabah PET-BT çekildi. Radyolojik tetkiklerde karaciğerde bir tümör olduğu görüldü. Ancak patolojik bir tanısı yok hastanın. Tüm vücut görüntülerinde karaciğer dışında başka bit tümör olup olmadığı ya da mevcut tümörün yayılıp yayılmadığını anlamak amacıyla çekiyoruz. Şu anda değerlendirmelerimiz sürüyor. Sonuçlardan sonra da tedaviler planlanacak" "Babamı Türk hekimlerine emanet etmek istedim"

Ahmet Demiray’ın kızı Reyhan Demiray, yaşadığı süreci anlattı. Almanya’daki doktor ve personellerden memnun olmadığını ve babasını Türk hekimlerine emanet etmek istediğini dile getiren Reyhan Demiray, şunları kaydetti: "Babam pazar günü rahatsızlandı koltukta uzanıyordu. Karnının ağrıdığını söyledi. Kendisi görmediği için biz bakınca babamın yüzü sapsarıydı. Hemen sağlık görevlilerini çağırdım. Babama EKG yaptılar. Şekerini tansiyonunu ölçtüler. ‘Çok acil bir durum yok, aile hekimine gidin bugün pazar olduğu için bakmazlar’ dediler. Ben ısrarla babamı hastaneye kaldırttım. Daha sonra süreç başladı. Ben memnun değildim. Hastanenin kendisinden değil ama personel ve doktorlarından memnun değildim. O yüzden böyle bir yola başvurdum. Konsolosluğa dilekçe yazdım. Çokta çabuk cevap geldi. Şimdi de buradayız. Türk hekimlerine babamı emanet etmek istedim. Bunu da başardım. İlk başta konulan teşhis tümör ile alakalı değildi. Sonra başka testler yapıldı. Onların sonuçları net çıkmadı. Profesörle konuştuğumda bunun bir terapisinin ve ameliyatının olmadığını söyledi. Ben zaten bu tedirginlikle, korkuyla hemen burada eğer babama yardım edilmeyecekse o zaman kendi memleketimizde çareyi aramayı seçtim"

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