CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun uzun zamandır çağrı yaptığı 3 Aralık geldi çattı. Ve 2. Yüzyıla Çağrı başlıklı çalıştay gerçekleşti.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki ben bu tarz çalıştayları çok önemsiyorum. İçinde bilim olan, "Onların doları varsa bizim Allah'ımız var" minvalindeki hamasetten uzak, gerçeklerin konuşulduğu konular Türkiye'yi daha iyi, daha yaşanılır hale getirecektir, buna inanıyorum.
Türkiye çok ciddi bir ekonomik buhranın içinde ve bu buhranın yapısal sebepleri var. Bu yapısal sebepleri ortadan kaldırmak için bilim ne diyorsa onun yapılması gerekiyor.
Bu açıdan bakınca da dünyaca ünlü iki ekonomist Daron Acemoğlu ve Jeremy Rifkin'in isimlerinin geçmesi bile beni heyecanlandırmaya yetiyor. Rifkin sadece Angela Merkel'e değil, Avrupa Birliği'ne ve Çin Halk Cumhuriyeti'ne de ekonomi danışmanlığı yapmış bir isim.
Daron Acemoğlu dünyaca ünlü bir akademisyen. Meslektaşı James Robinson ile beraber yazdığı Ulusların Düşüşü kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
İşin ehli insanlarla çalışmaya başlanması gelecek adına umut verici olsa da her zamanki gibi eleştirmek için eleştiren gruplar Twitter'dan bombalamaya başladılar.
Yok efendim bu akademik sunumları halk nerden anlasınmış, yok işte organizasyon kötü idare edilmiş, yok hedef kitle ile salondakiler alakasız kişilermiş, yok Sevil Kılıçdaroğlu Rifkin konuşurken uyumuş... Tamamı boş laf...
Türkiye Cumhuriyeti'nin yapısal sorunlarını çözebilecek konular zaten halkın anlayacağı kadar basit değil maalesef. Kaldı ki bu bir miting de değildi. O yüzden kahvehanedeki dayının anlayıp, anlamaması çok önemli değil. Konuyla ilgili uzmanlara, yabancı yatırımcılara, uluslarararası şirketlere güven vermesi önemli. Seçim mitingi olsa böyle konuşmazdım elbette.
Çalıştayda böyle dünyaca ünlü isimler sunum yaparken "Şakkadanak dolar satmasıyla" bilinen kişi de çıkıp Daron Acemoğlu ile ilgili tweet atmış. "Fetö'nün övdüğü Ermeni" diyerek aklınca hem terör iltisakı iması yapmış hem de kökeninden dolayı aşağılamak istemiş. Nereden baksanız ırkçılık, nereden baksanız kötülük, nereden baksanız cahillik.
Ayrıca Daron Acemoğlu Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü sahibi. Ödülü de zamanında Erdoğan'dan almıştı.
Bir insanı milletinden dolayı aşağılamaya çalışmak cahilliğin yüceltilmesi sürecinin sonunda ortaya çıktı.
Türkiye'nin entelektüel birikimi yüksek insanların yönetimin içinde olmasına ihtiyacı var. O yüzden Kılıçdaroğlu'nun "siyaset üstü kurum" olarak lanse ettiği bu akademisyenleri, bu 2. Yüzyıla Çağrı vizyonunu, kadın haklarıyla ilgili önerileri, hukukun üstünlüğü ile ilgili projeleri önemsemeliyiz.
Cahiliğin yüceltildiği bu hamaset siyasetinden derhal vazgeçilmelidir. Bilimsel verilere baktığımızda gördüğümüz manzara korkunç. Gerçekten korkunç. Ve birazdan söyleyeceklerim hakaret değil. Gerçekler...
Pisa sıralamalarında diplerde olan, okuduğunu anlamakta bile zorluk çeken zekası düşük bir topluluğa dönüştük.
OECD'nin geçtiğimiz yıl yaptığı araştırmada Türkiye'de okuma yazma bilenlerin yüzde 39'unun okuduğunu anlama yeteneğine sahip olmadığı ortaya çıkmıştı. Bu rakam Japonya'da yüzde 3 iken bizi kıskanan Almanya'da yüzde 11.
Okuduğunu anlayamayan toplum zihnen ölmüştür.
Araştırmanın çok detayı var. Açıp bakmanızda da fayda var ama bu beyin ölümünden ancak ve ancak yapısal eğitim reformlarıyla çıkabiliriz.
O yüzden dünyanın en başarılı bilimadamlarıyla buluşmalar gerçekleştiren ve böyle bir vizyon ortaya koyan Kemal Kılıçdaroğlu'nu tebrik ediyorum.
Bu halk ne fakir kalmayı, ne de ahmaklaşmayı hak ediyor.
Çok daha iyisi olabiliriz.
Geçmişte olduk da...
Cumhuriyetin ilk yıllarına bakmak, o ışığı yeniden hissetmekte yeterli olacaktır...
