
9 ve 10 Kasım 1938'de Almanya’da Nasyonal Sosyalistler Yahudi nüfusuna karşı bir dizi saldırılar başlattılar.
Bu olaylarda, Yahudi dükkanları, sinagogları ve evlerinin tahrip edilmesi sonucu sokaklara saçılan kırık camlardan dolayı "Kristallnacht" (Kırık Cam Gecesi) adı verildi.
“Kristalnacht” sırasında yaklaşık 30.000 Yahudi erkek toplanarak toplama kamplarına götürüldü.
Daha sonra Almanya’da bilindiği gibi bir Soykırım yaşandı.
87 sene sonra Almanya sokaklarında rahatlıkla gezmek, dolaşmak veya hakarete uğramadan eve dönmek çok zorlaştı.
Sanki tarih tekrar tekerrür ediyor galiba?
Benim yaşadığım Hattingen şehrinde ilk Sinagog temeli 1871 tarihinde atılıyor.
Fakat bu sinagog 57 sene sonra Kristalnacht gecesi yakılıyor ve bugün orada sadece bir anıt bulunuyor anmak için.
Yahudilerin mezarlığı ise bugün hala saldırılara maruz kalıyor.
Ne bitmez bir kin varmış.
Biz Müslümanlar olarak Hattingen’de 154 sene sonra bir cami yaptırmak istiyoruz, müsaadesini aldık inşallah önümüzdeki aylarda temelini atacağız.
Yine bir mezarlığımız var bu şehirde.
Fakat korkmamak ve endişelenmemek mümkün değil.
Yarınlar bizim için endişe verici.
Sürekli tehdit edilmek, insanlarımızı endişelere sevk etmeye başladı.
Diğer taraftan Almanya’da kendi inançlarımızla, kendi değerlerimizle yaşamak her geçen gün zorlaşıyor.
Günlük basında saldırıya uğrayan camiler, saldırıya uğrayan başörtülü kadınlarla ilgili haberler yapılıyor artık bu haberlerde sıradanlaştı.
Okullarda, sokaklarda, işyerlerinde göçmen olduğunuzu hissettirmek çok acı verici.
Toplum tarafından dışlanmak ve kabul görmemek için daha ne kadar sürede burada yaşamalıyız?
Günlük hayat içerisinde, göçmenlere karşı saldırılar, hakaretler, aşağılayıcı ve iğneleyici kelimeler çok sık kullanılmaya başlandı.
Irkçılar artık kendilerini saklamayı gerek görmüyorlar ve seçimden sonra dahada çok özgüvenliler.
Almanya’da çok iyi para kazanan işverenler ve Akademik çevrelerde de taraftar buluyorlar ırkçılar.
Bütün bu gelişmeler bizlere korku vermektedir, geleceğin Almanya’sında bizlere yer var mı?
Bizlerin endişelerini gidermeye yönelik herhangi bir çalışma yapılmıyor ve siyasiler tarafından sürekli bizlerin olumsuz yönleri öne çıkarılarak hedef yapılıyoruz.
Dünyanın savaşa doğru yöneldiği, bu dönemde göçmenler çok haklı olarak endişeleniyorlar.
Ekonomi hayatın gittikçe zorlaştığı ve siyasi figürlerin zayıfladığı dönemlerde, ırkçılık kendine daha çok yer buluyor.
Almanya yeni bir tarihi dönemece giriyor, inşallah biz Müslümanlar bu tarihi dönemin kurbanları olmayız.