
“[Taşnak Partisi olarak Türklere karşı]
Askerî operasyonlara katıldık.
Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık.
[Osmanlı Hükûmeti tarafından alınan tehcir kararı]
doğruydu ve gerekliydi.
Gerçekleri göremedik,
olayların sebebi
biziz.”
Ovannes Kaçaznuni,
(Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti’nin İlk Başbakanı)
Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok
GİRİŞ…
Asılsız Ermeni iddialar kapsamında hazırlanan bu makale dizisinin daha önceki altı bölümü olan son altı makalede Rusya’da 1917 yılında Çarlık monarşisinin sona ermesiyle sonuçlanan Şubat Devrimi, bundan sekiz ay sonra meydana gelen ve Rusya’daki merkezî idarenin Bolşeviklerin eline geçmesiyle sonuçlanan Bolşevik Devrimi ve Rusya’da meydana gelen bu gelişmeler üzerine Rus Kafkas Cephesinin çökmesi, 1915 baharında Van’da meydana gelen Ermeni İsyanı esnasında Van ve kazâlarında Ermeni milislerin yaptıkları Müslüman katliamı ile bu konuya, arşivlere ve politikacıların konuya ilişkin yaklaşımları hakkında ABD’li Orta Doğu tarihçisi Prof.Dr. Justin McCarthy’nin tespit ve değerlendirmeleri, tehcirin saikleri ve tehcire uzanan süreç, Ekim Devrimi sonrası bölgedeki Müslüman Katliamı ile bir Rus muhabirin kaleminden bölgedeki Ermeni mezâliminin ifşaası, Ekim Devrimi sonrası bölgedeki Müslüman Katliamı, bir Rus muhabirin kaleminden bölgedeki Ermeni mezaliminin ifşaası, durdurulan katliam ve kurtarılan vatan toprakları, 26 Mayıs 1918 tarihinde kurulan Ermenistan Demokratik Cumhuriyetinin ilk başbakanı Ovannes Kaçaznuni kısa öz yaşamı ve Ermeni çetelerin bölgedeki Müslüman ahaliye yaptıkları katliam konusunda bir itiraf mahiyetindeki raporu hakkında kısa ön bilgiden bahsedilmişti. Bugünkü makalemizde Kaçaznuni’nin Ermeni çetelerin bölgedeki Müslüman ahâliye yaptıkları katliam konusunda bir itiraf mahiyetindeki raporundan kesitler sunulmaktadır.
ERMENİSTAN BAŞBAKANININ RAPORUNDAN KESİTLER…
Yıllarca sözde soykırıma uğradıklarını iddia eden ve dünya kamuoyunu baskı altına almaya çalışan Ermenilerin bütün tezlerini çürüten ilk başbakanları, 128 sayfalık (raporunda (özetle) şu çarpıcı ifadelere yer veriyor:
- “ASKERÎ OPERASYONLARA KATILDIK”
1914 Sonbaharında, Türkiye [Temmuz 1914 ayı sonunda başlamış olan I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu] henüz savaşan taraflardan birine katılmadığı dönemde, Güney Kafkasya’da büyük gürültü içinde ve enerjik biçimde Ermeni gönüllü birlikleri oluşturulmaya başlandı… ve sadece birkaç hafta içerisinde Taşnak Partisi hem bu birliklerin oluşturulmasına hem de bunların Türkiye’ye [Osmanlı İmparatorluğu’na] karşı gerçekleştirdikleri askerî operasyonlara aktif biçimde katıldı.
- “AKLIMIZ DUMANLANMIŞTI”
[I. Dünya Savaşı öncesi, başı ve boyunca] Biz [Taşnak Partisi], kayıtsız şartsız Rusya’ya yönelmiş durumdaydık. [Ortada henüz] Herhangi bir gerekçe yokken, [bizler] zafer havasına kapılmıştık. [Kendilerine olan] Sadâkatimiz, çalışmalarımız ve yardımlarımız karşılığında, Çar hükümetinin, Ermenistan’ın bağımsızlığını bize armağan edeceğinden emindik…
[Taşnak Partisi olarak bizim], Aklımız dumanlanmıştı. Biz kendi isteklerimizi başkalarına mâl ederek, sorumsuz kişilerin boş sözlerine büyük önem vererek ve kendimize yaptığımız hipnozun etkisiyle, gerçekleri anlayamadık ve [boş] hayallere kapıldık.
