Başkan da tek, Reis de!

25-03-2022

Nurdoğan Bey dün mesaj atmıştı! "Muhsin Başkanı da yazar mısınız hocam?" diye...
-İleride Şahsına yönelik bir panorama yazarım, diye cevap vermiştim.
Çünkü her 25 Mart kendimi çok kötü hissederdim! Bilmiyorum elim kalkar, kalemim işler miydi bugün? Söz verememiştim...

Ama biraz hüzün, çokça özlem ve hatırı sayılır bir öfkeyle çöktüm telefonun klavyesine! Islak gözler, titrek ellerle çala kalem döşendim!

Bugünkü ruh halimle sana Rahmet dilemeye yüzü olmayan ben kendimi affedemiyorum, sen özrümü kabul eder misin Başkanım?..

Yarım kalan duygular, yarım kalan hayaller, yarım kalan hedefler, yarım kalan idealler, ...

Ama hepsinden mühimi, yarım kalan Adalet!

Dijital teraziden daha hassas olması gereken eşit kollu Adalet Terazisi bozulmaya görsündü bir kez! Her dönemin güçlü ve muktedirlerini anında ve gramla dengeye getiren o terazi, ne hikmetse 13 yıldır Muhsin Başkan'ın şehadet suçlularının kefesini en babayiğit kilo taşlarıyla bile bir türlü ağdırıp dengeleyemiyordu!

Hava, su, ekmek gibi herkese lazım olan adaleti, herkesi eşitleyen toprağa konulmuş ceset gibi defnetmek; işi hep "Rûzu Mahşer"e sevk etmek namusuyla borçlananların, kardeşlik hukukunu çiğneyenlerin, yanaşık düzen ittifak düşkünü güya dostlarının ve sözde yol arkadaşlarının en bulaşıcı hastalığı olmuştu, sen gittin gideli biliyor musun Muhsin Başkanım?


Sana "İnsandı" demek fazlasıyla yeterli ve tam da istediğin bir unvandı aslında Başkanım. Biliyorum övülmeyi sevmez, övgünün gerçek sahibinin yalnızca ve sadece Allah olduğunu öğretirdin bize sen! Ama bağışla benim içimden "Ne güzel insandı!" demek geçiyor Başkanım...

Seninle hayat fıstıklı baklava yemek gibiyken, arkanda kağıt helva bırakarak gitmiş olduğuna tanık oluyorduk da ona yanıyorum Başkanım...

-Keşke çıtayı o kadar yükseltmeseydin be yiğidim!- Diyoruuum, bakıyorum aslında olması gerektiği yerdeymişsin sen! Senden sonra biz çukurda kalmış debelenip duruyormuşuz meğerse Başkanım! Ve artık kimselere ram olamaz olmuştuk, kalabalıklar içinde yalnızlık kaderimiz oldu Başkanım...

Varsın bugün herkes senci olsun. Bense yancı olayım Başkanım. Bildiğim tek yancılık bu olsun! O da ödülüm kalsın mı Başkanım?

Ben bugün yancı, her gün senli olayım. Sen bir gün onlaraaa, her gün bana kalasın Başkanım...

Varsın bugün herkes senci olsun. Olsun, ama sadece bugünlük ve birgüncük senci olan yetkililer! Adaletine her gün zenci olmasın be Başkanım! Adaletini aramak her gün banaaa, bir gün bari onlara olsun Başkanım...

13 yıl oldu, belki onlar için az. Gizlilik mi çok, kirlilik mi bilemeyoz? Hayırdır, bize ne bu çile, deyip duruyoz biz? Onlarda hiç topa girmeden sürekli çalım, habire kıvırtma. Ha bi de naz! Oysa bize her gün 25 Mart ve çatayaz. Namus borcunu ödemeyen yiğitler(!), onu da yiğide kamçı sayar oldu ya Başkanım. Oysa bu ne mal, ne mülk, ne de kâr idi kamçıya sayasın. Bu hak, bu vicdan, bu görev, bu ar idi anlayasın! Bilen biliiir. Bilmeyen ne alır, ne de anlar idi Başkanım!

Hakkını sormak her gün banaaa, bir gün bari onlara düşsün Başkanım...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Adem KURUN
Adem KURUN 3 yıl önce
Gözlerim nemli nemli okudum. 48 saat boyunca Keş Dağı'ndaki aramaları TV başında beklediğim günler gibi... Yazıyı bu kez sadece yüreğin yazmış abi, elini bile sürmemişsin. Adaletin tesis olduğunu görebilmek ümidiyle.
Adem KURUN
Adem KURUN 3 yıl önce
Amin Hoca'm.
Hayati Yaman
Hayati Yaman 3 yıl önce
Zor zamanların en kolay ulaşılabilir insanı Muhsin Başkanın hukukunu aramak, önce yetkilileri sonra herkesin görevi Adem Hocam. Biz herkes olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Ar, namus, haya sözlerini hatırlatarak yetkilileri de göreve davet ediyoruz. Ama ümitsizim, o iş de Allah'a kaldı! Rabbim bu dünyada Onun gibi dürüst, namuslu, ilkeli, ahlaklı, demokrat ve gani gönüllük; Ahirette de sevda zenginliği ve buluşması nasip etsin...