Dinmeyen. Acı, Kanayan Yara Solingen
Genç ailesi, Almanya’ya 1970'li yıllar öncesinde ve sonrasında rızkını temin için gelen milyonlarca Türk aileden bir aile. Ama onlar Amasya Taşova İlçesi Mercimek köyünden çok acıların yaşanacağını bilemeyecekleri Almanya'daki Solingen kasabasına geldiler ve yeni bir hayata başladılar.
Aile fertlerinin artmasının ardından, kendi imkanlarıyla satın aldıkları bir binaya taşındılar.
Polis sorgularında da denildiği gibi kalabalık ama mahallede kimseyle sorunu olmayan bir aileydi.
Ve o aile, 29 Mayıs 1993 yılında ırkçılığın en çirkin yüzüyle karşı karşıya geldi.
Solingen'de 29 Mayıs 1993'de aşırı sağcı dört Alman gencinin kundakladığı evde yaşamlarını yitiren Gülsün İnce (28), Hatice Genç (18), Hülya Genç (9), Saime Genç (5) ve Gülistan Öztürk (12) için düzenlenen anma töreni geçen iki yıl Koronavirüs salgını nedeniyle kısıtlı bir katımla gerçekleştirildi.
Ne olmuştu?
Saldırı sırasında 24 yaşında olan Markus Gartmann, 16 yaşındaki Felix Köhnen, 17 yaşındaki Christian Reher ve 20 yaşındaki Christian Buchholz, 1993 yılının 29 Mayıs Cumartesi gecesi Solingen’de Amasyalı Genç ailesinin oturdukları Untere Werner sokağındaki evi benzin dökerek kundakladılar. Ahşap merdivenlerin tutuşması sonucu yangın kısa sürede bütün binayı sardı.
Yangında Gülsün İnce (28), Hatice Genç (18), Hülya Genç (9), Saime Genç (5) ve Gülistan Öztürk’ün (12) yanarak yaşamlarını yitirdi. Durmuş Genç o saatte gece vardiyasında çalışıyordu. Mevlüde Genç’in çabası beş evladını kurtarmaya yetmedi. Çiftin saldırı sırasında 15 yaşında olan oğulları Bekir Genç ile üç yaşındaki torunu Güldane İnce ağır yaralı olarak kurtuldu. Bekir üç hafta komada kaldıktan sonra çok defa ameliyat oldu. Genç çifti hayatta kalan evlatları ve torunlarıyla Solingen'de yaşamlarını sürdürüyor.
Sanıkların dördü de cezalarını çekerek tahliye edildiler. Şu anda başka kimliklerle yaşamlarını sürdürüyorlar.
29 yıl sonra Solingen
Kundaklanan evin bulunduğu alan bugün boş, evin bulunduğu yerde facia da hayatını kaybedenlerin anısına beş ağaç yükseliyor. Saldırının yıldönümü vesilesiyle alan önüne her yıl çiçekler bırakılıyor . Merkezi Almanya’da bulunan bazı STK’lar çeşitli anma etkinlikleri yapıyorlar.
Ayrıca olayın gerçekleştiği şehirin Belediyesi de anma programları düzenliyor. Türk yetkililer ve Konsokosluklarıda her yıl anma programlarına katılıyorlar.
Her yıl ilk tören kundaklanan evin bulunduğu Untere Werner Caddesi'nde hayatını kaybeden aile fertlerinin isimlerinin yazılı olduğu anıtın önünde düzenlenir.
Genç ailesi, Alman, Türk resmi temsilciler, bazı STK temsilcileri ve vatandaşlar burada hazır bulunur. Anma etkinliğinde Kuran-ı Kerim okunur, olayda yaşamını yitirinler için dualar edilir. Aileden bir kişi, Türk ve Alman yetkililer ve STK temsilcileri kısa konuşmalar yaparlar.
60 yıllık göç tarihimizde, toplum olarak çok acılar, çok büyük kayıplar vermiş olmakla birlikte en büyük kazancımız / hafızamız (29 Mayıs 1993)olayın yıldönümünü unutmamak ve anma programlarını ihmal etmemiş olmamamamız derim. !
Yangında iki kızını, iki torununu ve bir yeğenini kaybeden Büyükanne Mevlüde Genç her iki toplum için çok önemli bir örnek teşkil ediyor.
Topluma ilgili tarafın vermesi gereken mesajları Mevlüde Genç, veriyordu. Saldırıdan sonra ve daha sonraları verdiği barış ve dostluk mesajlarıyla Almanya'da adeta sevgi elçisi gibi görülüyor, toplumu sükunete davet ediyor, öfke ve nefreti yüreklerden uzak tutmaya çalışıyordu.
Mevlüde Genç'in barış ve diyalog mesajları, metanetli duruşu sadece gençlerin değil siyasilerin de takdirini kazanıyor. Eski Başbakan Merkel kendisine teşekkür ederek, hayranlığını dile getiren açıklamalar yapıyordu. ÇünküMevlüde Genç’in barış çağrısı: "Ateşler içinde çığıran evlatlarımın annesiyim ama her zaman için iki devletin parçasıyım. Biz burada yaşıyorsak çocuklarımızın kalplerine nefret sokmayacağız."
Nurdoğan Aktaş
Nurdoğan Aktaş 3 yıl önce
Hayati Yaman 3 yıl önce