Eğer baharı seviyorsanız, açan çiçeklerle birlikte sizin de içinizde bir şeyler kıpırdıyorsa, gözleriniz pembe beyaz çiçekler arasında geziyorsa; yağmuru, toprak kokusunu, baharın o kendini has tadını seviyorsanız, çiçeklerden gelen hafif esintiyi, belli belirsiz birbirine karışmış kokuları içinize çekip saklıyor sanız… Evet, öyleyse siz bir kelebek olmalısınız…
Kim tamamlayabilir baharı bir kelebek kadar? Kime yakışır çiçekler arasında salınmak? Baharı kelebekler mi getirir yoksa? Uçarken kırlarda, papatyalar belirir ardı sıra. Sarıçiçekler boy verir yoncalar arasından. Bir kelebek konsa, dursa da Yunus bir soru sorsa diye bekler sarıçiçekler. Hindiba deriz bizler ona. Bir vakit sonra tohumları saçılır hani göğe. Bir şair sorar sonra;
Söyle bana hindiba
Sen nasıl bu kadar kelâmın hası
Sen nasıl bu kadar şiir bohçası
Sen nasıl bu kadar esrarlı bir mum
Sen nasıl bu kadar rüya bahçesi
Öyle olmalı, siz bir kelebek olmalısınız. Ardında çizgi çizgi, desen desen, renk renk bir bahar bırakansınız. Geç kalmadınız, erken de değildi. Tam zamanında geldiniz. Dağların karı erimeden, sert rüzgârlar dinmeden, bir ılıkça, bir nazlıca, tomurcuk tomurcuk geldiniz.
Çok sert geçmişti oysa kış. Dağlar ve yollar hiç bu kadar kar görmemişti. Siz o zaman daha çok hissetmiş olmalısınız soğuğu, ayazı. Bir tırtıl olarak çok üşümüş olmalı ayaklarınız. Şimdi kanatlarınız gökleri tutuyor, geride kaldı yerde sürünmeleriniz. Hangi tırtıl farkındadır acaba bahara kelebek olarak çıkacağının? Göklerde uçacağını bilebilir mi bir tırtılken? Bir kozaya sarılmak gerek illaki uçmak için. Bir kefen giymek gibi olabilir mi bu insanlar için? Mezarın diğer adına, koza desek olmaz mı?
Kışın kartopudur adını anmak
Döner döner yüreğimde, dağ olur
Yazın güneş yanığıdır düşlerim
Sonbahar ruhumu bekleyen oba
Söyle bana hindiba
İlkbahar, hindibaların arasında süzülen bir kelebek ile gelecek, öyle belirecek demek ki. Kelebek de, hindiba da, ilkbahar da bir doğum gibi, bir müjde gibi. Öyle olmalı ki; “Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır.” diyor başka bir şair. Belki de birbirlerinden habersiz sözleşmişlerdir bahar konusunda. Öyle olmalı ki;
Anlatacaktım ölümlerini bir sonbahar eşliğinde
Bir kış güneşliğin de
Fakat bu ölüm değil diriliştir
Tabiatı aşan bir bildiriştir.
Sonbahar değil ilkbahardır
Ölümden sonra ölümsüz hayat vardır.
Diyor başka bir şiirinde. Şairlerin dilinde hep aynı şiir, kelimeler başka olsa da.
Gelelim size. Eğer siz bir kelebekseniz; şimdi bir tırtıl gibi de olabilirsiniz, kozasında sabır kuşanmış da olabilirsiniz, gerip kanatlarını kırlarda uçuyor da olabilirsiniz. Eğer öyleyseniz, bu yazdıklarımı zaten benden iyi bilirsiniz.
Fatma 3 yıl önce
Hümeyra 3 yıl önce