IV..
piyano ödüllü bir piyango görsem zevkten bayılırım
piyano çalmayı bildiğimden ya da
piyangodan zengin olmaya hevesimden değil
sadece kafiyeden
sadece sihrinden kelamın
rock gitar trash metal
ve de bazuka
kafamda parçalanışı hendrix in
koma
bir çellonun ezgilerinden
ve sallanan kaideler üzerinde bir ihtiyar kadının
terennümleri ile hatırlayışım
kitaplara kapaklandığım gecelerin izlerini
beni artık haylayamaz hiç bir kaside sudan başka
hiç bir yerime dokunamaz hiç bir kırağı
annemin çiylerinden başka
göğsüme epeyce bal ve
gazetelerin ekonomi sayfalarını
bir de vicks sürerdim ki
palyatif bir öksürüğe balgam olmasın kalbimin infarktı
uzun zamandır uzayda bir boşluk düşlüyordum
meğer bulmuşlar kara delik adıyla
gizli saklı bir bisikletim vardı kenarda
yutmuş olmalı kara delik onu da
şimdi şehirler sızıyor dudaklarımın kenarından
gökdelenlerle paylaşıyorum bulut resimlerimi
epeydir bir üveyik gördüğüm yok
bir güne bakana bakmayalı çok oldu
gerçi mevsim kış ne de olsa
şimdi köprülerin altı tuzaklarla ve
türkan şoray posterleriyle dolu
dilime incecik sihirler sürüyorum artık
geceyi bir düş ülkesi saymaya her niyetlendiğimde
kayıtlara geçsin ve eksi haneme yazılsın
şürekâyı asla tanımadığım
asla yüz vermediğim bilinsin müdür koltuklarına
oysa yüzümden ıtırlı bir sabah kesiyorken perdeler
ben aynasız bir loşlukta öylece durup dururken
taşlı sopalı kavgaların
perde arkasında
durup dururken
başımdan sızan
her damla kanda
bir kaç alem büyüklüğünde bir araziyi
suluyorum yağmurla
gizlinin gizi
içimin lokomotifine kömür olmasaydı
yürümezdi bu tren
ve ben tanrım
ne makinist ne de kondüktör pozisyonu için değil
direkt ray olmak için başvuruyorum
emir yolları müssesenize