Vücudunda bir süredir bazı belirtiler fark eden 75 yaşındaki kadının karnından, 25 santimetre uzunluğunda, 3 buçuk kilogramlık kitle çıkartıldı.
Eskişehir’e şehir dışından gelen A.F. (75), karın ağrısı, şişkinlik, halsizlik ve sırt ağrısı şikâyetleriyle farklı doktorlara başvurdu. Yaşlı kadın son olarak Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İhsan Oruk ile görüştü. Yapılan muayene sonucunda Op. Dr. Oruk, A.F.’nin karnında 25 santimetrelik bir kist olduğunu tespit etti. Mide bağırsak sisteminden köken alan “stromal tümör” adı verilen 3 buçuk kilogramlık kitle, cerrahi operasyonla başarılı şekilde çıkarıldı. Operasyonun ardından günlük yaşam kalitesi yükselen A.F., sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. “12 parmaktan köken alan yapısını ayırdıktan sonra komple çıkarttık”
Hastalığın belirtileri hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. İhsan Oruk, “Hastamız bir süredir ciddi karın ağrısı, şişkinlik, halsizlik ve sırt ağrısı şikâyetleri vardı. Birkaç kez doktora gidiyor ama karın şişliği artıyor ve ciddi ağrılar oluyor. Bu nedenle bize başvurdu. Yaptığımız incelemelerde karın içini dolduran yaklaşık 25 santimetrelik bir kitle tespit ettik. Ameliyata aldığımız zaman kısa çapı da yaklaşık 20 santimetre olan, tabiri caizse karpuz büyüklüğünde kisttik kitle gördük. Etraf dokuları yapışıktı ve onları güzelce temizledik. 12 parmaktan köken alan yapısını ayırdıktan sonra komple çıkarttık” dedi. “Cerrahi dışında pek bir tedavisi yok”
Bağırsak sisteminden köken alan iyi huylu tümörlerin nadir görüldüğünü ifade eden Genel Cerrahi Uzmanı Oruk, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Patolojik incelemeye gönderdiğimiz zaman bizim nadiren gördüğümüz mide bağırsak sisteminden köken alan iyi huylu tümörler var. Patolojisi stromal tümör dediğimiz hastalık olarak rapor edildi. Bunların tek tedavisi, cerrahi olarak kitleyi ne kadar geniş olarak çıkartırsanız o kadar başarı yüksek oluyor. Cerrahi dışında pek bir tedavisi yok. Sonrasında gerekli olursa bir hap tedavisi var. Tarttığımız zaman 3 buçuk kilogramlık bir kitle olduğunu gördük. Bu kitle karın içerisinde tüm organlara baskı yapıyordu. Bu ortalıktan kalktığı için hastanın yaşam standardı yükseldi.”
