Sağlık

Uzmanlar uyarıyor: “Kıl dönmesi zamanında tedavi edilmezse enfeksiyon büyür”

Genel cerrahi uzmanı opr. Dr. Nihat polat

Uzmanlar uyarıyor: “Kıl dönmesi zamanında tedavi edilmezse enfeksiyon büyür”
26-01-2022 09:58
Google News

Kıl dönmesinin, kişilerin yaşam kalitesini bozduğunu, tedaviye rağmen nüks etme ihtimali olması nedeniyle hastaların korkulu rüyası haline geldiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Nihat Polat, “Hastalar tıp dilinde ‘pilonidal sinus’ olarak adlandırılan kıl dönmesi hastalığından neo lazer teknolojisi ile 15 dakika gibi çok kısa bir zaman diliminde kurtulabilirler. 1 günlük istirahat sonrasında normal gündelik yaşamına dönebilirler” dedi.


Kıl dönmesinin kuyruk sokumu bölgesi dışında kasık bölgesinde, koltuk altlarında ve göbekte de görülebilen bir hastalık olduğunu ifade eden Medical Park Ordu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Nihat Polat, hastalıktan korunma yollarını anlatarak tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirmede bulundu. Erkeklerde daha sık görülüyor


Kıl dönmesinin erkeklerde görülme sıklığının daha fazla olduğunu dile getiren Opr. Dr. Polat, şu bilgileri paylaştı:


“Doğuştan gelen bir rahatsızlık olmamasına karşın, bazı kişiler cilt ve kıl tipi nedeniyle kıl dönmesi oluşumuna genetik olarak daha yatkın olabilirler. Kıl dönmesi olan bölgede iltihaplanma ile beraber kızarıklık ve hassasiyet gelişir, koyu renkli ya da kanlı akıntı olabilir. Enfeksiyon şiddetli olursa ateş, halsizlik ve bulantıya da yol açabilir. Hastalık, birçok değişik tablo ile karşımıza çıkabilir. Kuyruk sokumundaki kıl dönmesi genellikle enfeksiyon oluncaya kadar kendisini pek belli etmez. Bu hastalarda tipik öykü özellikle kuyruk sokumunda ağrılı şişlik, oturamama, yürüyememe gibi yakınmalar ile başlar. Bu şikâyetlerle doktora başvurulur ve tedaviye şikâyetlerin olduğu bölgede apse saptanması ve bu apsenin açılarak drene edilmesi ile başlanır.” Zaman içinde belirtiler daha ağır olabilir


Apsenin drene edilmesinin acil duruma müdahale olduğunu ancak kalıcı tedavi olmadığını belirten Opr. Dr. Polat, “Eğer hasta ameliyat olmazsa zaman zaman akıntı olması dışında başka şikayet olmadan belirli bir süre geçebilir. Ancak birkaç hafta veyaay sonra yine aynı tablo tekrarlar. Her apse tekrarında ağaç kökü şeklindeki sinüsler daha ileriye gider ve çıkarılacak olan enfekte doku miktarı daha da büyür” diye konuştu. Hijyen kurallarına dikkat edilmeli


Kıl dönmesinin, sessiz ilerleyen bir hastalık olduğu için korunmanın akla gelmediğini ve genellikle hastalığın ortaya çıktıktan sonra fark edildiğinin altını çizen Opr. Dr. Polat, “Kıl dönmesinden korunmak istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken bir takım hijyen kuralları bulunmaktadır. Tabii bu hijyen kurallarını uyguluyor olmak kişinin kıl dönmesi rahatsızlığını hiçbir zaman yaşamayacağı anlamına gelmez. Ancak en azından bir şekilde korunuyor olmak ve hijyen kurallarına kişinin kendi sağlığı için dikkat ediyor olması, kıl dönmesi riskini oldukça azaltacaktır” şeklinde konuştu. Ameliyat sonrası rahat davranılmamalı


Kıl dönmesinin en iyi yapılmış bir operasyondan sonra bile tekrarlama ihtimali olan bir hastalık olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Polat, şunları söyledi:


“Hastaların ameliyat öncesi iyi değerlendirilmesi, uygun ameliyatın seçilerek, titizlikle yapılması kadar ameliyat sonrası hastanın doktorunun önerilerine uyması da önemlidir. Ameliyat sonrası erken evrede yaranın iyi korunup bakılması, uzun dönemde ise o bölgenin hijyenine dikkat edilmesi gereklidir. Ameliyat sonrası dönemde doktorun uygun gördüğü andan itibaren ve belirttiği süre ile o bölgedeki kıllar traş edilmeli veya tüy dökücü ilaçlarla temizlenmelidir. Ayrıca bu bölge mutlaka temiz tutulmalı, temiz iç çamaşırı giyilmeli, düzenli olarak duş alınmalı, bu bölgenin terli ve nemli kalması engellenmelidir. Kıl dönmesi ameliyatından sonra, rahatsızlığın tekrarlamayacağını düşünerek hareket etmemeli dolayısıyla uzun saatler boyu oturmamaya dikkat etmelisiniz.” Lazer yöntemi ile tedavi edilebilir


Açık cerrahi ile ameliyat tedavisi sonrası sürecin hastalar için daha zor ve sıkıntılı geçmesi ve tekrarlama ihtimalinin yüksek olması lazer ile ameliyat yönteminin daha çok tercih edilmesine sebep olmuştur. Neo Lazer ile yapılan ameliyatların hem başarı oranının yüksek olması hem de ameliyat sonrası dönem için hastanın konforu bu ameliyatın daha da yaygın olarak yapılmasını beraberinde getirmiştir. Opr. Dr. Polat, “Biz Neo Lazer teknolojisiyle yaptığımız ameliyatlar sonrası hastalarımıza çok kısa bir zaman içerisinde sosyal yaşantısına geri dönebilme imkânı sunuyoruz. 15 dakikalık bir ameliyat sonrası hastamız aynı gün taburcu olabiliyor ve ilk günden itibaren şikâyetlerinin gerilediğini hatta yok olduğunu hissediyor. İşlemden en geç 2 gün sonra ise günlük normal hayatına, işine ve sosyal yaşantısına geri dönüyor” diyerek sözlerini noktaladı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