Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tuzla’da düzenlenen Test ve Eğitim Gemisi TCG Ufuk’un Hizmete Giriş Törenine katıldı. Törende konuşan Erdoğan, “Fırkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk. Artık milli ve yerlisine sahibiz” dedi. “Şu ana kadar 25 ülkeye 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik” ifadesinde bulunan Erdoğan ayrıca, “Türkiye gerçekleştirdiği savunma sanayi alımları sayesinde, yaptığımız atılımlarla birlikte bölgesinde oyun kuran ve oynanan kirli oyunları bozan bir ülke konumuna ulaştı” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla’da düzenlenen Test ve Eğitim Gemisi TCG Ufuk’un Hizmete Giriş Törenine katıldı. Törene Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz de katıldı. “Türkiye bölgesinde oyun kuran ve oynanan kirli oyunları bozan bir ülke konumuna ulaştı”
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayimizin kritik projeleri konusundaki önemli gelişmeleri ardı ardına yaşayarak 2022 yılına güzel bir giriş yaptığımıza inanıyorum. Geçen hafta Ankara’da ülkemiz savunma sanayinde yeni bir seviye olarak gördüğüm milli muharip uçağımızın mühendislik merkeziyle diğer ilgili tesislerin açılışlarını TUSAŞ’ta gerçekleştirmiştik. Aynı gün Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgemizde yapımı tamamlanan tesisleri de hizmete açmıştık. 2 gün önce de yerli ve milli kritik projelerimizle ilgili önemli kararlar aldığımız savunma sanayi icra komitesi toplantısını yapmıştık. Şimdi de buradayız. Ülkemizin güvenlik ve istihbarat faaliyetlerinin denizlerde de en etkin şekilde yürütülmesine önemli katkı sağlayacağına inandığım Ufuk gemimizin milli istihbarat teşkilatımıza hayırlı olmasını diliyorum. Artık dışarıdan alım istemiyoruz. Projelerimiz yerli ve milli olacak dediğimiz 2004 yılından bu yana azim ve kararlılıkla çalışarak hamdolsun bugünlere geldik. Savunma sanayinde bağımsız olamayan milletlerin geleceğe güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını, özellikle son 10 yılda çevremizde yaşanan hadiseler bize bir kez daha gösterdi. Türkiye gerçekleştirdiği savunma sanayi alımları sayesinde, yaptığımız atılımlarla birlikte bölgesinde oyun kuran ve oynanan kirli oyunları bozan bir ülke konumuna ulaştı. Ülkemizin bu başarısı mazlum ve mağdur halklar, topluluklar için de çok önemli bir umut kaynağı haline geldi. Türkiye gizli, açık bütün ambargolara rağmen terörle mücadeleden, sınır ötesi harekatlarına kadar her alanda milli çıkarlarının gerektirdiği tüm hamleleri yapabilmesini savunma sanayinde elde ettiği ilerlemeye borçludur. Hamdolsun bugün insansız hava, kara, deniz araçlarından helikopterlere, silah ve mühimmatlardan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harbe kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemleri yerli, milli olarak tasarlıyor, geliştiriyor, üretiyor ve kullanıyoruz” dedi. “Savunma ve havacılık ihracatımızın bu yıl sonunda 4 milyar doları aşmasını bekliyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk savunma sanayi ürünlerini kullanan ülke sayısı da her geçen yıl artıyor. Savunma ve havacılık ihracatımızın bu yıl sonunda 4 milyar doları aşmasını bekliyoruz. Geçmişin eksiklerini giderdik. Bugünün hazırlığını zaten yapıyoruz. Artık aktif savunma anlayışıyla ülkemizi geleceğin harp ortamına hazırlıyoruz. Araştırma geliştirme yatırımlarımızı arttırarak yüksek teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçirmeye ağırlık veriyoruz. Derin öğrenme ve yapay zeka entegrasyonu gerektiren karmaşık sistemlere yönelik çalışma ve uygulamalarımız hızla devam ediyor. Malzeme ve imalat teknolojilerinde dünyadaki ileri ülkeler seviyesini yakalamaya doğru hızla ilerliyoruz. Bir yandan da gözümüz uzayda. Uzay alanında da gerek fırlatma sistemleri, gerekse uydu sistemleri, geliştirmeye yönelik çalışmalarımız sürüyor” ifadelerinde bulundu. “Ülkemiz halihazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli misafirler, üç tarafı denizlerle çevreli ülkemizin gerektiği gibi korunabilmesi ancak Mavi Vatan’ın en iyi şekilde savunulmasıyla mümkündür. Mavi vatanın güvenliği için donanmamızı daha güçlü ve caydırıcı kılacak birçok projeyi hayata geçirdik. Milli savaş gemilerimizi, amfibi gemilerimizi, sismik araştırma gemilerimizi Sahil Güvenlik gemilerimizi, lojistik gemilerimizi botlarımızı kendimiz üretebiliyoruz. Bu projelerde yüzde yetmişe varan yerlilik oranına ulaştık. Şimdi de insansız hava araçlarında edindiğimiz tecrübeyle silahlı insansız deniz araçları üretiyor bunların sürü şeklinde hareket eden versiyonları üzerinde de çalışıyoruz. Ayrıca envanterimizde bulunan birçok deniz aracımız günün şartlarına uygun şekilde son teknolojiler eklenerek modernize ediliyor. İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah, radar, muhabere