Sizi biraz tanıyabilir miyiz Emre Diner kimdir?
Öncelikle böyle bir fırsatı şahsıma verdiğiniz için sizlere çok teşekkür ederim. Eskişehir’de doğdum. Aslen Hataylıyım. 37 yaşında, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık ve Halkla ilişkiler mezunuyum.
Emre Diner Kıbrıs'ın ilk Türkçe gazetesi olan Halkın Sesi Gazetesi’nde mesleğe başladı. Mesleğin ikinci yılında Kıbrıslı Türk işadamı Asil Nadir’in sahibi olduğu Ada’nın en büyük medya grubu Kıbrıs Medya Grubu’na transfer oldum. 2011 yılında Sabah Gazetesi’ne transfer oldu. 2011-2016 yılları arasına kadr Turkuvaz Medya Grubu muhabiri ve daha sonra resmi temsilci olarak görev aldım. Güney Kıbrıs’taki bakanlar ve BM, Avrupa Birliği diplomatları, Yunanistan eski Başbakanı Aleksis Çipras, Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhtar Beskenulı Tileuberdi, Kazakistan Parlamento eski Başkanı Dariga Nazarbayeva, İsrail Enerji Bakanı, Kovid-19 aşısını üreten Dr. Uğur Şahi, Kırım Tatar Türkü lideri Mustafa Kırımoğlu, Ukrayna'nın kritik bölgesi Odessa Vali Yardımcısı, Kuzey Suriye'nin geçiçi hükümet Başkanı Abdurrahman Mustafa, Omicron varyantını bulan ilk doktor olan Güney Afrika Tabipler Birliği Başkanı Angelique Coetzee ve Rusya Liberal Demokrat Parti Başkanı Vladimir Jirinovski, Pakistan Eski Başbakanı İmran Khan, ABD eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey gibi isimlerle röportajlarlar icra ettim.
Emre Diner Türkiye'nin ulusal medyalarından Akşam Gazetesi Dış Haber editörlüğü, Turkuvaz Medya Kıbrıs Temsilciliği ve Posta Gazetesi, TV 100, CNN Türk Dış Haber editörlüğü ve Demirören Haber Ajansı (DHA) Dış Haberler Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Emre Diner BBN Türk'ün ekran yüzü kadrosuna katıldı. Emre Diner, BBN Türk haber kanalında dış politika ile ilgili "Dış İşleri" programını ve haftaiçi hergün "Öğleden Sonra" programının moderatörlüğünü yürüttüm. Enerji ve diplomasi alanında çeşitli uluslar arası konferanslarda konuşmacı olarak katıldım. Yabancı dil olarak ingilizce kullanıyorum.
Şuan TGRT haberde Dış Haber Editörü olarak aktif gazeteciliğe devam ediyorum
Emre Bey gazeteci ve sunucu olmaya nasıl karar verdiniz?
Ben mesleğe Üniversite 1’inci sınıfta Kıbrıs adasının ilk Türkçe gazetesi olan ve Kıbrıslı Türklerin mücadele lideri Dr. Fazıl Küçük’ün kurduğu “ Halkın Sesi” gazetesinde başladım. Özel okulda okuyordum. Aileme yük olmamak adına bu gazete bana kapılarını açtı. Öyle bir iş yapmalıyım ki, hem macera hem de adımı bir marka haline getirebilmeliyim” düşüncesi beni mesleğime sevk etti. Para kazanmayı ilk başlarda hiç düşünmedim. İletişimi seviyorum. Dolayısıyla bu özelliğim ve iletişim becerim beni bu yolculuğa itti. Ailem çoğu zaman vazgeç demiş olsa da her daim yeniden başlayarak ve üzerine katarak bugünlere kadar geldik.
Alanınız dış politika ve diplomasi habercilik açısından zor oluyor mu gündem izlemek ve habere taşımak ?
Yaşadığınız sürece kolay bir iş yok. Ancak şu gerçek var, insan yaptığı işi sevdiği sürece başarılı olur. Dış Habercilik benim bir evladım gibi. Hayatımın vazgeçilmez bir parçası. İzinli olduğum zamanlarda dahi “neler oluyor şu dünyada?” diye bakıyorum. Dış politika analitik, süreklilik ve değişimleri analiz edebilme yeteneklerini geliştiriyor.
Ülkemizde ve dünyada televizyon kanallarının geleceğini, özellikle habercilik alanında nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dijitalleşen dünyada elbette gazeteden sonra TV kanallarının dönemi de sona erecek. Tahminim TV sektörü için 7-8 yıllık bir süre var. Ülkemizdeki kanallar dijital platformlara doğru yatırım yapıyor. Doğal bir durum dijital alanlara ciddi oranda bir eğilim var. Habercilik ise çok derin bir konu. Dosya haber ve yurtdışına gidip bir konuda araştırma haber yapabilecek bir ortam maalesef yok. Ülkemizdeki en büyük eksiklik bana göre. Medyada da artık kalıplaşmış gazeteciliğin dışına çıkmak lazım. Medyanın değişmesi gereken çok yön var. Araştırmaya daha dayalı. Dış haberci aynı zamanda kamu diplomasisi mühendisidir. Yurt dışında ülkesini iyi temsil etmeli. Farklı ülkelerdeki diplomat, büyükelçi bakanlar ile yaptığı röportajlarla gündem belirleyici olmalı. Yeni isimlere de alan açılmalı. Liseden beri aynı gazetecilerin yazılarını okumak bana göre bir değişim değildir. Bu konuda bana kızacak olan duayen isimler olacaktır ama maalesef öyle. Medyada yeni yüz, yeni sinerji sektördeki ölü toprağını atacağı kanaatindeyim.
