Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov, “Hayatını kaybetmiş insanların kanı 30 yıldır kanıyordu. 2020 yılında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in komutanlığı ile Azerbaycan’ın işgal olmuş toprakların kurtarılmasından sonra hayatını kaybetmiş insanlarımızın ruhu şad oldu. Azerbaycan devleti, halkı hiçbir zaman Ermenistan tarafından başımıza getirilen bu dehşetli cinayetleri unutmamalı” dedi.
Ermeni güçlerin, 26 Şubat 1992’de Hocalı’da kadın, çocuk ve yaşlı gözetmeksizin yaptığı soykırımın üzerinden 30 yıl geçti. Daha önce 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı şehrinde 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk toplam 613 Azerbaycanlı yaşamını yitirdi. Tarihin en kara lekelerinden olan ve Azerbaycanlıların kalbinde tazeliğini koruyan bu acıyı, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Mammadov İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Hocalı’da Azerbaycan halkına karşı büyük bir suç işlendiğini söyleyen Mammadov, “Biz dünyadan Hocalı’ya adalet aktarılmasını, uluslararası hukuk tarafından bu olaylara kıymet verilmesini istedik. Ruanda’da baş gösteren soykırım gibi, Holokost’ta baş gösteren soykırım gibi Hocalı soykırımı ile ilgili de uluslararası mahkemenin kurulması ve bu cinayeti işlemiş kişilerin mahkum edilmesi için adalet istedik” diye konuştu. “Ermenistan tarafından işlenilen bu suçlar hiçbir zaman unutulmamalı”
Bu yıl Hocalı Soykırımı’nın 30’uncu yıldönümü olduğunu hatırlatan Mammadov, “Hayatını kaybetmiş insanların kanı 30 yıldır kanıyordu. 2020 yılında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in komutanlığı ile Azerbaycan’ın işgal olmuş topraklarının kurtarılmasından sonra hayatını kaybetmiş insanlarımızın ruhu şad oldu. Azerbaycan devleti ve halkı, hiçbir zaman Ermenistan tarafından işlenmiş bu suçları unutmamalı” dedi. “Kendi ordumuza güvendik ve topraklarımı kurtardık”
Büyükelçi Mammadov, yaşanan bu soykırımın Azerbaycan’ın en kanlı sayfalarından biri olduğunun altını çizerek, “30 sene biz o insanların intikamının alınmasını, adaletin ortaya çıkarılmasını uluslararası teşkilatlara aktarmış olsak da kendi ordumuza güvendik ve topraklarımı kurtardık. Biz durmayacağız, Azerbaycan halkına karşı bu suçları işlemiş, insanlığa karşı bu suça karşı, soykırım gibi tanınmasına yönelik çalışmalara devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Sözde Ermeni Soykırımı adı altında hiçbir delil olmadan Türkiye için yaygara koparıldığını vurgulayan Mammadov şunları söyledi:
“Yakın tarihte olmuş, canlı şahitleri olan, fotoğrafları olan, hepsi gözümüzün önünde olan tekzip edilmesi mümkün olmayan Hocalı Soykırımı’na bugünlerde uluslararası teşkilatlar tarafından ve devletler tarafından göz yumulmaktadır, susulmaktadır. Nasıl ki Ruanda’da gerçekleşmiş olaylarla ilgili mahkemeler kuruldu ve suç işlemiş kişilere dava açıldı, Yugoslavya’da soykırım suçu işlemiş kişilere dava açıldı, aynı şekilde Ermenistan’ın Hocalı’da işlediği soykırıma karşı bir karar kabul edilmesi gerekir. Cinayet işlemiş, elleri kana batmış Ermeni siyasetçiler bugün de özgür olarak yaşıyor ve yargılanmıyor.”
Uluslararası teşkilatların tepkisizliği karşısında üzüldüklerini dile getiren Mammadov, bu soykırıma nasıl sessiz kalındığını ve kararlı bir adımın nasıl atılamadığını sordu.
Türkiye ile el ele verildiğini ve bu olaylar için beraber hareket edildiğini söyleyen Mammadov, “Dünyaya izah ediyoruz ve Azerbaycan halkının kanını dökmüş her bir katilin cezasını çekmesi yönünde işlerimizi devam ettireceğiz” dedi.
30 yıldır işgalle barışılmadığını ve bir gün bile ümidin yitirilmediğini de ekleyen Mammadov, Karabağ’ın işgalden kurtulması için kendilerine güvendiklerini ve başardıklarını ifade etti.