Gurbetçi / Almancılar (!) Sıla İçin Yollarda

“Bakarım bakarım sılam görünmez

Ara yerde yıkılası dağlar var”

                                                                                                                                                                                                                         Karacaoğlan

Sıla

Sıla, TDK sözlüğünde “Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşma” ve “Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer” olarak tarif ediliyor. Bir de göçüp gittiği ülkelerde “sıla” özlemi yaşayanlar dile gelse de anlatsa ciltler dolusu kitaplar yazılır. Yıllarca sürecek TV dizileri yapılır.

Geçip Gittiğimiz Ülkelere Ekonomik ve Artı (!) Katkılarımız

Karayoluyla gidiş gelişlerde zengin etmediğimiz ülke kalmadı desek abartmış olmayız. Ödenen Otoyol ücretleri, yakıt ücretleri, makbuzsuz ödenen cezalar, yapılan alışverişler, verilen WC ücretlerini de katkıya dahil etmek lazım. Ayrıca yüklü miktarlarda beyan edilmeden ve o ülke güvenlik ve gümrük yetkilileri  tarafından yakalanılarak el konulan araçlara gizlenen paralar, ziynetler, altınlar, takılar vs. Hiç de azınsanacak miktarlar değil.

Türkiye Ekonomisine Katkımız Neden Yok Sayılıyor

Avrupa ülkelerinde 5-6 milyon dolayında vatandaşımız yaşıyor. Bir yıl içerisinde uzun, kısa ve günlük git gelleri de düşünürsek,  çerezini, leblebisini, bulgurunu, gömleğini, pantolonunu, ceketini, kazağını  alanların, otomobil kiralayanların, izinlerinin bir kısmını sahillerde tatil olarak değerlendirenlerin Türkiye ekonomisine katkıları, paket fiyatla Türkiye’ye gelen turist kadar neden kıymet görmez. Allah’ın her ülkeye bahşetmediği zenginliği neden yok sayarlar.

Sıla Yollarında Avrupa Türklerini Neler Bekliyor

Avrupalı Türkleri Havada ve karada sıkıntı ve çile bekliyor. Almanya Havaalanlarında yaşanan personel sıkıntıları birçok uçağın zamanında uçamamasına yada hiç uçmamasına yol açtı saatlerce Havaalanlarında beklemek zorunda kalan ve evine dönenler oldu. Geçte olsa kalkan uçaklar başka uçakların yolcularının bavullarını götürdüler. Karayolu ile gidenler için ülke gümrüklerindeki yığılmalar dışında şu ana kadar ciddi bir sıkıntı gözükmiyor. Karayolu ile dönecek olanları tabiki büyük sıkıntılar mutlaka bekliyor.

Hizmeti Görüyoruz, Takdir Ediyoruz

Ayrıca (Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı) YTB Başkanı Sayın Abdullah Eren ve ekibi özellikle son iki yıldır Sıla yolunda yaşanan sıkıntıların hafifletilmesi için çok büyük bir gayret ve azimli çalışma yürütüyorlar. Sıkıntıların hafifletilmesi için Türkiye güzergahında ki diğer bir çok ülke nezdinde de görüşmelerini hala devam ettiriyorlar.

Unutulmaz bir hizmet; geçen yıl Kapıkule Gümrük kapısında büyük bir alanı vatandaşlarımızın dinlenmeleri için organize ederek hizmete açtılar bu yıl da aynı çalışma devam ediyor. YTB Başkanı Sayın Abullah Eren ve ekibine teşekkür ediyorum. Ayrıca aynı Park alanı içerisinde vatandaşlarımıza  yardımcı olan UID ve Genel Başkanı Sayın Köksal Kuş bey ve ekibine de teşekkür ediyorum. Diğer STK’larımızdan da aynı hamleyi bekliyoruz.

Gurbetci / Almancılar Diye Çağrılmaktan Biz Usandık Onlar Usanmadı

Türkiye Türklerinin bizlere hala Gurbetci / Almancı diye bakmaları seslenmeleri, konuşmaları kahir ekseriyetimizin çok zoruna gidiyor. En çok kimler için gurbetci/Almancıyız; Türkiyeden gelen bürokratlarımız, gurbetci/almancı tabirini bilerek veya bilmeyerek çok kullanıyorlar. Biraz Almanların bize bakışına benziyor (Gastarbeiter=misafir işçi) İşçi, işçi çocuğu, bakış açısıyla ötekileştirmeye devam ediyor. Bilmiyor ki zavallı biz burada olmasak yurtdışına çıktığında harcırahlar vs. gibi avantalardan faydalanamayacak.!  İkincisi; yurtdışına üniversitelerden araştırma yapmak, konferans vermek için gelen bir kaç kelime ve cümle dışında gittiği ülkenin dilini bilmeyen akamemisyenlerimiz. Konuşurken; gurbetci kardeşlerim diye başlayan, Almancılığımızada mutlaka vurgu yapan akademisyenlerimiz. Üçüncüsü; kendine üç aylık izin dönemeinde yaptığı alışverişle bir yıllık cirosuna denk kasa yaptıran insanların arkasından; için için gülerek attığı kazığı hatırladıkca bu Almancılar da olmasa halimiz perişan dedikleri ama hileli fiyat uygulamasıyla her geçen yıl kendilerinden uzaklaştıran Esnaf ve ticaret erbabının, gurbetci/almancı küçümsemesi! Vallahi size hayranız ya!

Biz, coğrafyadan bağımsız olarak bir kere sizler gibi Türküz! Bizler, 61 yıl önce bir şekilde gelip yerleştiğimiz ülkelerde kalıcıyız. Bizim bu coğrafyada oluşan bir tarihimiz, edebiyatımız, tiyatromuz, sanatımız, medyamız, her alanda sporcularımız, şairimiz, acılarımız, sevinçlerimiz var. Velhasılı biz her alanda varız.

İllet hastalığın aşısını bulan Prof. Dr. Özlem Türeci, Prof. Dr. Uğur Şahin, yapay kalb naklini ilk yapan Dr.Dilek Gürsoy’larımız var.

Biz Batı Avrupa Türkleriyiz.