ve elektronik sistemleri yerli ve milli ürünlerle donatılıyor. Geçtiğimiz yıl yine bugünlerde ambargolar sebebiyle dışarıdan temin edemediğimiz her bir sistemin alternatifini geliştirerek ürettiğimiz İ sınıfı fırkateynlerimizin ilki olan İstanbul’u denize indirmiştik. Bugün hizmete sunacağımız ülkemizin ilk istihbarat gemisi Ufuk da, milli mühendislik kabiliyetleri ile inşa edildi. Yüklenici firmamız STM’nin öncülüğünde ASELSAN, Havelsan gibi sektörlerinin lideri kuruluşların başını çektiği 194 yerli firmamızın katkısıyla gerçekleştirildi. Ülkemiz halihazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor” dedi. “Şu ana kadar 25 ülkeye 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik”
Erdoğan konuşmasının devamında, “Yabancı muadillerinden üstün özellikler ve uygun maliyetlerle elde ettik. Bu başarıda bakanlıklarımızın ve savunma sanayi başkanlığımızın yanı sıra Genelkurmayımızın Deniz Kuvvetlerimizin askeri ve özel tersanelerimizin üniversitelerimizin özel sektör firmalarımızın KOBİ’lerimizin çok önemli payı vardır. Ülkemize bu gururu yaşattıkları için her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ülkemiz tersanelerinde kendi ihtiyaçlarımız yanında dünyanın dört bir yanı için de gemiler ve botlar yapılıyor. Nitekim şu ana kadar 25 ülkeye 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik. İnşallah yakın zamanda bu konuda yeni hayırlı haberler de alacağız” ifadelerinde bulundu. “Fırkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk. Artık milli ve yerlisine sahibiz”
Yerli ve milli dikey atım sistemi hakkında konuşan Erdoğan, “Şimdi bir adım daha ileri giderek yüksek teknoloji gerektiren sistemlere odaklanıyoruz. Fırkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk. Artık milli ve yerlisine sahibiz. Milgem projemiz kapsamında inşası süren İstanbul ve ihalesine çıktığımız diğer üç adet fırkateynimizde yerli ve milli dikey atım sistemiyle yerli ve milli hava savunma füzelerimiz olacak. Atmaca gemi savar füzemiz, gök deniz, yakın hava savunma sistemimiz, Akrep Cenk S gibi radarlarımız savaş yönetim sistemlerimiz gibi birçok silah, sensör ve sistemi artık kendimiz tasarlayıp üretiyoruz. Önümüzdeki 2 yılda donanmamızı daha da güçlendiriyoruz. Hava savunma muhribimiz TF2000’in ihalesine yakında çıkıyoruz. Üzerine konuşlandıracağımız helikopter ve İHA’larla hava operasyonları yapabileceğimiz deniz ve hava gücümüze çarpan etkisi oluşturacak anfibi gemimiz Anadolu’yu bu süreçte hizmete alıyoruz. Yeni tip denizaltılarımızla denizde ikmal ve muharebe destek gemimizle denizlerimizde çok daha güçlü ve caydırıcı olacağız. MİLGEM istif sınıfı fırkateynlerin altı, yedi ve sekizinci gemileri için de ihaleye çıktık. Burada da üç savaş gemimizi aynı anda inşa ederek yine bir ilke imza atıyoruz. İHA ve SİHA’ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarının da kullanılabileceği kara, hava, deniz unsurlarının müşterek görev icra edeceği sistemler tasarlıyoruz. Denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli milli silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştirip ihraç edeceğiz” dedi. “Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye’dir”
“Ayrıca yerli ve milli imkanlarla üreteceğimiz uçak gemimizin sağlayacağı deniz hava gücümüzle bu alanda dünyanın en üst ligine de çıkmış olacağız” diyerek sözlerine devam eden cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye’dir. Geçtiğimiz günlerde 95. kuruluş yıl dönümünü geride bıraktığımız Milli İstihbarat Teşkilatımız terörle mücadele ve dış istihbarat konularında yaptığı hizmetlerle milli güvenliğimize önemli katkılar sunuyor. Sahadan temin ettiği taktik istihbarat ve yürüttüğü operasyonlarla oyunun seyrini ülkemiz lehine değiştiren başarılara imza atan teşkilatımız siber güvenlikten yapay zekaya kadar her alanda kapasitesini güçlendiriyor. Hizmete alacağımız istihbarat gemimiz teşkilatımız için yeni ve önemli bir imkandır. Dünyada pek az istihbarat teşkilatının sahip olduğu en modern donanımlara sahip bu gemimiz sayesinde kara ve havada olduğu gibi denizlerde de gücümüzün artacağına inanıyorum. Teşkilatımızın bir sonraki hedefi, uydu istihbaratı yoluyla uzaydaki yerini alarak tüm bu unsurları en etkin şekilde kullanmak olacaktır. Yeniliklere hızla adapte olan, birikimini ilgili tüm kurumlarımızla paylaşan teşkilatımızın çoğu görülmeyen, bilinmeyen, gün yüzüne çıkmayan başarılarıyla gurur duyuyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de teşkilatımızı her alanda destekleyerek büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolundaki mücadelemize daha fazla katkı vermesini sağlayacağız. Teşkilatımıza kazandırdığımız Ufuk gemimizin hizmete girmesinde emeği ve katkısı olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.