- “TÜRKLER DOĞRU YAPTI”
[Devam eden I. Dünya Savaşı’nda] 1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri [Osmanlı İmparatorluğu tarafından] zorunlu bir tehcire [1] tâbî tutuldu. Türkler [Osmanlı Hükûmeti, Ermenileri tehcire tâbî tutarken elbette ki] ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün [Türklerin bu konudan] pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır. … [Devam eden ı. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı İmparatorluğunun Rusya ile de savaş hâlinde olduğu dikkate alınırsa bu Osmanlı tebaası Ermeni çete ve silahlı milislerin de bu savaşa Rusya lehine taraf olduğu dikkate alınırsa] bu yöntem [Osmanlı Hükûmetinin çıkardığı bu geçici Kanun ve yaptığı tehcir işlemi] en kesin ve en uygun yöntemdi. [çoğunun mâruz kaldığı bu tehcir işlemi sonrasında] Kızgınlık ve korku içinde bulunan bizler [biz Ermeniler bu tehcir nedeniyle] “suçlu” arıyorduk ve bu suçluyu [da] hemen “Rus[ya]” hükûmeti ve onun kalleşçe politikaları olarak belirledik.
[Ermeniler olarak] Siyasal açıdan olgunlaşmamış ve dengesiz insanlara özgü bir şaşkınlık içinde, bir uçtan diğerine savrulmaktaydık. Rus[ya] hükûmetine karşı dünkü inancımız ne denli körü körüne ve temelsiz idiyse, [tehcir sonrasında duyduğumuz kızgınlık nedeniyle de] bugünkü [bu olay sonrasında Rusya Hükûmetine yönelik] suçlamalarımız da o denli körü körüne ve temelsizdi. Siyasal bir parti [olan Taşnak Partisi] [2] olarak biz, meselemizin Rusları ilgilendirmediğini ve onların gerektiğinde bizim cesetlerimizi çiğneyerek geçip gidebileceklerini unutmuştuk.
Not: Devam edecek
© 2025. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
SONNOTLAR
[1] Tehcir: Ermeni kaynakları ve yabancı kaynaklar “tehcir” sözcüğünü ısrarla İngilizce “exile” sözcüğüne karşılık gelen “sürgün” anlamında kullanmaktadır. Oysa tehcir işlemine konu olan kanun geçici bir sevk ve iskân kanunu olup ne bu geçici Kanun’un lafzında ne de uygulamasında “sürgün” söz konusu olmayıp sevke tâbî tutulan unsurların savaş dışı güvenli bölgelerde yeniden iskân edilmesi söz konusudur. “Yeniden iskân”ın İngilizce karşılığı ise elbette ki (“exil”e değil) “relocate”tir.
[2] Taşnak (Taşnak Partisi ya da Ermeni Devrimci Federasyonu) bir radikal milliyetçi Ermeni siyasî örgütüdür. Ermenistan’ın bağımsızlığını sağlamak amacıyla 1890 yılında kurulmuştur. Hâlen gerek Ermenistan Cumhuriyeti'nde gerek diasporadaki Ermeniler arasında aktif bir siyasî partidir. Ermenice adıyla Daşnaksutyun olan örgütün adı dilimize Taşnaksutyun olarak geçmiş olup kısaca Taşnak adıyla da bilinir. Federasyon şeklinde olan bu örgüt özellikle Rusya’daki Ermeni örgütleri başta olmak üzere birçok örgütün birleşmesinden oluştuğundan kendisine Daşnaksutyun isminin verilmesi uygun görülmüştür.