Uzun yıllar KKTC de temsilci olarak görev yaptınız, o yıllar habercilik açısından nasıldı?
Elbette kolay değildi. İzolasyonlar altında bir ülkede gazetecilik kolay olmadı. KKTC’deki iç politika ile pek fazla ilgilenmedim. Amacım farklı olmaktı. Enerji ve uluslararası bağlantılı haberlere yöneldim. Ada’daki BM yetkilileri ile röportaj yaparak ilk adımı attım. Daha sonra Rum Kesimi lideri ve Güney Kıbrıs’taki kabine üyeleri (Dışişleri, Hükümet Sözcüsü, Savunma ve Enerji Bakanları ile röportaj yaptıktan sonra adada kendimi kabul ettirebilen bir gazeteci adayı oldum. Elbette emek vererek oldu. Zordu ama mücadele ruhu ile zorlukları çok şükür aşabildim.
Gazeteci olarak dış politikada beğendiğiniz liderler var mı?
Alman eski Şansölyesi Angela Merkel, Barack Obama beğendiğim liderdir.
Gazeteci olarak Türkiye’nin dış politika diplomasisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin mevcut dış politikası tam istenilen bir düzeyde. Komşuları ile barışık bir dış politikanın yanı sıra küresel ölçekte iş bitirici ülke konumundayız. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulması, Kafkaslardaki dengelerin lehimize dönmesi… Sonrasında BAE, Mısır, İsrail, ABD ile ilişkilerin düzeliyor olması… Özlenen, beklenen ve takdir edilen bir durum. Türkiye coğrafi avantajını iyi kullanmalı. Rusya ve Ukrayna savaşında anahtar ülkeyiz. Kuzey ve güneyde doğalgaz boru hattı projeleri Türkiye üzerinden geçecek. Coğrafi avantaj bize bir lütuf. Bunu iyi kullanmalıyız. Ayrıca dünya çok kutuplu bir düzene evrilirken, Türkiye’nin nerede olacağına ilişkin sistematik bir yol haritası da olmazsa olmaz.
Emre Bey gelecekteki planlarınız nedir ?
Gelecekte ülkesine faydalı dinamik gazetecilik deneyimini de içine katabileceğim ülkemi yurtdışında temsil edebileceğim bir diplomat olmayı çok isterim.
Türkiye de gazeteci olmanın zorlukları nelerdir ?
Kısaca gazetecinin geçmişte hak ettiği değeri yeniden görmesini diliyorum. Bilmiyorum ama geçmişte daha değer görüyordu. Belki de bunun nedeni sosyal medyanın yaygınlaşmasına bağlayabiliriz. Refah seviyesi düştü. Umarım gazetecilerin refah seviyesi yükselir. Bu mesleğin en büyük sorunu. Gazetecilik cemiyetlerinin bir ideolojinin esiri olmamalı. Her kesimden her düşünceden değerli meslektaşlarımız bir çatı altında toplanmalı. Aksi takdirde tarafsızlık anlayışı ile ters düşebilen bir pozisyon ortaya çıkabiliyor.
Emre Bey Türkiye’nin şu anki medya sektörünün geldiği seviye konusundaki düşünceniz nedir ?
Maalesef haber üretme alanında pek istenilen bir boyut yok. Haber üretmek gerekir. Gazetecilik sahada olur. Masa başında gazetecilik yaygınlaştı. Araştırmacı gazetecilik kavramı sadece title olarak kaldı. İkincisi gelir konusunda uçurumun olması. Köşe yazarı ve bu işin en çok cefasını çeken kişiler arasındaki devasa ücret farkı. Bu gibi sıkıntılar sektörün gelişmesini büyümesini engelliyor.
idol aldığınız gazeteciler var mı?
Rahmetli Mehmet Ali Brand…
Başarılı olmanızı neye bağlıyorsunuz?
Güvenilir biri olmaya, azim, mücadelecilik ve yeniliğe açıklığa…
sizi örnek alan gençlere ne tavsiye edersiniz?
Mücadelecilik, azim, gelişmeleri sıkı takip etmek ve tabi ki güvenilir olmak.
Altın kural güvenilir olmak. Sonrası kendiliğinden geliyor.
kişisel sorulara geçmek istiyorum
Hobileriniz nelerdir?
Ata binmek, seyahat etmek, tarihi yerleri gezmek, Scrable oynamak.
Hayalleriniz?
Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı olmak.
Müzik dinlermişsiniz?
Ruhuma iyi gelen her eseri dinlerim. Yerli ve yabancı. Ama klasik müziği tek geçerim.
temenni ve dilekleriniz?
Kalbi gerçekten iyi olan herkesin her isteğine kavuşmasını dilerim.