Federal mecliste ikinci dünya savaşında, Nazilerin devrilmesinden bu yana oluşan tabu yıkıldı.
CDU/CSU partilerinin 29.01.2025 tarihinde meclise sunduğu 5 maddelik göçmenler planı, aşırı sağ parti AfD’nin desteği ile Federal meclisten geçti.
Bu beş maddelik planda ne var:
- CDU/CSU, partileri sığınmacıların Almanya sınırlarında kapsamlı bir şekilde reddedilmesini ve geri çevrilmesini talep ediyor.
- Kalıcı sınır kontrolleri olmalı.
- Açıkça ülkeyi terk etme zorunluluğu bulunan herkes de gözaltına alınabilmelidir.
- Aile göçü ciddi şekilde sınırlandırılmalıdır.
- Ülkeyi terk etmesi gereken suçlular ve risk altındaki kişiler, ülkeyi gönüllü olarak terk edene veya sınır dışı etme işlemi gerçekleştirilinceye kadar süresiz olarak gözaltında tutulmalıdır.
Pakette olan daha kısıtlayıcı göçmenler politikası ise reddedildi fakat CDU/CSU'nun planı ile: Alman vatandaşlığından çıkmak mümkün olabilir.
Bu önerge ile (Die Brandmauer ist gefallen!), geçmişten günümüze kadar gelen ırkçılığa karşı merkez partilerinin “Güvenlik duvarı çöktü!”.
CDU/ CSU ve AfD, partileri iyi entegre ve uyum sağlamış göçmenlerin hoşgörü iklimini daha fazla zehirliyorlar, Sayın Merz, bununla birlikte partisini dahada sağ yöneltmiş görünüyor.
AfD partisi bu oylama ile Almanya’da siyasi olarak kendini haklı ve kabul ettirmiş ve yapılacak federal seçimlerde iktidar ortağı olmaya biraz daha yaklaşmış durumda.
Bütün kıta Avrupa’sında ırkçı partiler adım adım iktidara yürüyorlar, eğer önlemler alınmazsa çok kısa sürede Avrupa’da siyasi iklim çok farklı seyredecek gibi.
CDU genel başkanı verdiği bu önerge ile çok tehlikeli bir yola girmiş gözüküyor, bu girdiği yolun nereye varacağını iyi hesap etmemiş ve göçmenlerin Almanya’da geleceği tehdit altında.
Diğer bir konu ise CDU içerisinde politika yapan Türk kökenli politikacıların Almanlardan çok bu önergeleri savunmaları olmuştur. Neyle izah edilir bilmiyorum fakat bu politikacılar kendilerine de ve göçmenlere de yazık ediyorlar.
Almanya beceriksiz ve karizmatik olmayan liderlerden yoksun olarak çok zorlu bir sürece girerek tarihi bir kırılma yaşıyor.